ÖSYM BAŞKANI İSTİFA ETMELİDİR!
Başlangıcından sonuna kadarki süreç içinde seçme ve eleme parkurlarıyla dünyanın en sert ve acımasız eğitim sistemlerinden biri olan Türk eğitim sisteminin en kritik tepe noktasında öyle bir kurum var ki, öğrencilerin korkulu rüyası haline gelen bu yapı tüm pervasızlığı ve denetimsizliğiyle hayatları karartacak yanlışlar yapmaktan ödün vermiyor.
Sınav sistemini yöneten ve ismi ÖSYM olan bu kurum, sınav öncesi ve esnasında kılı kırk yaran uygulamalarıyla adayları ve görev verdiği memurları büyük stres altına sokacak kadar titiz ve dikkatli iken aynı dikkatin zerresini ölçme, değerlendirme ve yerleştirme aşamasında göstermiyor. Her sınavda yanlış soru hazırlama geleneğinden asla taviz vermeyen, on beş günde açıklaması gereken sınavın sonucunu YDUS’da olduğu gibi 8 ay sonra açıklayabilecek kadar vurdumduymaz olabilen bu kurum, 2017 LYS sınavının değerlendirme ve yerleştirme aşamasında yaptıkları ile de kamuoyuna ‘’bu işin içinde başka bir şey olmalı’’ dedirtmeyi başarıyor.
Önce sınav sonuçlarını açıkladıktan sonra ‘’pardon yanlış hesaplamışım’’ diyen ÖSYM, binlerce adayın sıralamasını değiştirirken 12 Ağustos cumartesi ise yine ‘’hatalı hesaplamışım’’ diyerek yerleştirdiği 1499 adayın kazandığı programı iptal etti. 1110 adayın yerleştirildiği program değiştirilirken 1628 aday da daha önce bir programa yerleşmemişken yerleşir duruma gelmiş oldu.
Gerekçe her ne olursa olsun, milyonlarca adayın hayatını etkileyen bir kurumun bu kadar hata yapması kesinlikle kabul edilemez. Artık hata olmaktan çıkan bu fahiş yanlışların altında yatan sebepler soruşturulmalıdır. Yerleştirmesi iptal edilen 1499 adayın büyük bölümü, 11 ağustos itibariyle elektronik ortamda kazandıkları bölümlere kayıtlarını yaptırmışken ÖSYM’den gelen son dakika ‘’pardon’’ haberiyle kazanamamış hale getirilmesi yani bir anlamda tüm dünyasının karartılması nasıl bir aymazlıktır. O gencecik insanlara travma yaşatmaya, psikolojilerini tahrip etmeye kimin ne hakkı vardır. Bu nasıl bir cürettir. Kuru bir özür mesajıyla geçiştirilemeyecek bu büyük skandalın failleri bedel ödemek zorundadır.
Öncelikle, son skandaldan hayatları etkilenen 4237 adayın isimleri ve programları tüm şeffaflığıyla tek tek açıklanarak kamuoyunda oluşan şaibeler giderilmelidir. Sonrasında, özerk yapısının sağladığı sorumsuzluğu sonuna kadar kullanan ÖSYM’nin tüm birimleri ciddi bir soruşturmadan geçirilerek son dönemde yoğunlaşan ‘’hata’’ların nedenleri irdelenmeli, sorumluları cezalandırılmalıdır. Ayrıca başta ÖSYM Başkanı olmak üzere ilgili kişiler derhal istifa etmelidir.
Özgür Eğitim Sen olarak defalarca uyardığımız halde hiçbir önlem alınmaması ÖSYM’nin her sınavda binlerce adayın hayatını karatmaya devam etmesine neden oluyor. Kitleler nezdinde güvenilirliği ve itibarı sıfırlanan bir kurumun ülke gençliğinin hayatına etki eden 45 civarında sınavı yönetiyor olması kabul edilemez. Hiçbir kurum bu kadar acemice, becerikszice yönetilemez. Mesele artık hata olmaktan çıktı, her sınavda tekrarlanan şeye hata denemez. Yapısal bir sorun var ortada ve bunun topyekûn değiştirilmesi gerekiyor.

Bekir Birbiçer

Özgür Eğitim-Sen MYK Üyesi