Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, ek ders esaslarındaki adaletsizliklerin giderilmesi, ek ders ücretlerinin artırılması, başta hizmetli, memur, şefler olmak üzere, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yapılması, akademik özgürlüğün, hukuka bağlılığın ve çalışma barışının esası için üniversitelerde rektörlerin yetkilerinin sınırlandırılması, idari iş ve tasarruflarının denetlenmesi, idari personele üniversitelerarası merkezî tayin hakkı verilmesi,  muvafakat keyfîliğinin kader olmaması; idari personele, akademik personele tanınan geliştirme ödeneği ve yükseköğretim tazminatı başta olmak üzere, bazı özlük ve mali hakların verilmesi gerektiğini ifade ederek, “Eğitim bir bütündür. Eğitim çalışanlarının sorunları çözüme kavuşturulmadan, eğitime katkılarının, emeklerinin karşılığı ödenmeden başarı beklemek olmayacak duaya amin demektir. Bu nedenle, eğitim çalışanlarının memnuniyeti, temel sorunlarının çözümü ve talepleri eğitim politikasının ilk sırasına konulmalıdır” dedi.

Şükrü Kolukısa, Afyonkarahisar 1 ve 2 No’lu şubelerin genişletilmiş il divan toplantısına katılarak, sendikal çalışmalara ve eğitim gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Her platformu, eğitim çalışanlarının sorunlarının konuşulduğu, çözümün tartışıldığı, önerilerin görüşüldüğü mekânlar hâline getirdiklerini belirten Kolukısa, “Son toplu sözleşmede izzeti kuşandık, zillete imza atmadık. Tekliflerimiz rasyonel, makul ve makbul tekliflerdi. Ancak, Kamu İşveren Heyeti’nin gerçekleri görmemekteki ısrarı, sürecin mutabakatsızlıkla sonuçlanmasına; hakem kurulunun hakkaniyete aykırı karar vermesi, haklarının iyileştirilmesini bekleyen kamu görevlilerinin hayal kırıklığına uğramasına neden olmuştur. Gelinen nokta, toplu sözleşme düzeninin ve sendikal mevzuatın değişmesi gerektiğini ortaya koymuştur. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu düzeltilmedikçe hakça pazarlık mümkün değildir. 4688 sayılı Kanun da toplu sözleşme masası da adil bir şekilde yeniden düzenlenmeli, sendikal hayat üzerindeki yasaklar kaldırılmalıdır. Bunun için elimizden gelen çabayı göstereceğiz” şeklinde konuştu.

Eğitim Vizyon Belgesi artık icraata dönüşmelidir

2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde belirlenen hedeflerin artık somut eylem adımlarına dönüşmesi gerektiğini dile getiren Kolukısa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim çalışanlarının ve eğitim sisteminin sorunları palyatif tedbirlerle, zülfüyâre dokunmayan kararlarla çözülemeyecek kadar derindir. Sürdürülebilir politikalar, eğitimin paydaşlarıyla istişare edilmesiyle mümkündür. Değişim ve dönüşüm adımları meşruiyet tartışmasına maruz kalmamalı, süreç, sahadaki tecrübelerle, paydaşların görüşleriyle olgunlaştırılmalıdır. Eğitim sistemine yapısal çözümler geçici değil, kalıcı müdahalelerle mümkündür. Biz bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”

Sözler tutulmalı, ek göstergenin kapsamı genişletilmelidir

Eğitim çalışanlarına yönelik vaatlerin bir an önce yerine getirilmesi gerektiğini kaydeden Kolukısa, Cumhurbaşkanlığı ikinci 100 Günlük Eylem Planı’nda ve 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilen 3600 ek göstergenin daha fazla zaman geçirilmeden tüm eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Meslek kanunu çıkarılmadan öğretmenlik hak ettiği yere gelemez

Öğretmenlik mesleğinin hak ettiği noktaya gelmesi izin herkesin üzerine düşeni yapması, elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayan Kolukısa, “Bu bağlamda atılması gereken en önemli adım Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılmasıdır. Mesleki standartlara kavuşmamış bir öğretmenlik sistemiyle eğitimde hedeflenen yerlere ulaşılması mümkün değildir. Öğretmenlik, kariyer mesleği hâline getirilmelidir. Sendika olarak, sahadan edindiğimiz tecrübeyi de entelektüel kapasite ve birikimimizi de en iyiyi üretmek için paylaşmaya hazırız” diye konuştu.