MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin:'Öğretmenlik, üniversiteden mezun olup, işe girip durağan bir şekilde işin yapılacağı bir meslek değil. Sürekli güncel gelişmeler ışığında hem kendimizi yenilemeli hem pedagojik bakış açımızı geliştirmek hem de alanla ilgili bilgilerimizi güncelleyip geliştirmemiz gerek'

'İlimizde ciddi bir öğretmen açığı bulunmamaktadır'


Yazıcı, İstanbul'da ortalama sınıf mevcutlarının eski yıllardaki gibi kalabalık olmadığını bildirerek, bölgeye göre değişiklik göstermek kaydıyla ortalama 35-40 kişilik mevcuda sahip olduklarını ifade etti.

Öğretmen ihtiyacının ana branşlar bazında karşılanmış vaziyette olduğunu söyleyen Yazıcı, şöyle konuştu:

'Özel eğitim, İngilizce, rehberlik, din kültürü gibi branşlarda öğretmen ihtiyaç oranımız biraz daha yüksek. İstanbul'da bu açığı kapatacak, görev alabilecek öğretmenimiz var. Diğer illerimize ağırlıklı olarak atanmış öğretmenlerle bu ihtiyacın karşılanması gerekiyor. Doğu Anadolu, Güneydoğu ve ülkemizde daha çok öğretmenimizin bulunmasında zorluk yaşanan bölgelere atamalar daha yoğun gerçekleştiriliyor. Yeni atama kararnameleri gelen ve mazeret atamaları süren öğretmenlerimiz de var. İstanbul'da yoğun bir öğretmen eksikliği hissetmiyoruz. Şu anda da yeni atama dönemleriyle eksik branşlarımız da tamamlanacaktır.'

Levent Yazıcı, okulları depreme karşı yenileme çalışmalarında bugüne kadar çok sayıda okulun yeniden yapıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bu yaz döneminde 50 okulumuz yıkılıp yeniden yapılıyor. 16 okulumuzda da güçlendirme çalışması tamamlandı ve eğitime hazır vaziyete geldi. Çok yönlü yatırım planları aşama aşama devam edecek. Okul yapımlarımız önümüzdeki sene için de planlandı. Bu hafta ilçe milli eğitim müdürlerimizle bir araya gelerek mevcut okul ve dersliklerimizi en verimli şekilde kullanmak ve bir sonraki yıla projeksiyon oluşturmak için çalıştık. Sonuçları ekim ayının ortasında elde edeceğiz ve bu analiz sonuçlarına göre de bir sonraki yıla dönük düzenlemeler yapacağız.'


-Kantin denetimleri


Okul kantinlerinde sağlığa uygun gıda satışı yapılıp yapılmadığının daha etkin kontrolü için bakanlığın yayınladığı listelere uyulmasının, binlerce okulun bulunduğu İstanbul'da sadece dış denetimle zor olduğunu dile getiren Yazıcı, bunun herkesin ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı. Levent Yazıcı, bu konuda okulların kendi iç mekanizmaları ve öz denetimleriyle çalışması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

'Bizzat kendi okullarımızın kantin denetim ekipleri var. Ayrıca, il gıda tarım müdürlükleri, milli eğitim müdürlükleri, sağlık ekipleri, belediyelerimizle çok yönlü bir denetim gerçekleştiriliyor. Bununla ilgili olarak hepimiz aynı hassasiyeti paylaşmamız gerekiyor. En başta bizler, okulda velilerimiz, öğrencilerimiz, okul yönetimleri, öğretmenlerimiz, aynı hassasiyeti paylaştıkça aslında çocuklarımız için çok daha sağlıklı bir beslenme ve bir kantin uygulamasının olacağına inanıyorum. Milli Eğitim Bakanlığımızın ana çalışma prensibi vizyonunda da bu var. Biz, hayata hazır, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirmek istiyoruz. Eminim ki aynı hassasiyeti hepimiz paylaştıkça okul kantinlerimizin hizmet kalitesi çok daha istenilen noktada olacak.'