Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, eğitim sisteminin içinde bulunduğu durumun, eğitime ilişkin ezberlerin gözden geçirilmesini ve mevcut paradigmanın sorgulanmasını kaçınılmaz kıldığını ifade ederek, aksi takdirde müfredat, öğretmen, öğrenci ve okul üzerinden yürütülen bütün tartışmaların yüzeysel kalacağını söyledi. Bu bağlamda, 2023 Eğitim Vizyonu’nu, sorunların tespit edilmesi açısından önemli bulduklarını kaydeden Kolukısa, “Eğitime ve eğitim çalışanlarına ilişkin karar alınırken ve uygulamaya konulurken eğitim paydaşlarının görüş, eleştiri ve önerileri dikkate alınmalı; Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanırken, öğretmenlerimizin tecrübe ve görüşlerinden istifade edilmelidir” dedi.


 

Şükrü Kolukısa, Eğitim-Bir-Sen Çorum Şubesi’nin il divan toplantısına katıldı. Sendikal çalışmalara ve eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kolukısa, Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının 1992’de diktiği fidanın çınara dönüştüğünü belirterek, “Biz de yeni fidanlar dikiyor, bizden sonraki nesillerin istifadesine sunuyoruz. Eğitim-Bir-Sen, çağı aşan bakışın, çağı kurtaracak duruşun, yeni çağlar açacak arayışın kapısıdır. İçimize, işimize ve dışımıza yolculuğumuz; ülkemize, milletimize, eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine, mazluma, mağdura, masuma ve yetime hizmet çabamız artarak devam edecektir” şeklinde konuştu.

Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmasını teklif ettiklerini ve bunun öğretmene destek kanunu olmasını istediklerini kaydeden Kolukısa, şöyle konuştu: “Biz Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmene destek kanunu olarak tanımlamasını sağlayacak bir içerikle yürürlüğe girmesini istiyoruz. Kanun ancak bu şekilde haklı talepleri ve beklentileri karşılayabilir. Bunun için de eğitim paydaşlarının katkısına ve katılımına fırsat verilmeli, görüş ve önerileri göz ardı edilmemelidir.”



 

Maaşları düşüren düşük matrah uygulamasına son verilmelidir

Kamu görevlilerinin gelir vergisi yükünün azaltılması, vergiye esas matrahların artırılması çağrısında bulunan Kolukısa, “Enflasyon oranının altında yeniden değerleme oranı belirleme kurnazlığından vazgeçilmeli, kamu görevlilerinin maaşlarını düşüren düşük matrah uygulamasına ya son verilmeli ya da kamu görevlilerinin gelir vergisi matrahı yüzde 15’te sabitlenmelidir” ifadelerini kullandı.



 

Okul yöneticiliği münhasır kadro ve profesyonel bir görev olarak tasarlanmalı, mevcut yöneticiler mağdur edilmemelidir

Kariyer ve liyakat sisteminin hakkıyla uygulanması gerektiğini vurgulayan Kolukısa, “Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi” raporunda da dile getirdikleri gibi, hak edenin görev almasını, hakkını verenin görevde kalmasını sağlayacak bir liyakat ve kariyer sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Okul yöneticiliğinin münhasır kadro ve profesyonel bir görev olarak tasarlanmasını önemsediklerini dile getiren Kolukısa, “Mevcut okul yöneticileri, kadro ve profesyonel tanımlamayla öncelikle ilişkilendirilmelidir. Liyakatini kaybedenlerin görevden alınmasını ve bu liyakati edinemeyenlere görev verilmemesini ehliyet sisteminin gereği olarak görüyoruz. Çünkü genelde Türkiye’nin özelde eğitim sisteminin liyakat konusunda yaşanan sorunları kaldıracak gücü kalmamıştır” diye konuştu.



 

Öğretmen açığı sorununun çözümü ücretli-sözleşmeli öğretmenlik değil, kadrolu istihdamdır

Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının birçok sorunu beraberinde getirdiğini, sorunlarla boğuşan, ailesiyle buluşamayan öğretmenlerden başarı beklemenin hayal olduğunun altını çizen Kolukısa, şöyle devam etti: “Eğitim; yöneticisi, öğretmeni, şefi, hizmetlisi, memuru, şoförü ile bir bütündür. Bir proje, alınan bir karar uygulamaya konulurken, bu bütünlük göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle, hedef, iş barışını ve iç huzuru bozan sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması ve sadece kadrolu öğretmen istihdamı olmalıdır. Mevcut uygulamaya devam edilmesi, eğitim açısında zaman, öğretmen açısından motivasyon kaybıdır.”

Şükrü Kolukısa, eğitim sistemindeki sorunlu alanlardan birinin de ücretli öğretmenlik olduğunu ifade ederek, “Hem misyon hem de vizyon; ücretli öğretmenlik değil, öğretmenlere hak ettiği ücretin ödenmesi ve kadrolu istihdamın esas alınmasıdır. Öğretmen adayının bu kadar çok olduğu Türkiye’de ücretli öğretmenliğin devam ettirilmesi doğru bir yaklaşım değildir” dedi.

 


Eğitim-Bir-Sen Çorum Şube Başkanı Tekin Çınar da bir konuşma yaparak, yapmayı tasarladıkları çalışmalarla ilgili bilgi verdi.