İstanbul 1 No’lu Şube, İstanbul Üniversite Şubesi düzenlediği divan toplantısı, Genel Başkan Semih Durmuş, Genel Başkan Vekilimiz, Genel Başkan Yardımcılarımız ve çok sayıda şube başkanımızın katılımıyla gerçekleştirildi. 

Programda konuşan Genel Başkan Semih Durmuş, gerçekleştirdiğimiz 6. Olağan Genel Kurul sürecini ve sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. Gündemde önde, hizmette öncü, araştırmacılıkta lider, erdemli ve aktif bir Sağlık-Sen için yürüyüş başlattığımızı söyleyen Semih Durmuş, daha iyi ve daha güçlü bir Sağlık-Sen’i inşa etmek için yola çıktığımızı ifade etti. “Kişi odaklı yönetim ve yönetişim anlayışından sistem, meşveret, hukuk odaklı yönetim anlayışına dönüş yapıyoruz” diyen Durmuş  “Ben yaptım oldu” anlayışından “birlikte karar verdik, birlikte uyguladık ve birlikte sonuçlandırdık” anlayışını hayata geçireceğiz” şeklinde konuştu.

DÖNER SERMAYE EŞİTSİZLİĞİ EN ÖNCELİKLİ KONULARIMIZDAN BİRİ

 

Döner sermaye sistemindeki sorunlara değinen Durmuş, sendikamızın çözüme kavuşması için mücadele vereceği en önemli alanlardan birinin döner sermaye sisteminde yaşanan adaletsizlikler olduğunu vurguladı. Özellikle unvanları, eğitimi ve hizmet yılı aynı olan sağlık çalışanlarının farklı hastanelerde çalıştığı için aynı döner sermaye ücretini alamamasına değinen Durmuş, bir polisin farklı karakolda çalıştığı için farklı ücret aldığına hiç şahit olmadığımızı ve sağlık çalışanlarına haksızlık yapıldığını belirtti. Bu durumun sağlık çalışanları arasında huzursuzluğa neden olduğunu kaydeden Durmuş, var olan eşitsizliğin giderilmesinin önemli olduğunun altını çizdi.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ AİLE YAPISI BOZULDU

 

Kendi görev tanımı dışında çalışan ebe ve hemşirenin doktorun yapması gereken işi de, sekreterin yapması gereken işi de yaptığını belirten Durmuş, istihdam yetersizliği nedeniyle 4 ebe ve hemşirenin yapması gereken işi bir ebe ve hemşirenin yaptığını ifade etti. Sağlık çalışanlarının ailelerini göremez olduğunu aktaran Durmuş, sağlık çalışanlarının aile yapılarının bozulduğunu ve istihdam yetersizliği giderilmezse bu sorunun sağlık çalışanlarının hayatını alt üst etmeye devam edeceğini söyledi. Durmuş, “Personel istihdamı rakamlarının Dünya Sağlık Örgütü standartlarına çekilmesi artık zorunlu hale geldi. Çalışanlarımız fazla iş yükünden, nöbetlerden ailelerine ve kendi sosyal hayatlarına vakit ayıramamaktadırlar” dedi.

SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SORUMLULUĞUNU ALMALI

 

İcap nöbeti konusuna da değinen Durmuş, bu konuda keyfi uygulamaların olduğunu icap nöbeti tutan ama icap nöbeti ücreti alamayan sağlık çalışanlarının mağdur edildiğini söyledi. İcap nöbeti ücreti konusunda keyfi uygulamaların biran önce son bulması gerektiğini söyleyen Durmuş, icap nöbeti tutan sağlık çalışanlarına haklarının verilmesi gerektiğini ve Sağlık-Sen olarak bu durumun düzeltilmesi için sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi ifade etti.  Malpraktis uygulamasının da yeniden ele alınması gerektiğini ifade eden Durmuş, mevcut uygulamanın önemli mağduriyetlere yol açtığını belirtti. Sağlık hizmetinin bir hak olduğunu ve anayasal güvence ile teminat altına alındığını hatırlatan Durmuş, sağlık hizmetinin bir kamu hizmeti olduğunu dolayısıyla sağlık hizmeti alan kişilerin tedavi sırasında zarar görmesi durumunda sorumluluğu sağlık çalışanlarına yüklemenin önemli bir adaletsizlik olduğunu, sorumluluğu Sağlık Bakanlığı’nın alması gerektiğini ifade etti. Bir hakimin yanlış karar vermesi durumunda hakime değil Adalet Bakanlığına dava açılabildiğini söyleyen Durmuş, aynı uygulamanın sağlık çalışanları içinde hayata geçmesi gerektiğini dile getirdi. Hastanın doktor seçebilme hakkı bulunduğunu ancak doktorun veya sağlık çalışanının hasta seçme hakkı bulunmadığını kaydeden Durmuş, hastaya müdahale için sağlık çalışanının tüm bildiklerini uygulaması gerektiğini bunlardan dolayı da her türlü riski göze almak zorunda olduğunu bu nedenle tazminata mahkum edilmek gibi bir müeyyideyle de karşı karşıya kalmaması gerektiğini söyledi.

Sağlık çalışanlarına şiddetin silahla ve güvenlik güçleriyle çözülemeyeceğini söyleyen Durmuş, bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın gerekli önlemleri alarak sağlık çalışanlarına el kalkmadan önce kalkacak eli durduracak önlemler alması gerektiğini ifade etti. Sendikamızın şiddete uğrayan sağlık çalışanlarının yanında çok güçlü bir şekilde duracağını ve bundan sonra sağlık çalışanına şiddet uygulayanların karşısında ilk başta Sağlık-Sen’in olacağını belirten Durmuş, sağlık çalışanları adına bu davalarda sendikamız tarafından görevlendirilmiş ve alanın çok iyi olan avukatların hizmet vereceğini belirtti.

BAKİ: SAĞLIK-SEN GENEL MERKEZİNDE YENİ BİR YOLA ÇIKTIK

 

Programda konuşan Genel Başkan VekiliDurali Baki ise İstanbul 1 No’lu Şube’den ayrılmanın üzüntüsünü yaşadığını ifade etti. Bu zamana kadar şube olarak çok önemli adımlar attıklarını ve yola beraber çıktıkları arkadaşlarıyla yola devam ettiklerini dile getirdi. Sağlık-Sen olarak kimseyi dışlamadığımızı söyleyen Baki, eski Genel Başkanımız Metin Memiş’in de sendikamızın değerli isimlerinden biri olduğunu ve sendikamıza katkılarından dolayı teşekkür ettiğini belirtti. Sağlık-Sen Genel Merkezinde yeni bir yola çıktığını ifade eden Baki, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına hizmet için gereken mücadeleyi vereceğini kaydetti.

CANER: ALDIĞIMIZ BAYRAĞI DAHA İLERİ TAŞIMAK İÇİN MÜCADELE VERECEĞİZ

 

İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Zafer Caner, konuşmasına İstanbul 1 No’lu Şube başkanlığından ayrılarak Genel Başkan Vekili olan Durali Baki’ye teşekkür ederek başladı. Durali Baki’nin İstanbul’da sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının hayatına dokunduğunu belirten Caner, ondan aldıkları bayrağı daha ileri taşımak için sendikal mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Şube olarak birçok ilke adım attıkları gibi Sağlık-Sen 6. Olağan Genel Kurul sonrası ilk programlarını gerçekleştirerek bir ilke daha imza attıklarını söyleyen Caner, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini her zaman savunacaklarını, genel merkeze de bu konuda gereken desteği vereceklerini ifade etti.

ÇOR: ÜNİVERSİTE HASTANELERİNE ÜVEY EVLAT MUAMELESİ YAPILMAMALI

 

Programda konuşan İstanbul Üniversiteler Şube Başkanı İsmail Çor ise üniversite hastanelerinde yaşanan sorunlara değindi. Başta kreş sorunu olmak üzere birçok konunun üzerine gittiklerini ve çözüme kavuşturduklarını ifade eden Çor, üniversite hastanelerinin üvey evlat gibi görülmemesi gerektiğini dile getirdi. Genel Merkezden bu konuda destek beklediklerini aktaran Çor, üniversite hastanelerinde yaşanan sorunların da gündeme getirilmesi ve çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti.