Ajanskamu.net-

1. Faruk Tatar kimdir? Nasıl bir iş - eğitim deneyiminden geliyorsunuz?


Eğitimci bir ailenin eğitimci çocuğuyum ve aslen fizik öğretmeniyim. Üniversiteyi tamamlandıktan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Anadolu lisesine atanarak eğitim sektörüne giriş yaptım. Daha sonrasında ise özel sektöre geçerek Türkiye’nin önde gelen dershanelerinde ve özel okullarında fizik öğretmenliği, fizik bölüm başkanlığı yaptım. Bu sırada fizik alanında soru bankası ve konu anlatımlı olmak üzere pek çok kitaplar yazdım.


Kariyer yolculuğuma eğitim yönetimi, denetimi, tasarımı ve geliştirme yolunda devam ederek özel okullarda yönetim danışmanlığı, genel müdürlük ve genel koordinatörlük görevlerinde bulundum. Eş zamanlı Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği ( TÖDER) Genel Koordinatörlüğünü yürüttüm. Yine İsviçre Lozan’da Dünya Eğitim Girişimcileri Birliği Türkiye Direktörlüğünü yürüttüm. Bundan 7 yıl önce Bilfen Ailesine katılarak kendime göre eğitim öğretim mühendisliği yürütme çalışmalarına devam etmekteyim.


2. Şuanda Bilnet Okulları markasını tüm Türkiye’ye konumlandırıyorsunuz , bu konuda yoğun bir çalışmanız var, özellikle Bilnet Okulları hakkında bizimle neler paylaşmak istersiniz?


Bilnet Okulları olarak eğitim kalitemizi Türkiye’nin dört bir tarafına yaymak ve bayrağımızın dalgalandığı her noktaya eğitimde yarattığımız fırsat eşitliğini taşımak için bu yola çıktık.
Eğitim sektörüne baktığınızda kaliteli ve yenilikçi eğitimi sunabilmek artık kurumsal vizyonu ve networku olan markaların işi olmaya başladı. Çünkü tek başına sunulan eğitim- öğretim hizmetleri değil bununla birlikte 21. yüzyıla göre tasarlanmış okul fiziksel koşulları , hizmet içi eğitimleri, veli eğitimleri , öğrenciye kazandıracağınız 21. yüzyıl becerileri gibi pek çok alanda hizmet vermek zorundasınız.


Bizler de geleceğin dünyasına çocuklarımızı kurumsal bütünlüğün ve network’un içerisinde hazırlamak , ülkemizi geleceğe doğru adımlarla taşıma gibi değerli bir misyonu üstlendik.
Bilfen Şirketler Grubu ailesi olarak yaklaşık yarım asırlık bilgi birikimimizi kısa, orta ve uzun vadede planladığımız hedeflerimizle Türkiye’nin her köşesine adım adım ulaştırmak için yaklaşık 2 buçuk yıl önce bu yola çıktık.


Misyonumuz ve vizyonumuz çerçevesinde sağlıklı büyüyebilmek için diğer sektörlerden farklı olarak franchise yerine akredite açılımı ile ilerlemeye devam ediyoruz.
Türkiye’deki tüm okullarımız A’dan Z’ye eşgüdümlü olarak ilerleyerek ; aynı misyonla , aynı eğitim-öğretim anlayışıyla ,aynı destek hizmetleriyle , kaliteli eğitim sunmaktadır.
Bilnet Okulları olarak aldığımız sorumluluğun bilinciyle, toplumun tüm kesimlerine örnek olacak şekilde Türkiye’de büyük bir kıvılcım olmak istiyoruz.

 

 

3. Bilnet Okullarında okul öncesinden liseye kadar nasıl bir eğitim öğretim tasarımınız var?


Bugüne kadar Türkiye’de sunulan eğitim anlayışı ürün odaklıdır, velilerin ve öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmamıştır.
Bilnet Okulları olarak bizler ise Okul öncesinden liseye kadar bütün tasarımlarımızın merkezine öğrenciyi , veliyi ve öğretmeni alarak ihtiyaç odaklı eğitim öğretim modeli oluşturduk.
Bu tasarımı oluştururken 3 temel motto ile yola çıktık. Bu mottolar üzerine kurulu çok fazla alt kategorilerimiz olsa da, 3 temel mottomuzu şu şekilde açıklayabiliriz. İlk olarak akademik bir okuluz, öğretim modelimizi akademik temeller üzerine oluşturduk. 2.si yabancı dil eğitimine fazlaca önem vermekteyiz ve yabancı dili hayatın içinde öğrenciye sunmaktayız. Son olarak Disiplinli bir eğitim anlayışla hareket etmekteyiz.


Geçmişte özel okul denilince akla sadece belli bir kesimin çocuklarını gönderebildiği okullar olarak anılırdı. Artık özel okullar sadece yüksek gelire sahip kişilerin çocuklarını gönderebilecekleri okullar değildir. Çocuklarına ek eğitim öğretim hizmeti ve daha fazlasını aldırmak isteyen ,benim çocuğuma bırakabileceğim miras ona verebileceğim eğitim yatırımıdır diyen herkesin kapısının açık olduğu eğitim kurumlarıdır. Ve Bilnet Okulları da bu anlayışla kurulmuştur.


4. Neden Ceo title kullanıyorsunuz? Kişisel vizyonunuzu paylaşmak ister misiniz?


Türkiye ‘de eğitim sektöründe ‘Genel Müdür’ kavramı düzeni koruyan , kollayan ve idare eden kişi ile anlamında kullanılıyor maalesef .
Fakat Dünya’daki bir çok sektörde olduğu gibi eğitim sektörü de kendini sürekli yenilemek geliştirmek zorundadır. Kurumların işleyişini her zaman bisiklete binmeye benzetirim. Eğer pedalı sürekli çevirmezseniz devrilme şansınız var.


Bundan dolayı Ceo title yaptığım iş ile özdeşleşiyor aslında. Kurumu geliştiren , geleceğe taşıyan, geleceği okuyup bugüne tasarlayan ve ekibine liderlik yapan vizyon kazandıran bir title olması nedeni ve algıyı doğru yaratabilmek eğitim sektöründe ilk kez benim tarafımdan kullanılıyor.


5. Son zamanlarda sizden çok sıkça duyduğumuz Eğitim Öğretim Mühendisliği kavramı var, bunu bize açıklar mısınız?


Hızlı değişen ,kendini sürekli güncelleyen , bilgiye çok rahat ulaşabileceğiniz yeni dünya ile birlikte pek çok yeni kavramlar ortaya çıkmaktadır. Eğitim sektöründe de kendinizi sürekli güncellemek , ihtiyaçlara cevap verebilen hizmet kalitesi sunmak ve resmi doğru okuyup buna göre doğru tasarımlar oluşturabilmek için Eğitim Öğretimin de Mühendisliği olduğu düşüncesini savunmaktayım.


Ben bazı kavramları, yöntemleri veya modelleri gıdaya benzetirim ; raf ömürleri vardır, raf ömrü biten ürünleri kullanmak size faydadan çok zarar getirir.
Eğitim de bu şekildedir aslında ;Çocuklarımızı örf, adet ,gelenek, görenek ve değerlerimizi unutturmadan fakat dünün eğitim modelleri yerine bugünün eğitim modelleri ile geleceğe hazırlamak için güncel yöntemlerle hareket etmek zorundasınız. Bu güncel yöntemleri oluşturabilmek için de Eğitim Öğretim Mühendisi olmak zorundasınız.


6. Türkiye sizinle birlikte Eğitimde Marketing kavramı ile tanıştı, Eğitimde Marketing nasıl yapılır?


Eğitimin her alanında olduğu gibi marketing ayağı da diğer sektörlerden farklıdır aslında.


Eğitim’de marketing bir reklam tanıtım çalışması değildir , marketing eğitim öğretim hizmetlerinin değer haline getirilebilmesidir. Her zaman, her yer de ifade etmeye çalışırım, hatta 2012 yılında yazmış olduğum sektörde ilk ve tek olan Eğitim’de Marketing isimli kitabımda ; Eğitim’de Pr çalışmalarının nasıl yapılacağını, Sosyal medya araçlarının nasıl bu sektörde de aktif kullanılacağını ve yapacağımız her çalışmanın nasıl değer haline getirileceğini detaylı bir şekilde tek çatı altında toplamıştım.

5 Yıl önce yapmış olduğumuz bu çalışmanın bugünün dünyasında ne kadar değerli ve önemli olduğunun bir kez olduğunu görüyoruz.


Eğitim sektöründe; güvenliğinden beslenmesine, eğitimden öğretime, fiziksel koşullardan öğrenciye kazandıracağınız becerilere kadar değer yaratacak farklı çalışmalar yapmadığınız sürece ; ne öğrenci ne veli ne de öğretmenlerin ihtiyaçlarına cevap verebilirsiniz ve de kendilerini değerli hissettirebilirsiniz. Bu anlamda ‘’Eğitimde Marketing’’ bütünsel bir çalışmadır.


7. Hem kişisel hem de kurumsal anlamda kısa, orta ve uzun vadedeki hedefleriniz nelerdir?


Öncelikle belirtmek isterim ki ülkenin geleceğine sevdalı olan gönüllü bir eğitimciyim. Hedeflerinizin olabilmesi için önce vizyonunuzun olması gerekir.
Ceo’su olduğum eğitim kurumumu yani Bilnet Okullarını kısa vadede Türkiye’de, uzun vaade de Dünya’da oyun kurucu yapmak istiyorum. Oyun kurucu olursak bizim çocuklarımız da oyun kurucu olurlar.
Çocuklarımızın; Türkiye’mizin, Dünyamızın sanayisine sporuna ekonomisine kültürüne yön veren bireyler olduğunu gördüğüm an itibariyle ben hedeflerime ulaşmış olacağım.

Ajanskamu.net