Kamu görevlilerinin 2020-2021 yıllarını kapsayacak 5. Dönem Toplu Sözleşme müzakereleri 1 Ağustos Perşembe günü başladı. Kamu işçilerinin ise bu yılın ilk aylarında başlayan müzakereleri devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk toplu sözleşme görüşmeleri olması nedeniyle müzakerelerin nasıl sonuçlanacağı önem kazanıyor. Toplu sözleşmeyle yaklaşık 3 milyon 200 bin memurun mali ve sosyal hakları ile 2 milyon 224 bin memur emeklisinin zam oranları belirlenecek. Ayrıca Harp ve terör malulleri, şehit ve gazi erbaşlar, terör olaylarının sivil şehit ve gazileri, evde bakım, 65 yaş ve engelli aylıklarının hesaplamaları da memur maaş katsayısına göre belirlendiği için, toplu sözleşmeden bu geniş kesimler de etkileniyor. Bu nedenle kamu personelleri, memur emeklileri/dul yetim aylığı alanlar, 2022 kapsamında aylık alanlar ile diğer kesimlerle birlikte yaklaşık 7 milyon 300 bin kişinin gözü kulağı toplu sözleşme masasında. Kıdem tazminatı tavanı en yüksek devlet memuru maaşına göre belirlendiği için kamu görevlileri toplu sözleşmesi masasından çıkacak sonuç binlerce işçiyi de ilgilendiriyor. Toplu sözleşme müzakereleri takvimine göre 2 ila 5 Ağustos tarihleri arasında yetkili sendikaların hizmet kolları teklifleri komisyonda değerlendirildi. 7 ila 8 Ağustos’ta ise kamu görevlilerinin geneline yönelik teklifler değerlendirildi. Toplu sözleşme masasında 9 Ağustos’ta 6 hizmet kolunun komisyon raporları müzakere edildi. Bayram tatili nedeniyle ara verilecek toplu sözleşme müzakereleri 15 Ağustos’ta kalan 5 hizmet kolunun komisyon raporlarıyla devam edecek. Bu yıl müzakerelerin kurban bayramına denk gelmesi zaten kısa olan toplu pazarlık süresini daha da azalttı. 16 Ağustos’ta ise Kamu görevlilerinin geneline yönelik komisyon raporu müzakere edilecek ve Kamu İşveren Heyeti maaşlara zam teklifini sunacak. Toplu sözleşmeler sadece akçeli maddelerden oluşmasa da kamu görevlileri ile emeklilerinin beklediği zam oranlarıyla ilgili Hükümetin teklifi 16 Ağustos günü belli olacak. 

Yasaya göre toplu sözleşme müzakereleri, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararının alınması da dahil olmak üzere en geç Ağustos ayının son işgünü tamamlanmak zorunda. Ancak müzakerelerde uzlaşma sağlanması durumunda daha kısa sürede bitmesi de mümkün. Bu çerçevede Hükümet ve sendikalar arasında uzlaşma olması durumunda 20 Ağustos’ta sözleşmenin tamamlanması mümkün. Müzakerelerin uzlaşmayla sonuçlanmaması durumunda ise üç işgünü içinde (21-23 Ağustos) sözleşmeyi imzalamaya yetkili olanlar, Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilirler. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafların başvuru tarihinden itibaren beş gün içinde (24-28 Ağustos) kararını verir. Kurul kararları kesindir ve taraflara üç gün içinde yazılı olarak bildirilir. 

Toplu sözleşmenin iki tarafı var. Kamu çalışanlarını, yetkili konfederasyon olarak Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı sıfatıyla Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın temsil ediyor. Masada müzakere yürüten 11 hizmet kolunun yetkili sendikalarının tamamı Memur-Sen’e bağlı sendikalar. İşveren tarafını ise Kamu İşveren Heyeti Başkanı olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk temsil ediyor. 4688 sayılı yasada en fazla üyeye sahip 3 konfederasyon toplu sözleşme görüşmelerine katılır dediği için Kamu-Sen ve KESK kamu görevlilerinin geneli için yapılan görüşmelere katılıyor. Toplu sözleşme masasında genel talepler ile hizmet kolu talepleri komisyonlarda ayrı ayrı müzakere ediliyor. 

MEMUR-SEN ne istiyor? 

Yetkili konfederasyon olan Memur-Sen, taban aylığa seyyanen 200 lira, ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı talep ediyor. Ancak toplu sözleşme görüşmelerini sadece akçeli (parasal) maddelerden ibaret görmemek lazım. Müzakerelerde akçeli maddelerden daha çok idari ve sosyal haklara ilişkin maddeler yer alıyor. Mesela Memur-Sen ve bağlı sendikalarının, sözleşmeli personelin kadroya alınması, 3600 ek gösterge, iş sağlığı ve güvenliği, emekliler ilgili haklar, fiili hizmet süresi zammı, engelli hakları, kadın çalışanlara yönelik haklar, izin hakları ve sendikal haklar gibi çok farklı konularda 657 maddeden oluşan toplu sözleşme teklifleri var. Bu tekliflerden 126’sı geçen dönem toplu sözleşmelerinde kazanılan ve aynı şekilde geçmesi istenen maddeler. Önceki dönem kazanılan bazı maddelerden geliştirilmesi istenenler ile yeni teklifler sayısı ise 531. Müzakerelerde dikkat çekici detaylardan biri Memur-Sen’in devam eden sivil itaatsizlik eylemini toplu sözleşme masasında gösteriyor olması. Memur-Sen konfederasyonu ve yetkili sendikalarının tüm temsilcileri masaya kravatsız oturuyor. Taleplerinden biri olan sivil kıyafet talebini giyim tarzlarıyla da gösteriyorlar. 

Toplu pazarlık süreci

Toplu pazarlıkta maaşlara ve ücretlere zam yapılırken enflasyon verileri önemli bir kriter olarak kabul ediliyor. Geçen yıl açıklanan 2019-2021 yıllarını kapsayan Yeni Ekonomi Programına göre enflasyon hedefi 2020 için yüzde 9,8 ve 2021’de ise yüzde 6 olarak belirlenmişti. 2019 yılının ilk 6 ayında TÜFE yüzde 5,01 olarak gerçekleşti. Ancak önceki dönemlerden biliyoruz ki genellikle gerçekleşen enflasyon, hedeflenen enflasyonun üzerinde gerçekleşiyor. Buna ilaveten son dönemde çarşı pazarın enflasyonunun yüksek olduğu da biliniyor. Reel ücretlerdeki azalma da çalışanların zam beklentisini artırıyor. 

Yaklaşık 200 bin kamu işçisinin toplu pazarlık süreci de devam ediyor. Hükümetin 5+4 zam teklifini Türk-İş müzakere edilecek rakam olarak görmediğini açıklamıştı. Daha sonra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un Türk-İş’i ziyareti sırasında işçilere teklif 6+4 olarak revize edildi. Üçüncü görüşmeden de sonuç çıkmadı ancak işçilerle müzakereler devam ediyor. İşçi sendikalarıyla Hükümetin bir noktada buluşacağını ve toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum. 

İşçi sendikaları ile memur sendikalarının toplu pazarlıklarını birbirinden ayıran önemli farklılıklar var. İşçi sendikalarının 1 Şubat’ta biten toplu iş sözleşmelerinin müzakereleri halen devam ediyor. Toplu iş sözleşmesi müzakereleri yaklaşık 6-7 ay sürüyor ve geriye dönük uygulanıyor. Bu nedenle toplu iş sözleşmelerini yaparken yaşanan enflasyon üzerinden ücret talep etmek daha kolay. Ancak memur sendikaları toplu sözleşme müzakerelerini hakem süreci dahil 1 ay içinde bitirmek zorundalar. Ayrıca masada 2020-2021 yıllarını müzakere ettikleri için özellikle maaş zamlarına ilişkin tekliflerini belirlemeleri birtakım zorlukları içeriyor. 

Hakem heyetine gitme ihtimali 

Önceki dönemlerde işçilerin toplu iş sözleşmeleri bitiyor sonra memurların müzakereleri başlıyordu. İşçilere verilen zam oranları bir anlamda memurlar içinde bir kriter oluyordu. Bu dönem henüz işçilerin toplu iş sözleşmelerinin sonuçlanmaması memur toplu sözleşmelerinin uzlaşma ya da uzlaşmazlıkla sonuçlanmasındaki belirsizliğini artırıyor.   

Kamu toplu sözleşme müzakere sürenin 30 günle sınırlandırılması, bu zaman baskısıyla müzakerelerin sadece birkaç oturumla bitirilmesi, her oturumda uzlaşılan konuların tutanak altına alınmaması ve toplu sözleşme yürürlük süresinin geriye doğru değil ileriye doğru olması özgür bir toplu pazarlığı engelliyor. 

4688 sayılı yasanın özgür toplu pazarlık sistemini engelleyen hükümleri, emekçilerin reel ücretlerinin azalmasından dolayı beklentilerin artması nedeniyle bu yıl toplu sözleşmenin masada bitmeyeceği ve Kamu Görevlileri Hakem Heyetine gideceğini öngörüyorum.

Bu nedenle memurların toplu sözleşme sisteminde evrensel normlara uymayan mevzuat değişikliği mutlaka yapılmalıdır. Çalışanların beklentilerinin dikkate alınacağı bir toplu iş sözleşmesi imzalanması verimliliğe, çalışma barışına ve çalışanların motivasyonuna önemli katkılar sağlayacaktır. Ülkenin gerçeklerini dikkate alırken emekçileri gözeten ve alın terinin hakkını veren bir anlayış herkese kazandıracaktır. 

Tarkan Zengin/ STAR