Türkiye Barolar Birliği, Mitchell Hamline School of Law ve Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) tarafından ‘21. Yüzyılda Hukuk Eğitimi Çalıştayı’ düzenlendi. 26-27 Temmuz’da gerçekleştirilen çalıştayda hukuk eğitimine kabul, yargıda reform çalışmaları karşısında hukuk eğitimine ilişkin değerlendirmeler, eğitim bilimleri açısından hukuk eğitimi, hukuk eğitiminin süresi ve program yapılandırılması, baroda staj, mezuniyet sonrası sınavlar, hakim ve savcıların mesleki eğitimi, uzlaştırma eğitimi ve spor hukuku konuları masaya yatırıldı.

Çalıştayın sonuçları Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve akademisyenlerin katılımı ile açıklandı. Buna göre avukat olmak isteyen hukuk fakültesi öğrencilerinin okulu bitirmeden mesleki yeterlilik sınavına zorunlu tutulacağı kararı kabul edildi. Hukuk fakültesindeki eğitimin beş yıla çıkması konusunda ise olumsuz karar alındı.

Konuya ilişkin bilgilendirmede bulunan Bahçeşehir Üniversitretsi  Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, “Değindiğimiz konular genellikle yargı strateji paketindeki konular. Hukuk eğitimi 5 yıl olmalı mı, olmamalı mı, hukuk eğitiminin içeriğinde hangi dersler olmalı, hukuk eğitimini bitirdiğinde sınav olmalı mı, sınavın içeriği ve kapsamı ne olmalı oldu. Hâkim ve savcılıkta bugün sınav var. Avukatlıkta sınav olmaması herkes tarafından bir büyük eksiklik olarak nitelendiriliyor. Onun ötesinden hukukçu sayısı, fakültelerdeki öğrenci ve mezun sayısı ne kadar olmalı bunlar tartışıldı” dedi.

5 YIL EĞİTİM İSTENMEDİ

Hukuk fakültelerinde eğitim süresinin 5 yıla çıkarılması da çalıştayın ana gündem maddelerinden biriydi. Ancak bu konuda görüş ayrılıkları olduğunu ve 5 yıla çıkmasını isteyenlerin azınlıkta kaldığını belirten Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, “Hukuk fakültesinde okuyanların ekonomik durumuna bakıldığında ailelere ve öğrencilere fazladan bir yıl daha ekonomik yük getirecektir. Ayrıca beş yıl eğitim yaptığımızda o bir yılda ne kadar bir eğitim verebileceğiz? Eğer istenirse beş yılda verilecek olan eğitim 4 yılda da verilebilir. Çoğunluk, gençlerin hayata bir yıl daha geç atılmasına gerek yok diye düşündü” ifadelerini kullandı.

3+2 SİSTEMİ

Prof. Dr. Nuhoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hukuk fakültesi eğitiminin beş yıla çıkarılmasında o da ileri sürüldü. Üç artı iki şeklinde. İki yıl yüksek lisans ve uzmanlaşma eğitimi. Uzmanlaşma eğitimi getirildiği zaman her avukat her davaya giremeyecek. Bazı önemli büyük davalarda uzman avukatların girebilmesi sonucu ortaya çıkacak. Beş yıllık eğitim olursa bunun 3+2 son iki yılı uzmanlık eğitimi şeklinde olabileceği de belirtildi.

SINAVIN İÇERİĞİ NASIL OLACAK?

“Görüş birliği halinde avukatlık için sınavın yapılmasının zorunlu ve gerekli olduğu kabul edildi” diyerek hukuk fakültesinden mezun olup avukat olmak isteyenlerin mesleki yeterlilik sınavına tabi olacağını açıklayan Prof. Dr. Nuhoğlu şunları söyledi.

“Çünkü dünyada avukatlıkta sınav olmayan tek ülke kaldı; Türkiye. Sınav yapılacak ama ‘içeriği nasıl olmalı, kim yapmalı?’ bu konuları da ele aldık. Sınavın çoktan seçmeli, tez şeklinde olacağı belirtildi. Tabi bu görüşe karşı çıkanlar da oldu. Daha ucu açık sorularla öğrencinin muhakeme yeteneğini, analitik düşünme yeteneğini ölçen bir sınav yapılması gerektiği de haklı olarak belirtildi.”

ÇOK FAZLA HUKUK FAKÜLTESİ OLMASINDAN ŞİKAYETÇİLER

Akademisyenlerin çok fazla hukuk fakültesi olduğundan şikayetçi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nuhoğlu, “Hukuk eğitiminde sınav gelmeli. Çok fazla hukuk fakültesi var. Eğitimin düzeyi çok farklı. O bakımdan mutlaka sınav gelmeli. Fakat bu sınavların çoktan seçmeli olmaması lazım. Çünkü öğrencinin muhakeme yeteneğini ölçmemiz gerekiyor. Bir de çoktan seçmeli sınavlar yaptığımız zaman öğrenciyi ezbere itiyoruz. Hâlbuki biz öğrencilere ‘ezberlemeyin, çeşitli çözüm metotları düşünebilin’ diyoruz. Fakat test yaptığımızda ezbere yönelteceğiz. O yüzden sınav gelmeli ama ucu açık sorularla bu sınav olmalı. Hukuk eğitimine katkısı olan her kurumdan insanların katıldığı bir komisyon tarafından ucu açık sorularla bu sınav yapılmalı” dedi.

METİN FEYZİOĞLU: ESKİ DÜZEN BİTTİ

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise konuşmasında, “bugün yaptıklarımızın sonuçlarını biz 10 ya da 20 sene sonra alacağız. Yaratıcılık ve sanat eklemek zorundayız. İnsan beyninin iki lobunun birlikte çalışmasını sağlayan bireyler yaratıcı olabilecek. Yeni dünya düzeninde hem matematik zekasını hem sanatını birlikte kullanabilenler yaratabilecek. Ders sayılarının mutlaka azalması lazım, gençlere çalışacak, araştıracak, sanat yapacak, üretecek, düşünecek imkanın verilmesi lazım. Eski düzen bitti. Biz bunu akademisyenler olarak hala anlamıyoruz ve içimize sindiremiyoruz. Ama daha az ders ve daha çok araştırma ve üretme zamanına ihtiyaç var. Diliyorum bu toplantı bunu düşünmeye vesile olur” şeklinde açıklamada bulundu.

ENVER YÜCEL: HUKUKUN MERKEZİ OLMALIYIZ

BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ise, “Hukukun, hukuk fakültelerinin itibarının, Hukukçularımızın, hakimlerimiz ve savcılarımızın, avukatlarımızın daha iyi ve güçlü yetiştirilmesi lazım. Hala avukatlık sınavı yok. Örneğin Amerika’da birçok hukuk okulu var. Ancak bunlardan mezun olanlara avukatlık vermiyorlar. Öyle bir yapıda, bu anlayışla böyle gidemeyiz. Hukukun merkezinin burada olmasını ve Türkiye’nin bütün hukuk okullarına destek vermemizi istiyorum. Onun için gerek rektörlüğüümüz gerekse mütevellimiz olarak hukuku destekliyoruz” diye konuştu.