Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, hükümete kamuda yeniden yapılandırma sürecine ilişkin, 'Katılımcılığı esas alın, paydaş kuruluşları bu sürecin içerisinde tutun ve 'Biz yaptık, oldu' mantığından uzak, milletin içerisine sinen düzenlemelere imza atın. Bu anlamda bu dönüşümlerde temel hak ve özgürlükleri merkeze alın.' çağrısında bulundu.

Yalçın, bir otelde düzenlediği basın toplantısında halk oylamasının sonuçları, 1 Mayıs ve çalışma hayatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Halk oylamasıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konusunda millet iradesinin sandığa yansıdığını belirten Yalçın, Memur-Sen olarak halk oylaması sürecinde 'Evet' için çalışmak üzere inisiyatif alarak, yaptıkları çalışmaları anlattı.

Yalçın, 81 il 100 büyük ilçeyi çalışma alanı olarak kabul edip, daha sonra 350 yerleşim yerinde kampanya yürüttüklerini belirterek, şöyle devam etti: 'Bizim bu olaya ilişkin inisiyatif alışımız, Türkiye'deki vesayet sisteminin tarumar edilmesi, millet iradesinin tecellisi, küresel vesayetin Türkiye üzerinde oluşturduğu baskının dağıtılması, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde duracak yönetsel istikrarı yakalamasıydı. Bunun için elimizden gelen gayreti gösterdik. Çünkü biz biliyoruz ki, bu ortam sağlandığında, Türkiye vesayet odaklarının tekelinden çıkarıldığında ekonomisi büyüyecek. Çalışan kesim olarak, Memur-Sen olarak, Türkiye ekonomisi iyileştiğinde, vesayet yok edilip, milli gelir artığında bunun doğrudan bize yansıyacağını biliyoruz, onun için bu süreçte inisiyatif aldık.' Bu kapsamda önlerinde üç önemli kritik süreç olduğundan üç boyutlu bir çalışma yürüttüklerini anlatan Yalçın, bunlardan birincisinin 16 Nisan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine halkın onay verip vermeyeceğinin belirleneceği kritik aşama, ikincisinin kamu görevlileri sendikalarının üye sayısının netleşeceği 15 Mayıs 2017, üçüncüsünün de 1 -30 Ağustosta yapılacak 4. Dönem Toplu Sözleşme süreci olduğunu söyledi. 'AGİT raporu değil, adeta Kandil raporu olduğu anlaşıldı'

Ali Yalçın, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) raporuna ilişkin de 'AGİT raporu değil, adeta Kandil raporu olduğu anlaşıldı.' değerlendirmesinde bulundu. Raporun tarafsız olmadığını ve Türkiye için bağlayıcılığı bulunmadığını ifade eden Yalçın, 'Milletimiz, Türkiye üzerinde vesayet kurmaya çalışan bazı ülkelerin bu süreçteki tutumlarından dolayı 'Hadi oradan' diyecek şeklinde bir netice ortaya koydu, yüzde 51,4'le bu kadar baskıya, bu kadar dışarıdan kumpasa, terör örgütlerinin sürece ilişkin tehditlerine rağmen millet iradesini en üst düzeyde yansıttı ve süreç Türkiye'nin lehine şekillendi.'

SON-AN

Kamu ajans, Kamudan haberleri ve gelişmeleri  Ajanskamu farkıyla aktarmaya devam edeceğiz.

Ajans kamu Haber/ www.ajaskamu.net