TÜİK’in son açıkladığı enflasyon oranı yüzde 21.62. Hükümetin büyük bir müjdeyle taşerondan kadroya geçirdiğini söylediği işçilere ise 2020’ye kadar enflasyon ne olursa olsun yüzde 4+yüzde 4 zam yapılacak. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde görüştüğümüz işçi arkadaşlarımızın hepsi bu nedenle bir dokun bin ah işit durumunda. Kadroya geçmenin hiçbir avantajını görmediklerini anlatan işçiler, sorunun çözümü için birlik olmak gerektiğini söylüyor. İşte işçilerin anlattıkları:

TEK DEĞİŞİKLİK: YENİ PATRON BAŞHEKİM
15 yıldır hastabakıcı olarak çalışıyorum, taşeron çalışırken her işi yapan itilip kakılan bizlerdik. Hükümet kadroya geçeceksiniz dediğinde bayram ettim, hayatımın en güzel haberiydi. Artık ben de memur olacağım, görev tanımlarım belli olacak, her işi yaptıramayacaklar, aynı statüde olan kadrolu hastabakıcı bana emir veremeyecek, maaşım yükselecek, kurumun ücretsiz servisine binebileceğim, haftalık 40 saat çalışacağım diye seviniyordum. Hevesim kursağımda kaldı. Yapılan yasal düzenlemenin içeriği belli oldukça dağ fare doğurdu dedik. Şimdiye kadar patronumuz taşeron şirket sahipleri idi, bundan sonra çalıştığım hastane başhekimi patronum olacak. Ne çalışma koşullarımda ne de maaşımda en ufak bir iyileşme oldu. Üstelik sendikalı bir işçi olarak toplu sözleşmeden kaynaklı bazı mali haklarım daha da geriye gitti. Maaşım enflasyon karşısında erirken yasanın belirlediği 2018 ve 2019 yılı için sadece 4+4 maaş artışından yararlanabiliyorum. Yine her işi yaptırıyorlar, yine haftalık 45 saat çalışıyorum, kadrolu hastabakıcı enflasyon farkı alırken ben alamıyorum, memur isteği halinde 65 yaşına kadar çalışırken, benim emeklilik yaşım geldiği anda zorunlu emekli ediyorlar. Ben napayım böyle kadroyu diyor.

BENİM GİBİ OLANLAR NASIL GEÇİNECEK?
Hastanede dokuz yıldır bilgi işlem görevlisi olarak çalışıyorum. Taşeronda çalışırken sendikalı oldum ve adımıza toplusözleşme imzalandı. Maaş artışıyla birlikte bazı sosyal haklar kazandık. Diğer kurumlarda çalışan taşeron işçilerden daha iyi ücret almaya başladık. Hükümetin seçim öncesi taşeronlara kadro vereceğiz demesinden sonra beklentimiz daha da arttı. Çünkü aynı işi yapan ayın statüde çalışan memur arkadaşımla aramızda oldukça fazla maaş farkı vardı, en fazla buna seviniyordum maaşım yükselecek diye. Kadroya geçerken geçmiş haklarımda feragat edeceğimin belgesinin istenmesi, sendika temsilcilerinin bizim için yapılan yasayla ilgili bilgilendirme yaptıklarında hüsrana uğradım. Mevcut durumumda hiçbir iyileşme yoktu, büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Evliyim iki çocuğum var, evim kira ve eşim çocuklara baktığı için çalışamıyor. Benim maaşım ancak ev kirası, faturalara ve taksitlere gidiyor. Hafta sonları pazarlarda tezgahta çalışmasam aç kalırım. Şimdi bir de enflasyondan kaynaklı her şeye zam geldi ama maaşım aynı, üstelik maaşımdan yapılan vergi kesintileri nedeniyle daha da düştü. 2019 yılında da maaş zammıyla birlikte enflasyon farkının verilmeyeceği söyleniyor. Bu durumda benim gibi olanlar nasıl geçinecekler. Mutlaka bir şeyler yapmak gerekiyor. Hükümetin bu duruma bir çare bulmasını istiyorum.

YENİ DÜZENLEME YENİ OLUMSUZLUKLAR GETİRDİ
Temizlik işçisi olarak çalışıyorum. Kadroya geçtik ama hayatımızda hiçbir değişiklik olmadı. Üstelik bir çok olumsuzluk yaşıyoruz. Taşeronda çalışırken şirketten kaç kişi çalışacağı ve ne iş yapacağımız belliydi. Yasa çıktıktan sonra emekli olup ta taşerondan çalışanların işine son verildi, emekliliği dolmuş olanlar zorunlu emekli edildi, güvenlik soruşturmasını geçemeyen arkadaşlarımız işten çıkarıldı. Yerlerine çok az eleman alındı. Bu sebeple daha çok alanda çalıştırılmaya başlandık. Çalıştığım hastanede SES temsilcileri bizlere her zaman sahip çıktı, bir çok hakkımızı onların sayesinde aldık. Yıllık izinlerimiz, yol paralarımız, maaş zamlarımız, iş sağlığı güvenliği önlemlerinin alınmasında bizlere öncülük ettiler. Bizler de onların yaptığı her eyleme katıldık. Şimdi hastanede bir sürü sendika türedi, bölündük parçalandık. Her gelen önce diğer sendikalar hakkında atıp tutuyor, o sendika bölücü, bu sendika senin adına görüşerek sorununuzu çözer demekteler. Maaşlarımız eridi haklarımız bir bir elimizden alınıyor, 12 yıldır çalışıyorum hiç bu kadar zorlanmamıştım. İkinci iş yapmasam kesinlikle geçinemem. Sorunlarımız için bir araya gelmemiz gerekiyor, bizleri şucu bucu diye ayıranlara fırsat vermememiz gerekiyor. Daha önce birlikte çok şeyler yaptık bazı haklar elde ettik. Şimdi de memur işçi yan yana gelmemiz gerekiyor.

2020’YE KADAR AYNI ZAM
TÜİK 3 Aralık’ta enflasyon oranlarını açıkladı. 15 yılın rekorunu kıran eylül enflasyonunun açıklanmasının hemen ardından, TÜİK’te görev değişiklikleri yaşandı. Enflasyonla Topyekün Mücadele adı altında yapılan göstermelik uygulamalarla birlikte, kasım ayında enflasyon, çarşı pazarda değilse bile kağıt üzerinde yüzde 1.44 gerileyerek yüzde 21.62 oldu.

Peki bu ne anlama geliyor? 2018 yılının ilk 6 ayında oluşan enflasyondan kaynaklı memur ve emekliler maaş zammı ile birlikte yüzde 9.17’lik fark almıştı. Daha ikinci dönemin ilk ayı olan eylül ayında maaşlar yüzde 6.3 eridi. 2019 yılı ilk altı ayı memur ve emekliler için zam oranı yaklaşık yüzde 4+yüzde 7=yüzde 11 olacak gibi görünüyor.


Memur ve emekliler için toplusözleşmede enflasyon farkları yer alırken, taşerondan kadroya geçen işçiler ise bundan yararlanamıyor. Zira nisan 2018’de 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin kamuda sürekli işçi kadrosunda istihdam edilmelerinin hemen ardından hükümet yeni bir düzenleme yaparak sendika üyesi olsun ya da olmasın yıllık maaş zammını her yıl için 2020’ye kadar yüzde 4+yüzde 4 olarak belirledi. Eğer hükümet yeni bir düzenleme yapmazsa sürekli işçi statüsüne geçenler enflasyon farkı alamayacak.

SES Aksaray Şube Yönetim Kurulu Üyesi

KAYNAK:evrensel.net