Haziran ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla kamu çalışanlarının Temmuz ayında yüzde 5’lik zammın üzerine alacakları enflasyon farkı belli oldu. Haziran ayı enflasyonunun yüzde 0,03 gibi çok düşük bir yüzde olarak belirlenmesiyle 6 aylık enflasyon farkı yüzde 1.01 şeklinde gerçekleşti. Yani tüm kamu çalışanları, yüzde 5’in üzerine enflasyon farkının eklenmesiyle Temmuz ayında toplam 6.01 oranında zam alacaklar.

Yüzde 6’lık bir artışın zam olarak sunulmasının hele de sözleşmeye imza atan çevrelerce başarı gibi gösterilmesinin milyonlarca memuru aptal yerine koymakla eşdeğer olduğunun bilinmesini istiyoruz. Yüzde 6 oranındaki artış, zam olmayı bırakın çalışanın ücretinin erimesinin önüne geçmekte bile yetersiz kalan bir artıştır. 23 Haziran seçimi sonrası elektrik, çay ve şeker başta olmak üzere temel tüketim maddelerine yüzde 15 zam yapılırken, mutfak enflasyonu yüzde 40 civarında gezinirken, Türk Lirası son bir yılda dolar karşısında yüzde 40 değer kaybetmiş, para pul olmuşken yüzde 6’lık bir artışı lütuf gibi göstermek en hafif deyimiyle insanımıza hakarettir.

Yüzde 6’lık artış en başta Nisan ayında girdiğimiz vergi diliminin kaybını dahi karşılamaktan uzaktır. Artan oranlı vergi dilimi uygulaması nedeniyle dört veya beşinci aylarda yüzde 15 olan vergiyi yüzde 20 olarak ödemeye başlayan çalışan, zaten Temmuz artışına ulaşmadan maaşının her ay biraz daha azalmasıyla imtihan olmakta dolayısıyla Temmuz artışı anlamsızlaşmaktadır.


Ayrıca enflasyon farkı ödemesi de algı oyunundan ibarettir zira ilk altı ayda enflasyona ezilmiş maaşlar alan çalışanlar bu aylara ait enflasyon farklarını alamamaktadır. Her ayın enflasyon farkını ayrı ayrı hesaplayarak vermediği için zararın katlanarak artmakta olduğunu gizleyen bir söylem tutturulmuştur. Bunun yanı sıra çalışanın kesesine yansıyan enflasyonun açıklanan enflasyondan kat kat fazla olduğu da dikkate alındığında maaşlardaki erime daha net anlaşılacaktır.

Özgür Eğitim-Sen olarak yaşanan ekonomik krizin faturasının kesildiği kamu çalışanının ücretinin her geçen gün enflasyon karşısında eridiğinin, alım gücünün düştüğünün, vergisini en düzenli ödeyen çalışan grubu olarak ağır vergiler altında ezildiğinin bilinmesini istiyor; devletin, memurunun maaşından elini çekmesini talep ediyoruz. Ekonominin kötü yönetilmesinin bedeli yaşam şartları her geçen gün zorlaşan ve yoksullaşan memura ve emekliye kesilmemeli, krizden çıkışın yolu kamu çalışanının cüzdanında aranmamalıdır. 

 

Özgür Eğitim-Sen olarak tüm kamu çalışanlarına Ağustos ayında önümüzdeki iki yılı kapsayacak yeni bir sözleşme imzalanacağını hatırlatıyoruz. Ve bu sözleşmeden kamu çalışanları ve emeklilerinin yine zarara uğratılarak çıkmaması için tüm memurları görüşme sürecini çok yakından izlemeye ve masaya oturanların olası ihanetlerine karşı uyanık olmaya ve böylesi bir durum karşısında tepkilerini göstermeye çağırıyoruz.


Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu