Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, öğretmenliği itibarsızlaştırmanın toplumun geleceğine dinamit koymak anlamına geldiğini belirterek, “Eğitim farklı bir şeydir. Sınıfın tozunu yutmayan, tebeşirin ne olduğunu bilmeyenler bizim derdimizi anlayamaz. Performans değerlendirmesi kimin projesi? Yüz yüze bakanları karşı karşıya getirmek kime ne kazandıracak. Öğretmenlik ayağa düşürülerek, sokak ortasında ‘hadi kâğıdı kalemi çıkar, sana not vereceğim’ mantığıyla yapılamaz. Öğretmene hak ettiği değer verilmelidir. Millî Eğitim Bakanlığı, maliyet değil, memnuniyet üretecek çalışmalar yapmalıdır” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Denizli Teşkilat Buluşması’nda konuşan Ali Yalçın, sorunlardan beslenmeyen, çözümlerle güçlenen bir sivil toplum kuruluşu olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Türkiye’deki mevcut sendikal anlayışın dışında bir anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Sorunlardan beslenmeyen, çözümlerle güçlenen bir teşkilatız. Biz bir şeye itiraz ediyorsak mutlaka bu konuda söyleyecek sözümüz vardır. Esnafın camı, kaldırımın taşı ve milletin arabasıyla asla sorunumuz olmaz. Biz kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde hizmet diye yeni bir yaklaşımı temsil ediyoruz.”

 

Entelektüel sancının sonucunda kurulmuş bir teşkilatız

Entelektüel sancının sonucunda kurulmuş bir teşkilat olduklarını kaydeden Yalçın, “Sorunlara çözüm üreten bir sendika olarak, eğitimin en kronik sorunu olan müfredat konusunda 50 akademisyen ve 400 öğretmen ile Türkiye’nin en kapsamlı çalıştayını yaptık ve bir rapor hazırladık. Akademik bir kuruluş gibi çalışmalar yapmaktayız. Raporlar, araştırmalar, sempozyumlar, uluslararası kongrelerimiz bunun göstergesidir” şeklinde konuştu.

 

Derdimiz millet, yükümüz yeni bir medeniyettir

Oyunları bozmanın yolunun eğitimden, eğitimin aktörü eğitimcilerden geçtiğini vurgulayan Yalçın, “Çünkü toplumun entelektüel kapasitesi burası, zihinleri uyandıracak olan kesim burasıdır. Bunu bizim adımıza bir başkasının yapmasını bekleyemeyiz. Milletimize borcumuz olduğu için bunu yapmak zorundayız. Bizim derdimiz millet, yükümüz yeni bir medeniyettir” ifadelerini kullandı.

 

Sendikacılığı diğerlerine göre değil, değerlerimize göre yapıyoruz

“Sendikacılığımızda başımızı öne eğdirecek bir tane leke bile bulunmaz” diyen Yalçın, şunları söyledi: “Biz 28 Şubat’ta da Cumhuriyet mitinglerinde de Gezi eylemlerinde de 17-25 Aralık’ta ve 15 Temmuz’da da milletin ve millet iradesinin yanında olduk. 15 Temmuz’da, hesabi değil hasbi ve harbi davrandık. Maliyet hesabı yapmadık, işin seyri ne tarafa evrilir demedik, ‘hedef demokrasi ve millet iradesi’ ise kimden geldiğinin önemi yok; darbenin sonuna kadar karşısında, millet iradesinin sonuna kadar yanındayız dedik ve alanlara çıkan ilk örgütlü güç olduk.”

 

Sesimizi yükseltiyoruz, çünkü bir bildiğimiz var

Öğretmen performans değerlendirme taslağı ile ilgili Bakanlığa durmadan çağrıda bulunduklarının altını çizen Yalçın, “Bir şey söylüyorsak, bir bildiğimiz vardır. Sağduyulu davranın, bu yol çıkmaz sokak, bu şekilde öğretmen performansını ölçemezsiniz. Öğretmenliği itibarsızlaştırıp, toplumun geleceğine dinamit koyuyorsunuz. Eğitim farklı bir şeydir. Sınıfın tozunu yutmayan, tebeşirin ne olduğunu bilmeyenler bizim derdimizi anlayamaz. Performans değerlendirmesi kimin projesi? Yüz yüze bakanları karşı karşıya getirmek kime ne kazandıracak. Öğretmenlik ayağa düşürülerek, sokak ortasında ‘hadi kâğıdı kalemi çıkar, sana not vereceğim’ mantığıyla yapılamaz” diye konuştu.

 

Yük alın, yük olmayın

Maliyet üretecek uygulamalar yerine memnuniyetle karşılanacak çalışmaların yapılması çağrısında bulunan Ali Yalçın, “Yapabiliyorsanız öğretmenin üzerinden yükü alın, yük olmayın. Öğretmeni yüreklendirerek, başarılarını ön plana çıkartın. Performans değerlendirme yanlışından dönülmesi için, herkesle konuşmaya hazırız. Millî Eğitim Bakanlığı, öğretmeni önemsemeli, eğitimcilere hak ettikleri değeri vermelidir. Bakanlık, maliyet üretmemeli, memnuniyet üretmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

 

Bakanlık, eğitimciye şiddete seyirci kalmamalıdır

Eğitimcilere yönelik şiddete de değinen Yalçın, şöyle konuştu: “Bilgi, değer ve becerilerle donanımlı insan yetiştirmeyi eğitimin ana hedefi sayan bir sendika olarak, bütün şiddet olaylarını kınıyor, eğitimin şiddet sebebiyle aksamasını kabul etmiyoruz. Sorun, anlık tedbirlerle geçiştirilemeyecek kadar ciddidir. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, herkes elini taşın altına koymalıdır. Bakanlık, bu konuda gereken tedbirleri ivedilikle almalıdır.”

 

Tefçi: Gitmediğimiz okul, görüşmediğimiz eğitim çalışanı kalmadı

Eğitim-Bir-Sen Denizli 1 No’lu Şube Başkanı Kazım Tefçi ise, çalışmaları hakkında bilgi vererek, gitmedikleri okul, görüşmedikleri eğitim çalışanı bırakmadıklarını söyledi.

Programda, Denizli Milletvekili Şahin Tin ve Memur-Sen İl Temsilcisi Osman Tavşan da birer selamlama konuşması yaptılar.