İstanbul Beykoz’daki NUN Okulları’nda düzenlenen ‘Eğitimde 1 Adım Ötesi’ zirvesine katılan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, öğrencilerin tüm kademelerde izlenmesi ve desteklenmesi için oluşturulacak e-Portfolyo sisteminin gelecek eğitim öğretim yılından itibaren 9’uncu sınıflarda uygulanacağını söyledi. ‘Okul Profili’ çalışmasının ise 13 Mart’ta duyurulacağını belirten Milli Eğitim Bakanı, okulların mobil olarak izleneceğini açıkladı.

Bakan Selçuk’un açıklamalarından satır başları şöyle:
Okul profilinden maksadımız şu, her okul acaba ben ne yaparsam iyi bir okul olurum? İyi olmadığım yerlerde hangi hedefe gidersem mesafe alabilirim? Benim iyi olmam için program verebilir misiniz? Tüm okulları mobil olarak izleyebilir misiniz? Her okulun karşılaştırmasını rekabet olmaksızın görebilir miyiz? Bütçe yönetimini yeniden yapılandırabilir miyiz? Evet. Okul profili her anlamda okulun MR’ını çeken, gelişim potansiyelini ortaya koyan yazılım alt yapısı. Tamamını aynı anda görüyoruz. Şu anda böyle bir alt yapı olmadığı için okul, ne iyi ne kötü, ne yapması gerektiğini çok da bilmiyor. Bunu bizim paylaşmamız lazım.

‘DEĞİŞİME İHTİYACIMIZ VAR’
Dünya çok ilginç bir yere gidiyor. İnanılmaz bir rekabet var. Çin’deki dahi, üstün zekalı sayısı neredeyse Türkiye’nin nüfusu kadar. Başka bir rekabet var. Bizim farklı bir üstsel artışa, değişime ihtiyacımız var. Mevcudu sürdürerek yapamayız. Bazı şeyleri kopyalayarak, popüler olanı alarak yapamayız. Bizim muhakkak orijinal kavramlar üzerinde tartışmamız lazım. Kendi kelimelerimizi yeniden doğurmamız lazım. Bizim bir kavram cerrahisine ihtiyacımız var. Mevcut kavramlarımızın cerrahi müdahaleye tabi tutmak zorundayız.

‘OKULLARIMIZ ARASINDAKİ ÖĞRENME FARKLILIKLARI YÜZDE 37’
Şimdi biraz kalite zamanı. Türkiye artık bir buçuk, iki sene içerisinde çok büyük derslik açığını kapatabilecek bir ülke. Bu açık kapatıldıktan sonra yatırım bütçesinin çok büyük ölçüde kaliteye yöneltilmesi mümkün. Türkiye başka bir hikaye yazabilir. Ama başka bir hikaye yazmadan önce de nasıl bir hikaye yapacağı yeniden gözden geçirilmeli. Elimizde çok fazla veri var. Sayısal olarak nerede olduğumuzu öğretmenin niteliğinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Okullarımızın hangi eksiklikleri var. Okullarımız arasındaki yüzde 37’ye varan öğrenme farklılıkları niye bu kadar ve hangi bölgelerde nasıl bir dağılım gösteriyor. Bizim nicel yorumlama anlamında bir eksiğimiz yok. Biz bu kısmı rahatlıkla yaparız, çalışırız üretiriz. Bizim asıl meselemiz eğitimin istikametini bir defa sağlamlaştırmak.

KAYNAK:HABERTÜRK