Peki karneyi kim verecekmiş?
Bakanlar, bürokratlar, veliler, öğrenciler, okul müdürleri!
Örnekleri yok mu?
Pek çok ülkede var.
Bir ara bizde de Kredili Sistem getirilmişti, isteyen istediği dersi, istediği öğretmenden alacak ve öğrencinin istemediği öğretmenin sözleşmesi yenilenmeyecekti.
Pek çok proje gibi o da uzun ömürlü olmadı.
Çünkü alt yapısı iyi oturtulmamıştı.

Hep birlikte göreceğiz.
Ama karne tek taraflı olmaz.
Madem ki, karne dönemi başladı, Bakana, Müsteşara ve diğer bürokratlara da karne verelim.
Hatta yelpazeyi biraz daha genişletip okul müdür ve yardımcılarıyla, velileri, il ve ilçe milli eğitim müdürleri ve mülki amirleri de bu kapsama alalım.
Çünkü eğitim tek ayaklı bir süreç değil, kırkayak gibi çok ayaklı ve tüm paydaşların katkısı ya da olumsuz etkisi söz konusu.
İşte u yüzden, vurun abalıya misali, her defasında öğretmene yüklenmek ne kadar doğru.
Dahası, onların artık, vurulacak halleri bile kalmadı!..
Öğretmeni bu kadar itibarsızlaştırarak, eğitimde kalite arayamazsınız!
Arasınız da bulamazsımuz.

Abbas Güçlü /Milliyet