Ayağa kalkma çabasında olan bu toprakların, bu aziz milletin ve adeta yetim kalan bu ümmetin daha çok ihtiyacı var Başkan Erdoğan’a. Soçi’de daha iki gün önce Başkan Erdoğan’ın azim ve gayretiyle alınan İdlip kararına ve katliamdan kurtulan on binlerce masum insana bakın, ne dediğimi daha iyi anlarsınız. Ak Parti ruhunda ve özünde “imanlı, ihlaslı, erdemli, cesur, ahlaklı ve dürüst öncü kadrolarla ve dava adamlarıyla; zulme ve haksızlığa isyan ve itiraz ederek, adaleti ve kalkınmayı önceleyerek, hakkı ve halkı gözeterek hep birinci parti olmuştur ve bugüne kadar halktan büyük teveccüh görmüştür.” Ak Parti, içerisindeki ve etrafındaki kötüleri ve kötülükleri ayıklayarak, iş takipçilerini ve asalakları, ihale ve rant peşinde koşanları, menfaat ve koltuk sevdalılarını tasfiye ederek;  kibir abidesi ve halka tepeden bakan belediye başkanlarını, siyasi kadrolarını, bürokratlarını yenileyerek, halka daha çok kulak vererek, hatalarından ders çıkarıp, eksikliklerini tamamlayarak, ilk günkü aşkla ve ilk günkü heyecanla yoluna daha güçlü devam edip “2023-2053-2071” hedeflerine ulaşacaktır.

 

“İşin özü gönüllere dokunabilmekte”

 

Başkan Erdoğan, geçtiğimiz haftaki il başkanları toplantısında “gönüllere girmeden netice almak mümkün değil. Unutmayın; hizmet gereklidir ancak tek başına yeterli değildir. Gönüllere girdiğimiz anda bu millet bizi hiçbir zaman unutmaz. Mahalli seçimlerde partimizin adayı; ehliyet, liyakat sahibi, dürüst, tevazu ehli ve toplumda takdir edilen isimler olacak. Sırtını partiye dayayan değil, karşılığı olan güçlü isimlerle seçimlere gireceğiz” şeklindeki mesaj ve uyarılarıyla “Ak belediye başkanı nasıl olmalı?”  sorusunun cevabını vermiş ve vasıflarını tek tek saymış oldu. Evet, Ak belediyelerce çok şahane yollar, rengârenk çiçeklerle donatılmış muazzam parklar, modern kentler ve muhteşem caddeler inşa ediliyor. “Hele ki kayyum belediyeler, modern kentleşme hususunda, başta Diyarbakır olmak üzere muazzam güzel işlere imza atmaktadırlar.” Geçmişte kir ve pislik içinde boğulan sokaklar mis gibi tertemiz. Ancak her şey yol, park ve cadde düzenlemesiyle bitmiyor. Maharet, insanlara daha fazla dokunmakta, gönüllere ve evlere misafir olmakta, insan hayatını somut olarak daha fazla değiştirmeye çalışmakta, projelere konu olan insan sayısından ziyade projelerle hayatı değişen insan sayısına odaklanmaktadır. Başarı, Başkan Erdoğan’ın siyasi bakiyesi üzerinden salt Ak Partiliden oy almak değil CHP’liden, HDP’liden de oy devşirebilmektedir.

 

“Nepotizm, büyük tehlike”

 

Başkan Erdoğan’ın dikkatlere çektiği gibi yıllardır sırtını Ak Partiye dayayan, Başkan Erdoğan’ın siyasi bakiyesi üzerinden sürekli kıyak makamlara gelen, ancak kendi şehrinde veya köyünde dahi doğru dürüst oy alamayan, hatta oy kaybı yaratan siyasetçiler olmuştur. Bu siyasetçiler Başkan Erdoğan’ının yükünü alması gerekirken, adeta kendisine kambur gibi yük olmaktadırlar. Ak Parti’nin karşı karşıya olduğu ciddi tehlikelerden biri de; “Ak Parti’nin belli bir grubun, oligarşik yapının etki ve sevkinde gibi görünmesi; seçimlerde ve atamalarda ehliyet, sadakat ve liyakat kriterlerinden ziyade bölge dengelerine dayandırılan; bölge ağabeylerinin akraba ve adamcılığa yani Nepotizme kayan yanlış aday ve bürokrat dayatmalarıdır.”  Bu yanlış dayatmaların seçmende ne kadar tepki yarattığı, Ak Partiye ne kadar zarar verip, oy kaybettirdiğinin en canlı şahidi, dili olmasa da 24 Haziran seçimlerinde sandıkta çıkan oyların bizatihi kendisi olmuştur.

 

“En ideali nerede ve kim ise aranıp, bulunmalı”

 

Ak Parti’nin göstereceği belediye başkan adayı nasıl olmalı, hangi vasıfları bünyesinde barındırmalı? Yıllardır siyasetle iç içe olan, halkın nabzını sahada iyi tuttuğunu düşünen hukukçu bir yazar olarak şunları önerebilirim ki :

 

*En başta etkin ve sorumlu olmalı. Demokrasi bilincini kazanmış bulunmalı. Eşitlikçi, katılımcı, farklılıklara saygı duyan karakterli bir insan olmalı.

*Yerelin suyunu içmiş, rengini, kokusunu ve hassasiyetlerini de kişiliğinde taşımış imanlı, ihlaslı, ahlaklı, dürüst ve cesur olmalı.

* Siyasi duruşu ve çizgisi net, geçmişi temiz, kötü ve kötülükleri bulaşmamış olmalı.

*Liderlik vasıflarını taşımalı. Şehri başkası değil, kendisi yönetmeli. Topluma örnek olmalı.

*Halkın içinde kalmaya öncelik vermeli. Üretici bir zekâya sahip bulunmalı.

*Mevcudu korumak yerine, daha ileriye taşımayı amaç edinmeli. Hayalleri olmalı şehrin geleceği üzerine, sözünün de eri olmalı.

*Çıkar odaklarından uzak durmalı, bunlarla akçeli işlere girmemeli. Planlı olmalı ve programlı hareket etmeli.

*Toplumu ilgilendiren konularda faaliyetlerde bulunmalı. Toplumla ilişkilerine özen göstermeli, koruma ordusuyla halka mesafe koymamalı.

*Emanetin ehli olmalı ve vebal sahibi olduğunu unutmamalı. Merhametli olmalı, düşkünlere ve darda kalmış olanlara şefkatle muamele etmeli.

*Haksızlık kimden gelirse gelsin, karşısında durmalı. Halkın başkanı olmalı, makamın fani olduğunu unutmamalı.

*Kesesini doldurmaya çalışmamalı, belediyenin imkanlarını kendine ve yakınlarına rant kapısına çevirmemeli.

*İsraf ve gösterişten kaçınmalı, tasarrufuyla halka örnek olmalı.

Biliyorum saydığım vasıfların tümünü taşıyacak adayı bulmak belki ütopya ama en ideali nerede ise, kim ise aranıp bulunmalı. Vesselam!

Ercan EZGİN / MİLAT