Yüz binlerce öğrenciyi ilgilendiren çalışma. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İlkokullarda Yetiştirme  Programı (İYEP) ile okullar arasındaki imkan ve öğrenciler arasındaki öğrenme  farklarını azaltmayı amaçladıklarını belirterek, 'Bütün çocuklarımıza 'İşte bu  kadar kolay.' dedikleri bir fotoğraf sunmak için bir araya geldik.' dedi.  Bakan Selçuk, Green Park Otel'de düzenlenen İYEP Tanıtım  Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, okullarda iyileştirme çalışmalarının 2023  Eğitim Vizyonu'nun vazgeçilmez bir ögesi olduğunu söyledi.

Okullar arasındaki imkan ve öğrenciler arasındaki öğrenme farklarını  azaltmayı temel gaye edindiklerini vurgulayan Selçuk, 'Bütün çocuklarımıza 'İşte  bu kadar kolay.' dedikleri bir fotoğraf sunmak için bir araya geldik. Bu kapsamda  üzerimize büyük bir vebal düşüyor. Çocuklarımızın ulaşmalarını istediğimiz  hedefler, görmelerini istediğimiz manzara elbette ortak. Bunun için de birtakım  çalışmalar yapmamız lazım. İşte İYEP çalışması da bu hedef doğrultusunda  gerçekleştirildi.' diye konuştu. Selçuk, 'Bu tür çalışmalar, gerçekten sahici ve hedefe yönelikse,  sonuçlarıyla çocuklarımızın gözündeki ışıltıyı parlatacaksa o zaman iyi bir şey  yapıyoruz hissi doğuyor içimizde. Bu program, iyi bir şey yapıyoruz hissini çok  güçlü şekilde doğuruyor.' dedi.

 

 Bir düşünürün 'Her çocuğun, kendisine önem veren ve özel olduğunu  hissettiren bir yetişkinle zaman geçirmeye ihtiyacı var.' sözlerini aktaran  Selçuk, 'Çocuğun özel ve önemli hissettiği bir durumu İYEP ile sağlamaya  çalıştık. İYEP ile eksiği, zamana ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz çocuklarımıza  yeni fırsatlar ve yeni imkanlar vermek amaçlarımızdan birisi.' değerlendirmesini  yaptı. Bakan Selçuk, İYEP ile ilgili şöyle konuştu:  '(Bütün çocuklarımız, bütün kazanımları çok rahatlıkla öğreniyorlar ve  bir problem yok) diyemeyiz, bir problem var. Geçen senenin başından beri bu  problem üzerinde vurgular yapıyoruz. Bunların sonucunda da kazanımlarla ilgili  eksiği olan çocuklarımızın problemleri hakkında yeni çalışmalar yapmak bizim  temel ödevlerimizden biri. İYEP, her bir öğrencinin, bir bütünün yüzdesi olmasından öte, kendi  bütününün yüzde 100'ü olmasını hedefleyen bir çalışma. İYEP sürecinde bulunan  öğrencilerin bütünün hangi kısımında olduğuyla değil, öz varlığı ile ihtiyacı  olan öğrenme dünyasına adım atmalarını sağlamak asıl görevimiz. Bizler attığımız  her olumlu adımın çocuklarımızı ileri taşıyacağını biliyoruz.'

 

2023 Vizyon Belgesi'ni hazırlarken bu hassasiyetle yola çıktıklarına  değinen Selçuk, çocukların yaşam becerilerini geliştirecek çok sayıda ortam  oluşturduklarını vurguladı.  Selçuk, 5 binin üzerinde tasarım beceri atölyesi kurup onların daha  küçük yaşlarda hangi konularda ilgi, yetenek ve becerilerinin olduğunu  tanımalarına fırsat vermeye çalıştıklarını dile getirerek, '2018-2019 öğretim  yılının başında da 3'üncü ve 4'üncü sınıflar için 1, 2 ve 3'üncü modül  seviyelerinde olmak üzere bir düzenlemeyi hayata geçirdik. Toplamda 4,5 milyona  yakın öğrencimizi bu tespit aşamasına davet ettik ve bunun sonucunda 302 bin  dolayında öğrencimizi İYEP'e dahil etme imkanımız doğdu.' bilgisini verdi. Çocukların İYEP sürecinde ulaşmaları gereken hedefleri belirleyerek  daha sonra bunları analiz ettiklerini bildiren Selçuk, 'Bu çerçevede 3'üncü  sınıfta olup İYEP'e dahil olan öğrencilerimizin bir üst sınıfa başarıyla  geçmeleri ve eğitim süreçlerini muvaffakiyetle tamamlamalarını elbette gönülden  diliyoruz.' dedi.

 

  Öğretmen, yönetici ve akademisyen desteği

 

   Temel Eğitim Genel Müdürlüğünde çok yoğun çalışmayla bu projeyi takip  eden büyük bir ekibin bulunduğunu belirten Selçuk, diğer genel müdürlüklerin ve  UNICEF'in projeye destek verdiğini anlattı.  Selçuk, 'Asıl işimiz bundan sonra başlıyor ve bütün çocuklarımızın  öğrenme farklarını gidermek için yeni ve oldukça stratejik birtakım projelerin  içinde bulunuyoruz. Bu projelerde de öğretmen ve yöneticilerden,  akademisyenlerden çok büyük destek alıyoruz.' ifadelerini kullandı. Bu çalışmaların Ankara'da yapılmasının değerli olduğunu ancak asıl işi  illerdeki yöneticilerin yüklendiğini dile getiren Selçuk, 'Bu işlerin takibi ve  sürdürülebilir kılınması, etkinliğinin artırılması sahadaki çalışmanın kalitesine  bağlı. Yöneticilerimizin ve öğretmenlerimizin bu konuya verdiği destek olmasa biz  bu projeyi sadece akademik bir çalışma olarak yapardık ve öylece kalakalırdı.  Buraya gönül veren ve çocukların gözüne bakarak 'Yapabilirsin, işte bu kadar  kolay.' dedirtecek hissiyatını yaşatan emektaşlara teşekkür ederim.'  değerlendirmesinde bulundu.

 

Değerlendirme süreci bugün başladı

 

 Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu ise öğrenme sürecinin doğası  itibarıyla bazı öğrencilerin beklenen kazanımlara ulaşamamış olma ihtimalini de  sürece katan bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu belirterek, 'Eğitim, birçok ülkede  hep üst dilime odaklanırken alt dilimde yer alan öğrencilere odaklanan bir  sisteme ihtiyacımızın olduğu gerçeği açıktır.' diye konuştu. Haziran 2016'da ilgili yönetmeliğe 'Özellikle bazı derslerden  kazanımları edinememiş çocuklar için yetiştirme programı uygulanabilir.'  ifadesinin eklenerek İYEP sürecinin başlatıldığını anlatan Gençoğlu, bu kapsamda  okuma yazma, okuduğunu anlama, doğal sayılar ve dört işleme odaklanan bir program  hazırlandığını belirtti. Gençoğlu, programın bütçesi için UNICEF'ten  faydalandıklarını kaydetti.

 Gençoğlu, 'İYEP'i tarif ederken bir metafor kullandık, 'Eğitim coşkun  akıp giden bir nehir ve bazı sandallar, bazı öğrencilerimiz, bu akıp giden nehrin  köşesindeki çalılıklara takılmış durumdalar, bir elin onlara uzanıp onları ana  akıma, akan suya dahil etmesi gerekiyordu.' Bizim için İYEP bu anlama geliyor.'  dedi.  Programın ana hedefinde, kazanımlar konusunda eksiklik yaşayan  çocukların, yabancı uyruklu öğrencilerin, göçer, yarı göçer ve mevsimlik tarım  işçisi ailelerin çocuklarının da aralarında bulunduğu dezavantajlı öğrencilerin  yer aldığını dile getiren Gençoğlu, bu öğrencilerin İYEP kapsamında Türkçe ve  matematik derslerinden toplam 160 saatlik eğitim aldıklarını söyledi.   Gençoğlu, bugün tüm Türkiye'de İYEP kapsamında öğrenci belirleme  testlerinin uygulandığını da bildirdi.  UNİCEF Türkiye Eğitim Direktörü Dr. Brenda Haiplik ise her çocuğun  farklı öğrenme yollarının olabileceğine işaret ederek, İYEP'in bu noktadaki  önemine değindi.

 

Her öğrencinin  'İşte bu kadar' demesi için geliştirildi

 

 Milli Eğitim Bakanlığınca İYEP, öğrenme süreçleri farklı olan her  öğrencinin başarıya ulaşabilmesi, 'İşte bu kadar kolay.' diyebilmesi için  geliştirildi.  Türkçe ve matematik derslerinde edinilen temel becerilerin diğer tüm  derslerdeki başarıyı etkilediği ve öğrenme açığı derinleşmeden müdahale edilmesi  gerektiği gerçeğinden hareketle İYEP, ilkokul 3'üncü sınıfa devam eden öğrenciler  için iki temel derste hazırlandı. Temel okur yazarlık ve problem çözme becerileri konusunda desteğe  ihtiyaç duyan çocuklar, İYEP'te daha küçük gruplarda, özel hazırlanan ders  kitapları ile eğitim almaya başladı.

 Bu programda çocukların doğru ve etkili konuşup yazmaları, matematik  becerilerinin artması sağlanırken, sosyal yönden de güçlenmeleri için gerekli  destekler verilecek. Çocukların öz güvenlerini artırmak için sosyal aktivitelere  de katılımları sağlanacak.  Öğrenci Belirleme Aracı (ÖBA) ile İYEP'e katılması tavsiye edilen  öğrenciler tespit edilirken, eğitim sürecinin bitiminde uygulanan Öğrenci  Değerlendirme Aracı (ÖDA) ile başarı durumu ortaya konuluyor.

 

2018-2019 eğitim öğretim yılında, Türkiye genelinde uygulanan  programın bitiminde yapılan öğrenci değerlendirmelerinin sonucunda yüzde 90'lara  varan oranda başarı elde edildiği görüldü. İYEP'e katılarak, yaşıtlarıyla aynı  öğrenme düzeyini yakalayan çocuklar, başarmanın verdiği öz güvenle artık eğitim  hayatlarında çok daha emin adımlarla ilerliyor.