Sendikamıza yapılan şikayetlerden anlaşıldığı üzere, kadın öğretmenler süt izninin kullanımı konusunda sorunlar yaşamaktadır. Konunun şu ana kadar bir düzene kavuşmamış olması, öğretmene verilen değeri ve bir boşluğu gözler önüne sermektedir. Hal böyle iken, öğretmenlerin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa bağlı olmasından dolayı, kanunun vermiş olduğu haklardan faydalanmasında hiçbir şekilde engel bulunmamaktadır. Okul yöneticilerinin, MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün yazısını göstermesi ve yazı böyle demesi konuyu açıklığa kavuşturmuyor. Dolayısıyla, engel çıkaran okul yöneticilerinin MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün yazısından çıkaracağı tek bir sonuç vardır, o da kadın öğretmeni mağdur etmemek ve yasal haklarını gözetmektir.    

MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün yazısı şu şekildedir:

“Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü 06.01.2016 tarih ve 160504 Sayılı Yazısı ile kanunun ruhuna uygun olacak şekilde süt izni kullanmak isteyen öğretmenler ve eğitim kurumu idarecileri işbirliği yaparak hiç bir tarafın mağdur edilmeden süt izninin kullanılmasının sağlanması hususunda görüş bildirmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında görev yapan kadın öğretmenlerden doğum yapanların, süt iznini nasıl kullanacakları hususunda tereddütlerin giderilerek uygulamada birliğin sağlanması bakımından aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek görülmüştür.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 104 üncü maddesinin (D) fıkrasında; 'Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.' hükmü yer almaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 36 ncı maddesinin IV üncü fıkrası Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı başlığında; 'bu sınıf bu kanun kapsamına giren kurumlarda eğitim ve öğretim vazifesiyle görevlendirilen öğretmenleri kapsar.' denilmektedir. Buna göre öğretmenler, eğitim-öğretim hizmetlerini haftalık ders programları bütünlüğü içerisinde yerine getirmek durumundadır ve bu yönüyle çalışma saatleri diğer devlet memurlarına göre meslek olarak farklılık arz etmektedir.

Bu bağlamda;

1-İkili öğretim yapılan eğitim kurumlarında görev yapan sınıf öğretmenlerinin haftalık ders programlarının; hangi dönemde görev yapmak istedikleri göz önünde bulundurularak düzenlenmesi; tekli öğretim yapılan eğitim kurumlarında görev yapan sınıf öğretmenlerinin haftalık ders programlarının ise öğretmen ile okul idaresi işbirliği içinde dersleri aksatmayacak şekilde düzenlenmesi,

2-Diğer alanlarda görev yapan öğretmenlerin ders programlarının süt izni istekleri de göz önünde bulundurularak dersleri aksatmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu çerçevede, MEB İnsan Kaynakları Gen.Müd.nün 27/12/2004 tarihli ve 93570 sayılı yazısı yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu nedenle, Kanunun ruhuna uygun olacak şekilde süt izni kullanmak isteyen öğretmenler ve eğitim kurumu idarecileri işbirliği yaparak hiçbir tarafın mağdur edilmeden süt izninin kullanılmasının sağlanması hususunda gerekli hassasiyetin gösterilecektir.”

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki, yazının kanunun yanlış yorumlanarak hüküm ifade etmesi kabul edilemez. Yazının; hem kadın öğretmenin yasadan kaynaklanan hakkını ortaya koyması hem de şu şekilde olacak demesi durumu açıkçası çıkmaza sürüklemiştir. MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü 28/03/2013 tarihinde 359739 sayılı yazısı ile, Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğüne göndermiş olduğu yazıda; süt izni konusunda 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddesini belirtmiş ve kadın öğretmenlerin hakkına, bugün savunduğumuz ve olması gereken duruma onay vermiştir. Şu an ne değişmiştir ki, bu 2016 yılındaki yazıdaki yoruma gidilmiş ve bu şekilde olması uygundur demek gerekmiştir?

Eklemek gerekir ki; MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün 657 sayılı kanunun 36. Maddesine atıfta bulunarak, öğretmenlerin hizmet sınıfından dolayı farklı değerlendirilebileceğini belirtmesi, yine bir çıkmaz üzerine yorumda bulunulmasına neden olmuştur. Öğretmenlerin ders programının bütünlüğü, kadın memurun saat seçim hakkının üstünde değildir ve ders programı saat seçim hakkını ortadan kaldırmaz.  O zaman öğretmen için bu madde hükmü uygulanmaz demek gerekecektir ki, bu da yanlış olacaktır.

Son olarak açıkça belirtmeliyiz; kadın öğretmenlerin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen haklarını kullanmasında hiçbir engel yoktur.

 

Muhammet Ali Gezici

Anadolu Eğitim Sendikası Hukuk Sekreteri

[email protected]