Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yeni döneme ilişkin yaptığı açıklamalara yönelik, “Sayın Selçuk, eğer temel kavramınız adalet olacaksa öncelikle MEB’de liyakat ve ehliyeti katleden ötekileştirme ve ayrıştırmayı sonlandırarak, MEB teşkilatlarını sendika, vakıf, cemiyet görünümlü çetelerin tahakkümünden kurtarmalısınız” dedi.

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yeni döneme ilişkin yaptığı açıklamalara yönelik, “Sayın Selçuk, eğer temel kavramınız adalet olacaksa öncelikle MEB’de liyakat ve ehliyeti katleden ötekileştirme ve ayrıştırmayı sonlandırarak, MEB teşkilatlarını sendika, vakıf, cemiyet görünümlü çetelerin tahakkümünden kurtarmalısınız” dedi.

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Geylan, yaptığı yazılı açıklamayla Milli Eğitim Bakanı Selçuk’un bugünkü açıklamalarını değerlendirdi. Geylan, Bakan Selçuk’un “Temel kavramımız adalet olacak” sözünü taahhüt olarak kabul ettiklerini belirtti. Geylan, “adalet” için görülmesi gereken ilk ve en büyük meselenin yönetici atama sistemi olduğunu belirterek, “Sayın Selçuk, eğer temel kavramınız adalet olacaksa öncelikle MEB’de liyakat ve ehliyeti katleden ötekileştirme ve ayrıştırmayı sonlandıracak, MEB teşkilatlarını sendika, vakıf, cemiyet görünümlü çetelerin tahakkümünden kurtaracaksınız” dedi.

“Sayın Selçuk’un Performans Konusundaki Tutumunu Alkışlıyoruz”

MEB’i sorumlu Bakan ve Bakanlık bürokrasisinin yönetmesi gerektiğine dikkat çeken Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Geylan, “Eğitim hayatımızın geleceğine dışarıdan müdahaleye izin verilmemelidir. Sayın Selçuk’un aşması gereken problemlerin başında gelen husus özellikle MEB taşra teşkilatlarındaki bu nevi aymazlıklardır. Sayın Selçuk’un öğretmeni önceleyen yaklaşımını önemsiyoruz. Özellikle performans konusundaki makul tutumunu alkışlıyoruz” dedi.

Üç Yıllık Plan

Geylan, yılların biriktirdiği sorunların bir çırpıda çözülemeyeceğini belirterek, “İyi niyetli bir iradenin gösterilmesi hem çalışanların motivasyonunu artıracak hem de kamuoyunun güvenini sağlayacaktır. Bu yapılırsa Sayın Selçuk’un üç yıllık planına karşı sabırlı bir tepki oluşacaktır” dedi.

Geylan üç yıllık plan içerisinde, tüm öğretmenlerin kadrolu olması, eğitim çalışanlarının ek gösterge düzenlemelerinin yapılması, zorunlu hizmet tazminatı getirilmesi, adil bir yönetici atama sistemi ihdas edilmesi, ataması yapılmayan öğretmenlerin sorunlarının giderilmesinin yer alması gerektiğini belirtti.

Öte yandan, Yardımcı Hizmetler Sınıfı (YHS) çalışanlarının Genel İdare Hizmetleri Sınıfına (GİH) alınmasını ifade eden Geylan, ilk orta ve lise eğitimindeki düzenlemelerin siyasi ve ideolojik değil eğitimin ihtiyaçları doğrultusunda yapılması noktasının da üç yıllık plan içinde yer alması gerektiğini savundu.

Bundan böyle valiler kuvvetli belirti ibaresi gibi muğlak ifadelerle istedikleri, diledikleri kişileri il sınırları içerisine girmesini yasaklayabilecekler.”

“Buna Karşı Tek Seçenek Anayasa Mahkemesine Gidiştir”

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu da şöyle konuştu: “Bu yasa eğer bu haliyle yürürlüğe girer ise 3 yıl daha olağanüstü halin uzaması esasen belki de düne kadar uygulanan olağanüstü hal dönemini aratacak tehlikeleri beraberinde getirecektir. Anayasaya aykırı bir yasayla olağanüstü hal 3 yıl daha uzatılmış olacaktır. Tabii ki buna karşı tek seçenek Anayasa Mahkemesine gidiştir.”