Metin Memiş; “3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla, bugünün, engellilerle ilgili sorumluluk, duyarlılık, bilinç ve farkındalık düzeylerinin yeniden değerlendirilmesine, yeni baştan gözden geçirilmesine vesile olmasını temenni ederek, kutluyorum.” dedi.

“Engellilere; korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetleri sunmak sosyal devletin bir gereğidir. Hükümet edenlerin engellilere dönük uygulamaları, onların yararını yetersiz de olsa gözeten adımları lütuf, yardım veya bağış olarak izah edilmemelidir.

Bize göre engelli olmak kusur, acizlik ve acınacak bir durum değildir.Engellilik insani bir hal olup herkesin, Allah  muhafaza her an başına gelebilir. Şayet gerçek bir engel varsa o da kalplerdeki tortular, zihinlerdeki pürüzler, vicdandaki lekelerdir.' ifadelerini kullandı.

'Ulaşımdan eğitime, çalışma hayatından sağlık hizmetlerine varıncaya kadar her alanda engellilerimize insanca bir hayat sunmak, insani ve hukuki mükellefiyettir. Engellilerimizi mağdur ve meşgul eden asıl pürüzleri kaldırmak başta siyasi iktidar olmak kaydıyla herkesin gaye ve görevleri arasındadır. Engelsiz bir Türkiye, engelsiz bir toplum, engelsiz bir gelecek için sorumluluk şuuru, empati kültürü, dayanışma ve yardımlaşma duygusu canlı ve aktif tutulmalıdır.

Eşitlik ilkesi gereğince ve yüce dinimizin buyrukları doğrultunda hiç kimseye ikinci sınıf insan muamelesi yapılamamalıdır. Engelli olmayı atıl değil; aktif hale dönüştürmek şarttır.'

Türk Büro-Sen olarak; “engellilerin samimiyetle ellerinden tutulmasını ve  umutlarının boşa çıkarılmamasını istiyoruz.” dedi.