Zonguldak'ta yayın yapan Pusula Gazetesi Yazarı Atilla ÖKSÜZ Memur Sen İl Başkanı Kamuran AŞKAR'ı eleştirdi.

ÖKSÜZ Memur-Sen - Kamu-Sen KESK - Kamu-İş! başlıklı yazısında Memur Sen İl Başkanı'nı Memur Sen alınacak ama herkes kendini bir öçsün tartsın diye yazıyorum dedi. 

İşte O Yazı;

Geçtiğimiz günlerde bu başlıkla paylaştığımız yazının ardından farklı kesimlerden, farklı tepkiler gelmeye devam ediyor.

O gün demiştim ki:

“Düne kadar FETÖ’cüleri bünyesinde barındıran Memur-Sen’ciler, bugün kendilerini aklamaya çalışıyor.

Olabilir.

Ama bunu yaparken, daha önce FETÖ’cülerle el ele, kol kola yaptıkları gibi kamuda zulüm üretiyorlar.

Memur-Sen’in Zonguldak yönetiminden başta Sayın Kamuran Aşkar olmak üzere pek çoğu ile eksik-fazla görüşüyor, tartışıyoruz.

Bu eleştirileri eskiden beri dile getiriyoruz.

Ancak ders çıkarmak yerine daha da azgınlaşan bir anlayış içinde Memur-Sen’li olmayanların yok sayıldığı, şutlandığı, cezalandırıldığı bir aymazlık içinde hareket ediliyor.

Ve iktidarın Zonguldak milletvekilleri ile teşkilatı bunlara seyirci kalıyor.

Geçmişte farklı siyasi iktidarlar döneminde bunlar oldu.

Gün oldu, hepsi ters tepti.

Kamuran Aşkar da geçmişteki benzer uygulamalardan dertlidir.

Ama gel gör ki, bugün pek çok kurumda Memur-Sen ve Memur-Sen’e bağlı sendika yöneticilerinin psikolojik baskıları var!

Bir gün birisi çıkar, tepesi fena atar, kaçacak delik ararsınız!

Çalışanları şu veya bu nedenlerden dolayı tehdit etmekten vazgeçin!

Bürokratları tehdit etmekten vazgeçin!

Zorla Memur-Sen’li olduktan sonra kimleri koruduğunuzu, kimleri kayırdığınızı siz daha iyi bilirsiniz!”

* * * *

Bu yazının ardından Memur-Sen Zonguldak İl Temsilcisi Kamuran Aşkar aramış ve bu iddiaların işlerini yaptıramayan bazı kesimlerin iddiaları, dedikoduları olduğunu söylemişti.

“Zulüm” sözü için abartı ve haksızlık olduğunu, somut bir konu olduğunda buna izin vermeyeceklerini ifade etmişti.

Aşkar, fazla iyi niyetli…

* * * *

Ancak, özellikle Sağlık’ta ve Milli Eğitim’de Memur-Sen’in bazı yönetici ve temsilci konumunda bulunan isimlerle, sendikal sürecin içinde yer almak ve görevde yükselme bekleyen bazı Sağlık-Sen ve Eğitim Bir-Sen üyelerinin şımartılmış hallerini görüyoruz.

* * * *

Ne mi yapıyorlar?

Anlatalım…

Baskı yapıyorlar.

Her anlamda baskı yapıyorlar.

Her baskıya da bir kılıf buluyorlar.

* * * *

Bir de baskıların çeşitleri var.

Ne mi yapıyorlar?

Söyleyelim…

* * * *

Sendikal faaliyetlerini yürütme, sayıyı çoğaltma adına üyelik baskısı yapıyorlar.

Üyelik düşünmeyen bazı sözleşmeli personele, “Üye olmazsan, sözleşmen yenilenmez” diyecek kadar ileri gidiyorlar.

* * * *

Mobbing uyguluyorlar.

Bilinçli veya bilinçsiz…

Planlı veya plansız…

Tavır ve davranışlarıyla, bakışlarıyla, egolarıyla bunu fazlasıyla hissettiriyorlar.

Kurunun yanında yaşı da yakıyorlar.

* * * *

Ellerinde, belleklerinde listeler var.

İsimler var.

Bu listelerdeki bazı kişiler, sendikanın kapalı toplantılarında konuşuluyor.

“Kim neci, kim kimci?” diye fişleme yapıyorlar.

* * * *

Göreve getirdikleri veya gelmesinde etkili oldukları isimlere baskı kuruyorlar.

Göreve gelmesinde etkili olamadıkları isimleri de, sonradan kucağa oturtmanın yollarını arıyorlar.

Her dediklerinin olmasını istiyorlar.

Olmadığında veya küçük bir dirençle karşılaştıklarında, Ankara’ya şikayet ediyorlar.

Önce Semih Durmuş’a, sonra Öner Güner’e gidiyorlar.

* * * *

Vali Erol Ayyıldız döneminde istedikleri gibi at oynatıyorlardı.

Yaşanan kırılmalar nedeniyle şimdilerde, “kavga etmeden gidelim”, “basına yansıtmadan devam edelim” mantığı içindeler.

Valiyi de de şikayet ediyorlar, AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun’u da…

Yetmiyor…

Milletvekillerini de şikayet ediyorlar.

* * * *

Başka bir şey daha…

Kamunun emrindeki personelin de ötesinde, taşeron firmaların elemanları ile uğraşanlar var.

Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde, Devrek Devlet Hastanesi’nde, Ereğli Devlet Hastanesi’nde…

Elbette sayısal bir istatistik yok, ama karşılaştığımız manzaralar ürkütücü…

Baskının veya mobbingin olmadığı kurum sayısı çok az gibi.

* * * *

Kamuran Başkan şimdi diyecek ki:

“Atilla kardeşim; kim, nerede, ne baskı yapmış, bana söyle, gerekeni yapacağım.”

Sayın Aşkar’ın cevap hakkı saklı.

Ancak başka bir şey daha var.

Aşkar, farkında veya değil.

“Eskiden Eğitim Bir-Sen Başkanı olan Kamuran Başkan, Memur-Sen bünyesinde kurumlarda örgütlü herhangi bir sendikanın başkanı olmadığı halde hepimizin başkanı.

Artık kenara çekilmeli.

Kendisini bir yere atsın, sendikayı da rahatlatsın” diyen de yine Aşkar’ın arkadaşı!

Aşkar diyecek ki:

“Mümkün değil. Hayali senaryo…”

Onu da vakti geldiğinde öğrenir!

* * * *

İşin bir de sendika-iktidar kanadı var.

Memur-Sen, bazı atama ve uygulamalarda AK Partili Milletvekilleri ile İl Başkanı Zeki Tosun’u aşamamaktan dertli.

Her alanda istedikleri gibi at koşturmak istiyorlar.

* * * *

Bir mesele daha var!

O tam bir facia!

* * * *

Bunları neden yazdım?

Memur-Sen kanadı çok alınacak.

Ama bunlar bilinsin…

Konuşulsun…

Duyulsun…

Herkes kendisini bir tartsın.

Gözden geçirsin.

Kimse sırf sendikal meselelerden dolayı işinden olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasın.

Sendikanın ve sendikacıların keyfi çıkışları karşısında direnemeyen kurum idarecilerine sahip çıkılsın.

Bu durumlar geçmişte ne kadar yanlış ise, bugün de yanlış…

Yarın da yanlış olacaktır!

* * * *

Bildiklerimiz bizde…

Bilmediklerimiz varsa ya özelden veya yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Bu işlere bir “dur” deme vaktindeyiz!

* * * *

Memur-Sen - Kamu-Sen - KESK - Kamu-İş!

Ve sendikalı olmayan taşeron firma çalışanları…

Kurumlarda çalışma barışının sağlanabilmesi için bu önemli.

Kimse, olayları ve yaşananları görmezden gelmesin!

Atilla ÖKSÜZ / Zonguldak Pusula

Köşe Yazısını Okumak İçin TIKLAYINIZ