Yapılan açıklamada; “Denizli İl Milli Eğitimden yine ben yaptım oldu, ben varsam diğerlerine de ne gerek var anlayışı...

Eğitim bir takım işi; bu takımın her aktörü ise bu parçanın vazgeçil(e)mez bir unsuru.

Okulların hazırlanmasında sabahın ilk ışıkları ile işe koyulan hizmetlisi, bir başarı varsa ortada fedakarca, canla başla çalışan çok değerli öğretmeni, bütçe yok ama ne yaparsan yap okulu idare et denilen idarecisi, mutfağın her zaman arka tarafında kalan yükü çok emeği büyük memuru, şefi teknik personeli... kısacası herkesin tam kadro sahada olduğu, birinin eksikliği diğerinin başarısını etkilediği büyük bir ailenin sorumluluğu.

Ama Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün üst yöneticileri kendilerini bu ailenin elit tabakası gördükleri için tüm ödülleri kendi aralarında pay ederek, ailenin diğer bireylerine bir şey bırakmamışlar.

Kendi kendine ödül veren bir müdür Türk Bürokrasi tarihinde ender görünen bir durum olsa gerek.

Fil dişi kulelerinde eğitim çalışanlarının başarısından bihaber olanların kendi kendilerini ödüllendirmelerini de doğrusu yadırgamamak gerek. Ö

ğretmenlerimizin iyi bir eğitim, sağlam bir gelecek için nice zorluklara rağmen nasıl mücadele ettiklerini bil(e)meyen, İdarecilerin yazın bir usta gibi okulları nakış nakış dokuduklarını gör(e)meyen, Denizli de YKS, LGS'de elde edilen başarıyı sadece kendine mal eden; bu başarının mimarı hizmetli, memur, öğretmen ve okul müdürünün o başarıyı elde etmek için nice fedarlıklara katlandıklarının idrakinde ol(a)mayan İl Müdürlüğünün bu tutumu, ortada başarı varsa bu benim eserim, diğerleri figüran anlayışının bir ifadesi niteliğindendir.

Sormak isteriz; Peki! bu fedakar meslektaşlarımız için ne yaptınız?

Hiç...

Kendinize ödül, onlara ise sadece aferin...

Size de aferin...

Kendi ödüllerinizden bu işin emektarlarına bişey bırakmadığınız için. Bu büyük kurumda kendinizin birkaç idarecinizin ve sizin özel kalemde görevli memurunuzdan başka çalışan hiç mi yok?

Sadece has dairenize ödül vererek; hizmetliden memura, teknik personelden şefe, mühendisten öğretmene kadar bu başarıların asıl sahiplerini ayırmak hiç mi vicdanınıza dokunmadı.

Ödülü hak eden arkadaşlarımızı sonuna kadar tebrik ederiz onlara bir sözümüz yok. Ama İl Müdürü kendi ve has dairesini ödüllendirmek yerine bu işin mutfağında olan, alın teri döken, her türlü sözlü ve fiziki şiddete maruz kalan yine de yılmadan mücadele eden öğretmenlerimize de birkaç ödül bıraksaydı.

Bir kez daha şahit olduk ki; ödül, başarı gerçek sahiplerinin değil, has dairenin bir parçası olmuş.

Kendin çal, kendin oyna. Her defasında vurguladığımız adalet, liyakat ve ehliyet Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kapısından içeriye bir türlü giremedi. “ ifadelerinde bulundu.