Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, bir ‘vizyon’a kavuşan eğitimin hâlâ ortaya konulmuş bir yol haritasının bulunmadığını ifade ederek, “Eylemsiz misyon, yol haritasız vizyon olmaz. Başlıkları tamamlanan Vizyon Belgesi’nin boşlukları da doldurularak yol haritası bir an evvel belirlenmelidir. Eğitim Vizyonu’ndaki başlıklar bir bir hayata geçirilmeli, Bakanlık tüm adımları paydaşlarla olgunlaştırarak atmalıdır” dedi.

Şükrü Kolukısa, Eğitim-Bir-Sen Sivas 1 ve 2 No’lu şubelerin genişletilmiş il divan toplantısında üyelerle bir araya geldi.

Toplantıda başta 3600 ek gösterge, sözleşmeli öğretmenlik uygulaması, okul yöneticilerinin durumu başta olmak üzere, eğitimcilerin gündemindeki konulara değinen Kolukısa, verilen sözlerin inandırıcılığının artması için öncelikle 3600 ek gösterge ile ilgili çalışmanın tamamlanarak hayata geçirilmesi gerektiğini kaydederek, “24 Kasım’da öğretmenler, müjde bekledi ancak müjde gerçekleşmedi, vaat de yerine getirilmedi. 3600 ek göstergenin kapsamı daha fazla kamu görevlisini mutlu edecek şekilde genişletilmeli, meslek grupları bazlı değil, memnuniyet katsayısını artıracak, tüm kamu görevlileri için beklentiyi karşılayacak bir çalışma yapılmalı ve daha fazla gecikmeden hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu.

İstihdamda zorluk çekilen bölgelerdeki kadro istikrarı sözleşmeli ile değil teşvikle olur

İkili istihdamın eğitimde sorunları derinleştirdiğini, aile bütünlüğünün sağlanamamasından dolayı sözleşmeli öğretmenlerin ciddi sıkıntılar yaşadıklarını belirten Kolukısa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sorunları birikerek devam eden öğretmenlerden başarı beklemek haksızlık olur. Başka çocuklarla ilgilenirken kendi çocuklarına vakit ayıramayan, ailelerinden ayrı yaşamak zorunda kalan öğretmenler birçok sorun yaşamaktadır. Kendisine hizmet edenleri mutlu kılmakta, umudunu artırmakta yetersiz kalan bir eğitim sisteminden, fertlerin ufkunu genişletmesi, toplumun refahını artırması ve ülkenin geleceğine katkıda bulunması beklenemez. Birçok dramın yaşanmasına neden olan, aile bütünlüğünün önünde engel teşkil eden, iş barışına halel getiren, moral ve motivasyon bozan, eğitimciler arasında ikiliğe yol açan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasından çekincesiz vazgeçilmelidir. İstihdamda zorluk çekilen bölgelerdeki kadro istikrarı sözleşmeli ile değil, ancak teşvikle mümkündür”

Okul yöneticiliğinde kişisel tecrübe kurumsal verimliliğe dönüştürülmelidir

Eğitim kurumu yöneticiliğiyle ilgili yapılması planlanan yasal ve idari düzenlemelerde, mevcut eğitimi kurumu yöneticilerinin konumlarının ve durumlarının kazanılmış hakka saygı çerçevesinde korunmasını sağlayacak bir hükmün yer alması konusunda hassasiyet gösterilmesini isteyen Şükrü Kolukısa, hem mağduriyete yol açılmaması hem de işlerin aksamadan yürütülmesi için okul yöneticilerinin kişisel tecrübelerinin kurumsal verimliliğe dönüştürülmesinin elzem olduğunu söyledi.

Akademik ve idari personel ayrımcılığına son verilmelidir

Üniversite personelinin çözüm bekleyen sorunlarına dikkat çeken Kolukısa, geliştirme ödeneğinde akademik ve idari personel ayrımının yapılmaması, uzmanlara ve idari kadrolarda çalışanlara da geliştirme ödeneği verilmesi gerektiğini kaydederek, “Geliştirme ödeneği ödenmesindeki 15 yıllık süre sınırlaması kaldırılmalı, geliştirme ödeneği uygulamasına ihtiyaç duyulan her üniversite bazında devam edilmelidir” diye konuştu.

Kolukısa, akademik personelin daha fazla bilimsel çalışma yürütebilmesi için ücretlerinde artış yapılması, girmek zorunda oldukları ders yükünün ve ders saatinin azaltılması çağrısında bulundu.

Kadınların çalışma şartları ailesine de vakit ayıracak şekilde düzenlenmelidir

Kadınların, kamu dâhil olmak üzere, çalışma hayatına, yönetim ve karar alma süreçlerine katılımlarının artırılması için çalışma hayatına ilişkin bütün mevzuatla birlikte özelde 657 sayılı Kanun kapsamında bazı düzenleme ve değişikliklerin gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getiren Kolukısa, “Bu noktada, doğum sonrası izin, süt izni gibi kadının çalışma hayatı dışındaki sorumluluklarına yönelik alanlarda kolaylaştırıcı ve daha fazla zaman ayırmaya imkân sağlayıcı ilave bazı imkânlar oluşturulmalı, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık niteliğinde tedbirler hayata geçirilmelidir. Bu bağlamda, yasal düzenlemesi gerçekleştirilen ancak bunun uygulamasını sağlayacak yönetmeliği halen yayımlanmayı bekleyen yarı zamanlı çalışma modeli ile ilgili adım ivedilikle atılmalıdır” ifadelerini kullandı.

 Sivas 1 No’lu Şube Başkanı Halil İbrahim Temiz ve 2 No’lu Şube Başkanı Zafer Yıldız da birer konuşma yaparak, sendikal faaliyetlerine ilişkin bilgi verdiler.