Sendika genel merkezinden yapılan açıklamada;

Türkiye Kamu-Sen olarak kamuoyunda tartışılan Varlık Fonu konusunda bir açıklama yaparak ortaya çıkabilecek aksaklıkları ve konu hakkındaki tereddütlerimizi dile getirdik.

Konfederasyonumuzun değerlendirmesinde:  

 

'Türkiye Varlık Fonu A.Ş.’nin kuruluş amacı, ekonomiyi finansal spekülasyonlardan korumak, stratejik öneme sahip alt yapı yatırımlarını finanse etmek ve verimli alanlara yatırım yapmak amacıyla bütçe disiplini ve Sayıştay denetimi dışında bir kaynak oluşturmak olarak belirtilmiştir. Buna göre herhangi bir denetime tabi olmayan ve bütçe giderleri içinde yer almayacak şekilde istenilen her türlü harcamanın gerçekleştirilebileceği, istenilen şirketlere dilendiği kadar teşvik verilebileceği, kontrolsüz bir yapı oluşturulmuştur.

 

Fon’un 5 kişilik Yönetim Kurulunda, Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sabah Gazetesi yazarı Prof. Kerem Alkin, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Oral Erdoğan bulunmaktadır. 

 

Yönetim Kurulu’nun kararıyla Türkiye Varlık Fonu adına gerçekleştirilebilecek işlemler şu şekildedir: Yerli ve yabancı şirketlerin hisse senetleri, özelleştirme kapsam ve programına alınanlar dahil olmak üzere Türkiye’de kurulan ihraççılara ait payların alınıp satılması, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen yabancı kamu, özel sektör ve kamu borçlanma araçları ve ihraççı paylarının alınıp satılması, vadeli mevduat ve katılma hesabı işlemlerinin yapılması, hazine taşınmazlarının, mevduat sertifikalarının, altın ve diğer değerli madenler ile bu madenlere dayalı olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının alım satımı, fon katılma payları, repo ve ters repo işlemleri, kira sertifikaları, gayrimenkul sertifikaları, varantlar ve primleri, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçları ve ikraz iştirak senetleriyle ilgili işlemlerin yapılması, ulusal yatırımlar ile uluslararası alanda diğer devletler ve/veya yabancı şirketler tarafından yapılacak yatırımlara iştirak ve bunlara sınırlı olmamak üzere diğer yatırım araçları işlemlerine girilmesi.

 

Görüldüğü üzere Fon’un her türlü denetimden uzak bir biçimde gerçekleştirebileceği son derece geniş bir işlemler ağı ve hareket alanı bulunmaktadır. Böylelikle devlet içinde denetimsiz harcamaların yapılabileceği, Merkezi Yönetim Bütçesi dışında, yeni bir bütçe oluşturulmuştur.

 

Fon’un gelirleri, kapsam dahilindeki şirketlerin kârları, varlıklarının kullanımı ve satışı üzerinden sağlanacakken, harcamalarının ne olacağı, bu harcama ve teşviklerin kimlere ne şekilde verileceği belirtilmemiştir.  Buna göre aslında bütçeye gitmesi gereken gelirlerin büyük bir bölümünün bu Fon’a aktarılması ve denetimden uzak bir şekilde harcanmasının sağlanması söz konusudur. 

 

Bununla birlikte Fon’a devredilen kuruluşlarda çalışan kamu görevlileri ortaya çıkan belirsizlik nedeniyle büyük bir tedirginlik içerisindedir. Toplumumuz Fon’un hangi amaçlarla kullanılacağını bilmek, vergileriyle ve fedakârlıklarla kurduğu işletmelerin akıbetini öğrenmek istemektedir. Yetkililerin en kısa sürede bir açıklama yaparak kamuoyunda oluşan tereddütleri gidermesi gerekmektedir.' denildi.