Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, kadınların medeniyetin kapısı olduğunu, medeniyete geçen yolun kadınlardan geçtiğini söyledi. İyi bir anne ve iyi bir eşin sağlam bir gelecek ve medeniyetin teminatı olduğunu söyleyen Memiş, kadınlara gerek toplumda gerekse çalışma hayatında hak ettiği değerin verilmesi gerektiğini söyledi.

 

Sağlık-Sen tarafından ‘Hayatın Gerçek Kahramanı; Kadınlar’ paneli, Ankara’da gerçekleştirildi. Panelde, AK Parti Ankara Milletvekili Jülide Sarıeroğlu ‘Yönetici Kadın Olmak’, TRT Spikeri Tijen Karaş ‘Medyada Kadına Bakış’, 15 Temmuz darbesinde kamyonu ile köprüye gelen Şerife Boz ‘15 Temmuzun Kadın Kahramanları’, Araştırmacı Dr. Keziban Avcı ‘Sağlıkta Çalışan Kadın Olmak’ ve Otizm Federasyonu Başkan Yardımcısı Fatma Kilci Kavas da ‘Çalışan Anne Olmak’ konularını ele aldı.

 

NENE HATUNLARIN YERİNİ ŞERİFE BACILARIMIZ ALDI

Panelin açılışında konuşan Metin Memiş, köklü bir geçmişin, kadim medeniyet değerlerinin mirası bir ülkede yaşadığımızı belirterek, “Nene Hatun, 93 harbinde 3 aylık oğlunu evde bırakarak şehrin savunmasına katıldı, direnişin sembolü oldu. Bugün ise, hainlerin darbe girişimine karşı, geride bıraktıklarını hiç düşünmeden ülkesi, milleti ve egemenliği için çoğu kimsenin yapmayı aklına bile getirmediği bir şeyi yapıp, köprüde darbeci askerlerin üzerine yürüyen Safiye Bacılarımız var.  Ve bugün de aramızda Kamyonu ile darbecilerin karşısına dikilen Şerife Bacılarımız var. Allah’a binlerce kez şükürler olsun! Bu millette bu iman, bu inanç, bu birlik ve beraberlik oldukça, kimse diz çöktüremez.” Şeklinde konuştu.

 

Konuşmasında, kadınlara bu kadar değer verilmesine karşın şiddet, cinayet, taciz, tecavüzlerin varlığına dikkat çeken Memiş, bizi biz yapan değerlerden uzaklaşılmasıyla huzursuzlukların kapısının da aralandığını belirtti.

KADIN İSTİHDAMINDAKİ ARTIŞ MEMNUNİYET VERİCİ

Üyeleri ve hizmet kolu çalışanlarının yüzde 60’ını kadınların oluşturduğuna dikkat çeken Metin Memiş, kamuda kadın istihdamında yaşanan artışın da memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Kadınların iş gücüne katılmasının memnuniyet vermesine karşın, iş hayatına girdiklerinde mobbing, taciz, ağır çalışma şartları, ucuz işgücü olarak görülmeleri gibi sorunların karşılarına çıktığını ifade eden Memiş, “Bu bağlamda kadınlarımızın çalışma hayatına teşvik edilmesi kadar, çalışma hayatındaki kadınlarımızın da sorunlarının giderilmesini de önemsemeliyiz.” Dedi.  Memiş, kadın çalışanlara yönelik elde ettikleri kazanımları da anlattı.

 

ÖÇAL: POLTİK KUŞATMALAR KADINLAR ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLÜYOR

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Habibe Öçal ise konuşmasında, kadınların ülkemizde sürekli politik kuşatmalara maruz kaldığını söyledi. Politik tartışmaların kadınlar üzerinden yürütüldüğünü söyleyen Öçal, “Darbe ve kaos ortamlarını bize yaşatmak istediler. Bizler, her zaman aynı duyarlılıkla dayatmalara rağmen, irademizi kimseye teslim etmedik. 28 Şubat bir dayatmadır. Başörtüsü yüzünden yapılan kuşatma, aynı zamanda başörtülü olmayanları da etkisi altına aldı. İki tarafı karşı karşıya getirmeyi amaçladı. Ama biz bu oyunları bozduk” şeklinde konuştu.

 

KARS: BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR, BELLİ KONULARDA DÜŞÜNMEYİ SAĞLIYOR

SASAM Sosyal Politikalar Direktörü Dr. Özcan Kars da konuşmasında, belirli gün ve haftaların, belli konularda düşünmeyi, değerlendirme yapmayı bir fırsat olarak sunduğunu söyledi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, kadınların ve kadın çalışanların sorunlarını ele almak,  kahramanlıklarını anmak ve teşekkür etmek vesilesiyle bu programı düzenlediklerini ifade etti.

 

TİJEN KARAŞ: YAŞANABİLECEK EN KÖTÜ ŞEYİ YAŞADIK

Panel, TRT Spikeri Tijen Karaş’ın moderatörlüğünde yapıldı. Panelin açılışında konuşan Karaş, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarının, bir spiker olarak başlarına gelebilecek kötü şeyler listesinde bile yer almadığını söyledi.

80 darbesinde 5 yaşında olduğunu söyleyen Karaş, “O dönemi çok net hatırlamıyorum. Hatırladığım meydanlara çıkıp, halka yaptığı konuşmalardı. Bir spiker olarak başımıza en kötü ne gelebilir, sorusunun cevabı, o geceye kadar bir gaf, ekranda söylememeniz gereken bir şeyi söylememekti. Başka bir şehirde görevlendirilebilirdiniz.” Şeklinde konuştu.

 

ŞERİFE BOZ: ÇARŞAFIM ENGEL OLMASA TANKIN ÜSTÜNE BEN DE ÇIKARDIM

Darbeye karşı direnişin sembol isimlerinden olan, kamyonu ile köprüye gelen Şerife Boz ise konuşmasında, vatanını, milletini, bayrağını, ezanını çok çok seven bir Anadolu kadını olduğunu söyledi. O akşam televizyon izlerken köprüyü gördüklerini, kapalı ve kalabalık olmasından şüphelendiğini, bunu gören eşinin de olayın bir darbe olduğunu söylediğini ifade etti.

Bunun üzerine, çarşafını giyer giymez çocuklarını alıp hiç korkmadan cihada gittiğini söyleyen Boz, “Ben giderken, yolda fırınlarda ekmek kuyruğuna girenleri, bankalarda kuyruk bekleyenleri gördüm. Hepsini direnişe çağırdım. Hiç korkmadım, öldüreceklerinden, ölmekten. Oğlum tankın üstüne çıktı. Çarşafım engel olmasa ben de çıkardım.” Şeklinde konuştu.

 

JÜLİDE SARIEROĞLU: ALLAH, BİZE ZOR DÖNEMDE VEKİLLİK YAPMAYI NASİP ETTİ

AK Parti Ankara Milletvekili Jülide Sarıeroğlu ise paneldeki konuşmasında 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattı. 15 Temmuz ve sonraki gecenin çok ağır geçtiğini söyleyen Sarıeroğlu, “Unutulmayacak bir geceydi. Gençlerimiz, kadınlarımız en ön saflarda olmasaydı, belki bugün burada olamayacaktık. Milletimiz felaketin eşiğinden döndü. İsimsiz çok kahramanımız var. O gece meydanlarda, sokaklarda olan ama bugün isimlerini bilmediğimiz birçok kahramanımız var. Zor dönemde vekillik yapmayı nasip etti. Tarifi imkansız bir acı yaşadık. Şehitlerimizin geride kalan aileleri, bize birer emanet.” dedi. 

 

KAVAS: OTİZMLİ ÇOCUK ANNESİ OLMAK, BİR LÜTUF

Sendikamız Afyonkarahisar Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Otizm Federasyonu Başkan Yardımcısı Fatma Kilci Kavas konuşmasında, programın düzenlenmesinden dolayı teşekkür etti. Kadınların sivil toplum örgütlerinde görev almasının önemli olduğunu söyleyen Kavas, kadınların içinden çekildiği yapıların başarılı olamayacağını ifade etti. Otizmli bir çocuk annesi olarak günlük en fazla üç saat uyuyabildiğini, ancak buna karşın çok sayıda değişik sivil toplum örgütünde görev aldığını, ev işlerine ve işine yoğunlaşabildiğini belirtti. ‘Bugün burada 15 Temmuz kahramanlarını dinledik. Ben de oğlumun kahramanıyım’ diyen Fatma Kilci Kavas, oğluyla birçok etkinliğe de katıldıklarını ifade etti.

 

AVCI: BİLGİNİN GÜCÜNÜ KÜÇÜK YAŞTA FARK ETTİM

Araştırmacı, Dr. Keziban Avcı ise konuşmasında 15 Temmuz kahramanlarının yanında kendi çalışmalarını kahramanlık olarak görmediğini, bunun ancak akademik hayatının başında kendisine bir güç katacağını söyledi.

Hacca gittiği için akademik kariyerinin bittiğini söyleyenlere karşın, bunu başarmanın kendisi için bir zorunluluk olduğunu söyleyen Avcı, “Master ve doktora ile farklı bir alanda kendimi geliştirmeye karar verdim. Beni motive eden unsurlardan biri, bilginin bir güç olduğudur. İkincisi ise, her insan bir şeyler üretiyor; kimi değer, kahramanlık üretirken, kimisi de fitne, dedikodu ve kötülük üretiyor. Bizim için kritik olan, ne olmak istediğimiz.” Şeklinde konuştu.

 

 

SAĞLIK-SEN GENEL MERKEZİ