Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, 'Dinde reform olmaz, dinde reform yapılamaz. Sayın Cumhurbaşkanımızın hayatı bu tür düşünceye sahip olanlarla mücadele ile geçmiştir. Kim 'Dinde reform' diyorsa, o din düşmanıdır. Dinde reform demek, dini değiştirmek demektir.' dedi.

Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığında gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın da bulunduğu toplantıda Bozdağ, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Prof. Dr. Huriye Martı'nın, ilk kadın Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı olarak atandığını belirten Bozdağ, Diyanette 7 kadın daire başkanının yer aldığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kadınlara verilen görevler konusunda hassasiyetinin bulunduğunu söyledi.

Bütün illere en az bir kadın müftü yardımcısı atanması, Diyanete ilk defa kadın müfettiş ve murakıp alımı uygulamasının başlatıldığını ifade eden Bozdağ, 'Şu anda murakıplardan 50 kadın alındı. Şimdi bunlardan belli bir zaman sonra müfettişliğe geçecek kadınlar. Diyanet İşleri Başkanlığında kadınların yapabileceği görevlerin tamamında kadınların istihdamı ile yetki ve sorumluluğun artırılması konusunda bir çalışma var.' diye konuştu.

Bozdağ, kadınlar üzerinden İslam dininin yıpratılmaya çalışılmasına üzüldüklerini dile getirerek, son günlerdeki tartışmaların niteliğine bakıldığında bunların AK Parti hükümetinin aldığı kararlar veya yaptığı uygulamalar sonucu ortaya çıkmadığını vurguladı.

- Diyanet Akademisi kurulacak

Diyanet İşleri Başkanlığının yeni döneme ilişkin çalışmaları hakkında bilgi veren Bozdağ, 'Diyanet Akademisi' adı altında yeni bir yapı oluşturma gayreti içerisinde olduklarını kaydetti.

Bu akademi ile imam, müezzin, Kur'an kursu öğreticisi, vaiz ve müftülerin hizmete girmeden önce bir eğitimden geçirilmesini öngördüklerini belirten Bozdağ, şunları ifade etti:

'Bir yıl meslek öncesi bir eğitimden geçecek. Hangi işi yapacaksa o işin incelikleri, usul konusunda, pek çok hususta bir ciddi eğitim aldıktan sonra araziye gidecek. Bundan sonraki dönemde direkt müftü, vaiz, Kur'an kursu öğreticisi, imam ve müezzin alımı olmayacak. Adaylık sınavı yapılacak. Bu adaylık sınavını kazananlar müftülük ve eğitim merkezine gidip bir eğitim alacak. Veya vaizse vaizlikle ilgili, imam hatipse imam hatiple ilgili eğitim alacak. Bir yandan dine ait temel bilgiler öğrenirken, öte yandan göreve geldiklerinde karşılaşacakları pratikler konusunda da uygulamalı bir şekilde yetiştirilecekler ve daha donanımlı din görevlileriyle vatandaşımızın ihtiyaçlarını karşılamak konusunda bir gayretin içerisinde olacaklar.'