Prostat; mesane (idrar kesesi) altına yerleşmiş, sperm canlılığını ve hareketini artırıcı bazı salgılar üreten yaklaşık 20 gram civarında bir organ olup bu ağırlık büyümüş prostatlarda 10-15 kata kadar artabilir.

Prostat hastalıkları yaşa ve erkeklik hormonlarına bağlı olarak ortaya çıkmakla birlikte hastalıkları kabaca; iyi huylu prostat büyümesi (BPH), prostat kanseri ve prostat iltihabı olmak üzere 3 başlık altında sıralanabilir. Prostat hastalıklarının tedavisi mümkün olmakla birlikte prostat kanserinde erken teşhis önemlidir. 50 yaşın üzerindeki her erkeğin yılda bir defa muayene olması gerekmektedir.

BPH:

  Yaşamı tehdit edici olmamasına karşın işemenin bozulması ile ilgili semptomlar şeklinde ortaya çıkan iyi huylu prostat büyümesinin (BPH) klinik görünümü hastaların yaşam kalitesini bozmaktadır. 40 yaş sonrası vücuttaki hormonal değişikliklere bağlı prostatta büyüme başlar.  65 yaş üzerindeki erkeklerin yaklaşık yarısında gözlenmekte, % 30 olguda ise rahatsız edici (orta-ileri derecede) işeme semptomları ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte prostattın ağırlığından daha çok, prostatın idrar kesesi ve idrar kanalı arasında bulunduğu ortamdaki büyüme şekli işeme ile ilgili semptomların oluşmasında daha önemli rol oynar. Bu işeme ile ilgili semptomlar; sık idrara çıkmak, geceleri idrar hissi ile uyanmak, idrara başlarken bir süre beklemek, kesik kesik idrar yapmak, idrar yaparken zorlanma, idrarın çatallı çıkması, idrar kesesini tam olarak boşaltamama, idrar yaptıktan sonra tekrar idrar hissi duymak vebu nedenli tekrar tuvalete gitmek,  ani idrar sıkışmaları hissetmek ve bununla birlikte bazen idrarı tutamamak belirtileriyle kendini gösterir. Bu şikayetler nedeniyle hastaların yaşam kalitelerinde ciddi bozulmalar olmakta, oturarak tuvalet yapmak, uzak mesafeli yolculuklara çıkamamak geceleri sık tuvalete kalkmak yüzünden uykusuz kalmak gibi sorunlar yaşamaktadırlar. Kabızlıkla, üşütmekle, uzun süre sabit oturma ile bu belirtiler daha da artabilir. Mesane, daralmış olan idrar yolundan dışarı idrarı atmakta zorlanır ve kasılma gücü giderek azalır.  Bununla birlikte hastalar;  idrar yapamama yüzünden tekrarlayan idrar yolu sonda girişimleri, tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonu, idrar kesesinde taş oluşumu, börek yetmezliği gibi ciddi sorunlarla da karşılaşabilirler.  Bu şikayetlerle başvuran hastalara genel tetkikler ( Fizik muayene, Tam idrar tahlili , PSA – free PSA , İdrar yolları Ultrasonografisi , Üroflowmetri-İdrar akım hızı ) yapılır.  Bu tetkiklerden en önemlisi kuşkusuz prostat kanserinin hem erken teşhisine yarayan hem de operasyon hakkında tercih yaptıran PSA denen kan testidir. Ancak fizik muayene sırasında  yapılan parmakla rektal muayene ile birlikte tanı değeri belirgin olarak artmaktadır. Günümüzde bu hastaların semptomlarını gidermek, yaşam kalitesini artırmak ve uzun süreli obstrüksiyonun yol açacağı olası problemlerinden kaçınmak amacı ile PSA değerleri ve rektal muayenesi normal olan idrar zorluğu yaşayan hastalara  medikal veya cerrahi yöntemlerden uygun olanlar tavsiye edilip uygulamaya başlanır.

PROSTAT KANSERİ:

   Prostat kanseri erkek popülasyonunun önemli sağlık sorunlarından biri konumundadır. Erkeklerde görülen en sık kanser olmakla beraber kansere bağlı ölümlerde de akciğer kanserinden sonra ikinci sırada gelmektedir. Prostat kanseri sıklıkla 50’li yaşlarda oluşmaya başlamaktadır. Ailede prostat kanseri görülen erkeklerde prostat kanseri görülme riski 2 kata kadar artmaktadır. Prostat kanserinde erken teşhis hayat kurtarıcıdır. Bu nedenle 50 yaşın üzerindeki her erkeğin yılda bir defa ürolojik muayene olması gerekmektedir. Prostat kanserinin etyolojisi tam olarak bilinmemektedir, ancak multifaktöriyeldir. En belirgin risk faktörleri; yaş, androjen varlığı, ırk veya etnik grup, diyet, genetik ve çevresel faktörlerdir. Fizik muayene de ( Rektal Tuşe ) prostatik nodül saptanan ve / veya PSA yüksekliği olan ve prostatit tedavisine rağmen PSA yüksekliği düşmeyen hastalara TRUS(Transrektal Ultrason) eşliğinde prostat biyopsisi uygulaması yapılır. Biyopsi sonrası patoloji sonucu prostat kanseri gelen hastalarda başta yaş, kanser derecesi, ek hastalıklar ve çeşitli parametreler doğrultusunda cerrahi tedavi, radyoterapi, brakiterapi, ilaç tedavisi ve diğer bazı tedavi seçenekleri uygulanabilir.