Özel öğretim kurslarının ve mevzuata uygun olmayan temel liselerin kapatılacağını duyuran Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), destekleme kurslarına ilişkin okullar arasındaki eşitsizliği artıracak bir düzenlemeye gideceği öğrenildi. Kurslarla ilgili hazırlanan içeriği Şubat ayının sonunda açıklamayı planlayan Bakanlık, öğrencilerin istediği okuldaki destekleme kursuna gidebileceğini duyurdu.


MEB, okullarda ve halk eğitim merkezlerinde açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında görevlendirilecek personele yönelik öğretim programlarıyla ilgili çalışmalarına devam ederken öğrencilerin gitmek istediği kurs için tercih yapacağı bildirildi. Öğrencilerin kurs tercihlerinin ilçelerde kurulacak komisyonlarda karara bağlanacağı ifade edildi. Öğrencilerin, kontenjan varsa, yardım almak istediği dersin kursunun açıldığı okuldaki kursu tercih edebileceği belirtildi. 

TAKVİYE ÖĞRETMEN 

Özel öğretim kurslarının ve temel liselerin kapatılması kararının ardından velileri kaygılanmamaları yönünde telkin etmeye çalışan MEB, örgün eğitim çağındaki öğrencilerin okullarda, mezun öğrencilerin ise halk eğitim merkezlerinde destekleme kursları alabileceğini açıkladı. Okullarda hafta içi ders saatlerinin dışında, cumartesi günleri ise öğretmenlerin belirlediği saatte devam eden kurslarda verilen ders içeriklerinin yeniden planlandığı bilgisi paylaşıldı. Mevcut uygulamada, ihtiyaç durumunda kursa dışarıdan takviye ücretli öğretmen alınması kararının sürdürülmesi kararlaştırıldı.


Bakanlığın kararının eşitsizliği artıracağını ve rekabeti körükleyeceğini söyleyen Eğitim Sen Genel Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan, “Öğrencinin okul ve öğretmenleri ile yabancılaşarak okuldan uzaklaşmasına yol açabilecek bu uygulamadan yol yakınken vazgeçilmelidir” dedi. Eğitimin sürekli olması ve topluma fayda getirecek şekilde düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Bozdoğan, planlanan uygulamanın fayda üretmeyeceğini savundu. 

MEB’in tüm okulları dershane haline getirme yöneliminde olduğunu anlatan Bozdoğan, “MEB açısından temel meselenin dershanelerin eğitim sistemi üzerinde yarattığı tahribat, öğrenciler arasında yarattığı eşitsizlik değil, dershanecilik işini kimin yaptığı, kimin bu faaliyetten fayda sağladığıdır” diye konuştu. Bozdoğan, öğrencilerin kendi okullarında değil de başka okullarda kursa katılabilecek olmasını şu şekilde yorumladı:

“Bir öğrencinin başka okulda kursa katılan talebinin altında ya kendi okulunda açılan kursları ve dolayısı ile öğretmenleri yetersiz bulma düşüncesi olabilir. Ya da bu durum, sıklıkla karşılaştığımız şekliyle, herhangi bir okulda açılan kursun öğretmeninin ‘piyasada’ sahip olduğu ün veya tanınmışlıkla ilgili olabilir. Her iki durumda da öğretmenler arasında piyasa düzleminde kurulmuş bir diliş söz konusudur. Bu uygulama, iyi-kötü, çok çalışan-az-çalışan, sınav iyi hazırlayan-hazırlamayan şeklinde çok sayıda ikilikle, öğretmenler arasında rekabeti körükleyecek sonuçlar doğurma olasılığına sahiptir.”

birgun.net