AYM, emekli albaya 4 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. Karar, Genelkurmay’a girişi yasaklanan ve davaları reddedilen askerlere de tazminat yolunu açıyor.
YARGITAY 9. Ceza Dairesi’nce 9 Ekim 2013’te Balyoz’da verilen cezaları onamasından sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, kendisine yönelik eleştirilere yazılı bir açıklamayla cevap vererek, “TSK içinde ayırımcılık yapma, nifak sokma ve huzur bozmaya yönelik girişimleri kınadığını” belirtmişti. Harbiye 79’lular Derneği’nin başkanlığını yapan emekli Kıdemli Piyade Albay Hüsnü Şimşek, “Genelkurmay Başkanı’nın Balyoz açıklamasından sonra o koltukta 1 gün, 1 dakika daha oturmaması lazım” değerlendirmesi yapmıştı. Bunun üzerine Şimşek’in altı ay süreyle TSK sosyal tesislerine girmesi yasaklandı. Şimşek, bu yasaklama kararının iptali için dönemin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne (AYİM) dava açtı. AYİM, ‘üslubun eleştiri sınırlarını aştığı’ gerekçesiyle davayı reddetti.

Bunun üzerine Şimşek, 2015’te AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM, Necdet Özel’in uyguladığı orduevi yasağının yasal dayanağının bulunmadığı ve ifade özgürlüğüne müdahale edildiği gerekçesiyle ihlal kararı verdi ve Şimşek’e 4 bin lira manevi tazminat ödemesine oybirliği ile hükmetti. AYM kararında Anayasa’daki ifade özgürlüğüne vurgu yapılarak, yasağın kanuni değil keyfi olduğu belirtildi. AYM kararında, özetle şöyle denildi:

EMEKLİ EMİR-KOMUTA DIŞI

“Başvurucunun basına yansıyan sözleri, Balyoz davasında verilen mahkûmiyet kararının Yargıtay tarafından onanması sonrasında ve muhatabın açıklamaları üzerine söylenmiştir. O dönem söz konusu davada çok sayıda emekli ve muvazzaf rütbeli askerler yargılanıp mahkûm olduğu için dava kamuoyunun gündeminde de yoğun bir şekilde tartışılmaktaydı. Bu çerçevede emekli albay ve aynı zamanda Harbiye 79 Derneği’nin başkanı olan başvurucunun, davaya ilgisiz kalması düşünülemez. Bu nedenle muhatabının açıklamalarından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmiş olması, eleştiri sınırları içerisinde ve ifade özgürlüğü kapsamındadır.

Başvurucu emekli bir albay olup, askeri yapının emir-komuta hiyerarşisi içinde yer almamaktadır. Muvazzaf askerlerin üste itaat etmek, sır saklamak, siyaseten yansız davranmak ve siyasi faaliyetlerden kaçınmak gibi kanundan doğan vazifeleri bulunmaktadır. Ancak benzer vazife ve sorumlulukların emekliler için aynı oranda söz konusu olması beklenmemelidir.”

Kararın bir örneği de ‘bilgi ve gereği’ için Milli Savunma Bakanlığı’na (MSB) gönderildi. 

KAYNAK.HÜRRİYET