Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, Millî Eğitim Bakanlığı’nın kendi içinde performans değerlemesi yapmadan, politikalarıyla ilgili öz eleştiride bulunmadan öğretmenin performansını ölçmeye kalkışmasının abes olduğunu belirterek, “400 bini aşkın atama bekleyen öğretmen adayı varken, yaklaşık 100 bin öğretmen açığı bulunurken, birçok ilde, ilçede, köyde öğrenciler kadrolu öğretmen yerine ücretli öğretmenlerle dersbaşı yaparken, adalete uygunluğu tartışmalı mülakatla sözleşmeli öğretmen istihdamı varlığını korurken, öğretmenlerin yer değiştirme sorununa çözüm bulunmamışken, kalıcı bir yönetici atama yönetmeliği çıkarılmamışken, sınıf mevcudu 30’un üzerinde olan birçok okul bulunurken, bakanlığın kendi başarısız politikalarının faturasını eğitim çalışanlarına, öğretmenlere çıkarmaya çalışmasını anlamak mümkün değildir. Bakanlık yetkilileri, aynaya her baktıklarında öğretmeni görmekten vazgeçmeli, sorunu biraz da kendinde aramalı; karar alırken ince eleyip sık dokumalı, paydaşların sesine kulak vermelidir. Eğitimde alınan her yanlış karar toplumda derin yaralar açar” dedi.

Şükrü Kolukısa, Eğitim-Bir-Sen Kütahya 1 No’lu Şube’nin il divan toplantısına katıldı. Sendikal çalışmaların ele alındığı, yapılması tasarlanan faaliyetlerin değerlendirildiği, eğitimin gündemine ilişkin istişarelerin edildiği toplantıda konuşan Kolukısa, öğretmenleri motive eden uygulamalar yerine onların moralini bozan, performanslarını düşüren, çalışma barışına halel getiren, yöneticileri, öğretmenleri, öğrencileri ve velileri karşı karşıya getiren bir yaklaşımın yol açacağı sonuçların telafisinin kolay olmayacağını söyledi.

Günü kurtarmaya yönelik politikalar derdimize deva olmaz

Bütün ülkeyi ilgilendiren eğitimle ilgili politikalar belirlenirken, eğitim çalışanlarıyla ilgili çalışmalar yapılırken, kapıların paydaşların yüzüne kapatılmaması, eğitimle ilgili olan herkesin eleştiri ve önerilerinin alınması gerektiğini vurgulayan Kolukısa, “Artık yama tutmayan eğitim sistemimizde köklü değişikliklere, isabetli yaklaşımlara ihtiyaç var. İşi, insana yaklaşım şeklinden müfredata, ders kitabından sınav sistemine, yönetici atamadan öğretmen yetiştirmeye kadar birbirini tamamlayan unsurlar olarak ele almak, ortak akılla, istişareyle kararlar alarak işleyen bir sistem kurmak dışında bir seçeneğimiz olmadığını düşünüyorum. Günübirlik politikalarla, yeni sorunlara yol açan tutumlarla, çözüm getirmeyen adımlarla, kapalı kapılar ardında kotarılan çalışmalarla ancak günü kurtarırız. Günü kurtarmak ise, şimdiye kadar olduğu gibi, derdimize deva, sorunlarımıza çözüm getirmemektedir” şeklinde konuştu.

Kamu görevlileri tehdit değil motive edici teklif bekliyor

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda değişiklik yapılması konusunun sık sık gündeme getirilmesini eleştiren Kolukısa, “Mezkûr kanunda şimdiye kadar onlarca değişiklik yapılmıştır. Amaç, iş güvencesini kaldırmaksa, bu işin götürüsü getirisinden fazla olur. Bürokratik işleyişin sağlıklı olmadığını, sorunun bu noktada olduğunu görmek gerekiyor. Devletin güvencesi olan kamu görevlilerini iş güvencesi üzerinden tehdit etmek, hantallığın sorumluluğunu, verilen işi yapmakla yükümlü olan memurlara yıkmak, onları günah keçisi yapmak doğru değildir ve kimseye bir şey de kazandırmaz. Yetkililer, bu konuyu, temcit pilavı gibi kamu görevlilerinin önüne koymaktan vazgeçmelidir” diye konuştu.

Köse: Yeni kazanımlar için mücadeleye devam ediyoruz

Eğitim-Bir-Sen Kütahya 1 No’lu Şube Başkanı Fatih Köse ise toplantının açılışında yaptığı konuşmada, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Emeğin saygın olması, emek verenlerin haklarını alması için ter akıttıklarını dile getiren Köse, kazanımlarına yenilerini eklemenin mücadelesini verdiklerini kaydetti.