Bayburt Üniversitesine yerleştirmesinin yapılmasından sonra güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle ataması yapılmayan öğretim üyesi ile ilgili Erzurum Bölge İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme kararı ile öğretim üyesi Bayburt Üniversitesindeki görevine başladı. Ancak kararın iptaline ilişkin dava devam ediyor. OHAL sürecinde binlerce emekçinin hukuki olmayan güvenlik soruşturmaları ile işe başlatılmadığını ifade eden Davacı Vekili Av. Sevil Aracı, idare mahkemelerinde esastan karara bağlanmamış bekleyen binlerce dava olduğunu söyledi. Aracı, idare mahkemelerinin bir an önce bu dosyaları sonuçlandırarak hukuka uygun kararlar vermesini ve vatandaşların mağduriyetlerini gidermesi gerektiğini belirtti.  

‘KİMSE AİLE ÜYELERİNİN EYLEMLERİNDEN SORUMLU TUTULAMAZ’
Bayburt Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Ulaştırma Hizmetleri Bölümüne sınavla alınmaya hak kazanan öğretim görevlisine, güvenlik soruşturması ve arşiv taraması olumsuz olduğu gerekçesi ile idare tarafından temmuz ayında atamasının yapılmayacağı bildirildi. Öğretim üyesi, Erzurum 2’inci İdare Mahkemesine yürütmenin durdurulması ve kararın iptali davası açtı. Mahkeme verdiği ilk kararda yürütmenin durdurulması talebini reddetti. Bunun üzerine itiraz edilen üst mahkeme Erzurum Bölge İdare Mahkemesi, Erzurum 2’inci İdare Mahkemesinin kararını bozarak yürütmeyi durdurma talebinin haklı olduğu yönünde karar verdi. Mahkeme kararında suçun şahsiliğine dikkat çekerek kimsenin aile üyelerinin eylemlerinden sorumlu olmayacağı, güvenlik soruşturmasında davacının kendisine yönelik olumsuz bir tespit yapılmadığını belirtti. 

‘HUKUKA UYGUN DEĞİL'
Kararda müvekkilinin aile üyesinin eyleminden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığının vurgulandığını ifade eden Av. Sevil Aracı, “Gerçekten de müvekkilimizin hiçbir sabıka kaydı yok. Bu karar ile aile fertlerinin fiillerinin gerekçe gösterilerek atama yapılmamasının hukuka uygun olmadığı bir kez daha belirlenmiş oldu” diye konuştu. Mahkemenin bu yöndeki değerlendirmelerinin hukuk devleti ilkesinin bir gereği olduğunu söyleyen Aracı, açtıkları davalarda güvenlik soruşturmasının ancak gizlilik gerektiren işlerde gerekli olabileceğine ve hukuken geçerli başka bilgi ve belgelerle doğrulanmadıkça tek başlarına hukuki delil olarak kabul edilemeyeceğine dair mahkemelerin kararları olduğunu hatırlattı. Aracı, buna benzer davaların bir an önce sonuçlandırılması gerektiğini ifade etti.