17 Ekim 2016 Tarihinde Türk Eğitim-Sen İstanbul 9 Nolu Şube Başkanı Enver Demir tarafından’Terör Destekçisine Düzmece Mülakatta 100 Tam Puan’’ başlığı ile;

‘’Düzmece mülakatla okul müdürü yapılmış iki müdüre terör soruşturması açıldı… Müdürlük mülakatında 100 tam puan verilerek müdür yapılan Bünyamin Kurt ile Harun Kazancı Silivri ye Okul Müdürü olarak atanıyor, atanan bu iki kişiye de mülakat komisyonunca bir çok eğitimciyi geride bırakacak yüksek puanlar uygun görüyor. Bu komisyonların, sırayla en yüksek puanları verdiği adayların ortak bir özelliği de tamamının Eğitim Bir Sen üyesi olmasıdır. Aynı şekil de yukarıda adı geçen kişilerin de, mülakat döneminde Eğitim Bir Sen Silivri İlçe Yönetiminde olduğu söyleniyor.’’ şeklinde bir basın açıklaması yapılmıştı.

Açıklamanın devamında da, Silivri’de okul müdürü olan iki arkadaşımızın bir ihbar üzerine sosyal medya hesaplarından terör propagandası yaptıkları iddiasıyla haklarında başlatılan soruşturma gerekçe gösterilmek sureti ile soruşturmanın tamamlanması beklenmeden bu iki arkadaşımıza basın yoluyla yargısız infaz gerçekleştirilmişti.

Açıklamasını ‘’vicdanlar rahat mı?’’ sorusuyla bitiren Enver Demir’e cevap vermek için soruşturmaların sonuçlanmasını bekledik.

Sayın Enver Demir,

Hukukun temel prensiplerinden masumiyet karinesi uyarınca suç kesinleşmediği sürece kimse hükümlü sıfatıyla değerlendirilemez ve bir kişinin masum olduğunu kanıtlanmasına gerek yoktur; kişinin suçluluğunun kanıtlanamamış olması yeterlidir. Hüküm giymemiş kimse suçlu sayılamaz veya suçlu olarak lanse edilemez.

Hukukun ve insan olmanın en önemli prensiplerinden birini hiçe sayarak soruşturmanın sonuçlanmasını beklemeden mal bulmuş mağribi gibi fırsat bu fırsattır ilkesiyle bu iki arkadaşımızı ve bu arkadaşlarımız üzerinden Eğitim-Bir-Sen camiasını, daha da ileri giderek Mîlli Eğitim camiasını basın yoluyla kamuoyu önünde mahkûm edip yargısız infaz gerçekleştirdiniz.

Bizler arkadaşlarımızın masumiyetine inanmakla birlikte kamuoyuna açıklama yapmak için soruşturmaların sonuçlanmasını bekledik.

Bilmenizi isteriz ki; her iki arkadaşımız hakkında adli yönden soruşturmaya yer olmadığı hükmüne varılmış olup disiplin yönünden de Mîlli Eğitim Bakanlığı müfettişlerince yapılan incelemede bir suç unsuruna rastlanamamıştır.

Şimdi; ülkemizin önemli eğitim sendikalarından birinin Şube Başkanı olmanız sıfatıyla size soruyoruz;

Bir sendikacı ve eğitimci olarak soruşturmaların sonuçlanmasını beklemeden itibar suikastı yaptığınız bu arkadaşlarımız karşısında‘’vicdanınız rahat mı?’’

Bu arkadaşlarımızdan özür dileme erdemini gösterecek misiniz?

Bu iki arkadaşımız üzerinden mahkûm etmeye çabaladığınız Eğitim-Bir-Sen ve Mîlli Eğitim camiası sizden özür bekliyor. Aksi takdirde müfteri sıfatı üzerine yapışacaktır.

 

Celal DEMİRCİ

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı