Kibir, gerçekten çok ama çok usta bir yalancıdır. Bir insan, parti, sendika, vakıf, dernek, cemâat gibi toplumsal bir kurum veya kuruluş kendi bakış açısı, hayat tarzı ve siyâsi yaklaşımının sonucu olan doğrularını mutlak, sorgulanamaz, biricik görüyorsa kibir bataklığına düşmüş ve içinde debelenmeye başlamış demektir.

Ülkemizde düşünce altyapısını Kur’ân ve sünnetin  (İslam Dini) şekillendirdiği çok sayıda fikir ve düşünce sistemi, hem içerdiği ilkeler ve görüşler açısından hem de dünya gerçeklerini okumada İslam referanslı en etkili ve doğru bir anlayış olabilir. Bu medeniyete gönül vermiş olan kimin itirazı olabilir ki buna?
O zaman bütün samimiyetimle şöyle bir soru sormak istiyorum.

Acaba burada önemli olan bu fikir ve düşünce sistemlerinin ne olduğu mu yoksa nasıl sunulduğu mu?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ