Son zamanlarda okul içinde ve dışında öğretmenlerin, yöneticilerin maruz kaldığı şiddet olaylarına ve Yeşilyurt Farabi Ortaokulunda yaşananları protesto etmek için eğitimciler Yeşilyurt Farabi Ortaokulu önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Eğitimcilere yapılan saldırı topluma, geleceğimiz neslimize yapılmış bir saldırıdır. Bu şiddet sarmalının sona erdirilmesi için herkes elini taşın altına koymalıdır. Harekete geçmek için daha kaç eğitimcimizin saldırıya uğraması gerekir? Bunlar doğrultusunda Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an önce çıkarılmalıdır.” dendi

Son zamanlarda okul içinde ve dışında öğretmenlerin, yöneticilerin maruz kaldığı şiddet olaylarına ve Yeşilyurt Farabi Ortaokulunda yaşananları protesto etmek için eğitimciler Yeşilyurt Farabi Ortaokulu önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Eğitimcilere yapılan saldırı topluma, geleceğimiz neslimize yapılmış bir saldırıdır. Bu şiddet sarmalının sona erdirilmesi için herkes elini taşın altına koymalıdır. Harekete geçmek için daha kaç eğitimcimizin saldırıya uğraması gerekir? Bunlar doğrultusunda Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an önce çıkarılmalıdır.” dendi

Eğitim ve öğretim dönemi daha yeni başlamışken eğitimciye şiddet olayı yine kendini gösterdi. İddiaya göre Yeşilyurt Farabi Ortaokulunda bir öğrenci velisi silahla okulu basıp idarecileri tehdit etti. Başta Yeşilyurt Farabi Ortaokulunda bir velinin sınıf değişimi noktasında ısrarcı olması ve bu sebeple okul idarecilerini zora sokması ile son zamanlarda okul içinde ve dışında öğretmenlerin, yöneticilerin maruz kaldığı şiddet olaylarını protesto etmek için eğitimciler Yeşilyurt Farabi Ortaokulu önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada Eğitim-Bir-Sen Malatya 1 Nolu Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Hüseyin Söylemez: “Hiçbir eğitimcimiz yalnız değildir! Son zamanlarda okul içinde ve dışında öğretmenlerin, yöneticilerin maruz kaldığı şiddet olaylarında gözlenen artış, eğitimin işleyişini ve toplumsal huzuru ciddi manada tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Daha önce Yeşilyurt ilçemiz Bostanbaşı İlkokulu müdürümüz öğrenci velisi tarafından darp edilmişti. Geçen hafta yine Yeşilyurt İlçemiz Farabi Ortaokulu’nda silahıyla içeri giren, silahını masum öğrencilerin çantasında saklamayı normal gören anlayışta bir velinin okul kurallarını sorgulayarak İdareci arkadaşlarımızın üzerine yürümesine şahit olduk. Yeter Artık! Bu saldırganlara karşı toplum olarak da, bakanlık olarak da acilen önlem alınmalıdır. Bu gidişat bizi endişelendirmektedir.   Şiddetin egemen ve baskın olduğu yerde sağlıklı ve verimli bir eğitim ortamından bahsetmemiz imkânsızdır. Çünkü eğitimcilere yapılan saldırı topluma, geleceğimiz neslimize yapılmış bir saldırıdır. Hemen her yıl okulların açılmasıyla başlayan şiddet haberlerinin neredeyse günlük hayatın parçası haline gelmiş olması ve sıradanlaşması maalesef acı gerçek olarak bizi endişeye sevk etmektedir. Şiddetin her türlüsü sadece maruz kalan eğitimcinin hayatını etkilemekle sınırlı kalmamakta, başta ailelerine ve öğrencilere olumsuz yansımalarıyla eğitim düzenini altüst etmektedir. Bu şiddet sarmalının sona erdirilmesi için herkes elini taşın altına koymalıdır. Öncelikle MEB, misyonuyla yakıştıramadığımız ve anlaşılmaz bir şekilde her defasında öğretmenlerini, yöneticilerini ve tüm eğitim çalışanlarını zora sokan, mağdur eden uygulamalardan bir an önce vazgeçmeli, onları en etkili ve güven verici tarzda korumalıdır. Okulların temizlik sorununu, küçük onarım sorununu, araç-gereç ihtiyacı sorununu çözmeden bağış alınamaz cümlelerini sarf etmesi İdarecilerimizi zor durumda bırakmaktadır. Güvenlik Görevlisi alım zamanı hengâmenin yoğun olduğu okulların açıldığı haftadan bir ay sonra olmamalıdır… Öğretmen görevlendirme, sınıf oluşturma, sınıflar arası öğrenci değişimi gibi kurallar MEB tarafından net belirlenmeli ya da okul idaresi tam yetkili olmalıdır. Bu konudaki bürokratik, siyasi, toplumsal baskılara okul idarelerimiz maruz bırakılmamalıdır. Bu önlemleri almak için yoksa başka darpların, ölümlerin olması mı beklenmektedir? Harekete geçmek için daha kaç eğitimcimizin saldırıya uğraması gerekir? Milli Eğitim Bakanlığı bu tür olaylarda sessiz kalmamalı, personeline sahip çıkmalı, gerekli açıklamaları yapmalı, gerekli adımları atmalı ve de Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an önce çıkarılmalıdır. Söz konusu düzenleme olmadığı takdirde saldırılar devam edecektir.”