Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in, 'Bize ne oldu? sorusunun cevabını hep birlikte aramalıyız' diyen Genel Başkan İsmail Koncuk, 'Asıl araştırılması gereken, bizim kültür dairemizde yetişmiş insanların,nasıl olup bu kadar canavarlaşabildiğidir? Bunun cevabını bulmalıyız' dedi.


 
Türk milletinin bundan önce hangi milletten olursa olsun herkese yardıma koştuğunun altını çizen Genel Başkan Koncuk, bundan sonra da aynısını yapmaya devam edeceğini kaydetti.


 
Genel Başkan İsmail Koncuk değerlendirmesinde; 


 
'Bize ne oldu?' Diyanet İşleri Başkanımız hunharca öldürülen Suriyeli annenin cenaze töreninde böyle sormuş.Cevabını hepimiz aramak zorundayız.
 


'Bize ne oldu?' sorusunun cevabını vermek o kadar kolay değil.Mesele hepimizin bu sorunun gerektirdiği sorumluluğu taşıyıp, taşımadığımızdır.


 
Konuyu Suriyeli düşmanlığı ile açıklamak,bizi asıl problemden uzaklaştırır. Bu canavarlık bir Türk vatandaşına,ya da başkasına yapılabilirdi.


 
Asıl araştırılması gereken, bizim kültür dairemizde yetişmiş insanların,nasıl olup bu kadar canavarlaşabildiğidir? Bunun cevabını bulmalıyız.


 
Bu olaydan, yanlış Suriyeli mülteci politikasına bir haklılık arayanları görüyoruz.Bu canavarlığı bu şekilde izah etmeye çalışmak yanlıştır.


 
Suriyeli mülteci politikasını hiç doğru bulmadım ancak bu durum onlara yardım etmemizin önünde bir engel olmamıştır.Aksi Millete hakarettir.


 
Bu Aziz millet bundan önce de Suriyeli ya da başkası, yardıma ihtiyaç duyanlara yardım etmiş, bağrına basmış, bundan sonra da yapacaktır.


 
Aksi tüm beyanlar bu Millete açık hakarettir ve bunu hak etmiyoruz.Kimse bir psikopatın yaptığından hareketle yanlış politikayı aklamasın.


 
Hiç bir Suriyeli mülteci düşman görülemez,aksine tarihi, kültürel birlikteliğimiz çok derindir.Bundan sonrası için daha dikkatli olunmalıdır.


 
Çözümü bugünden düşünülemeyen mülteci problemi, şayet gerçek zeminde tartışılmazsa gelecek yıllarda çok daha büyük problemler kaçınılmazdır.


 
Suriyeli mülteci problemi duygusal zeminden uzak olarak, ülkemizin sosyal, ekonomik ve kültürel gerçekleri ışında tartışılarak çözülmelidir' dedi.