MEB uzun süredir tartışılan Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık yönergesini yayımladı. Aslında okullarda rehberliğin artık gereksiz! olduğunu düşünüyor olsa gerek ki fiilen bu alanı okullardan yok etti. Neden ve nasıl yaptığı çok önemli değil, önemli olan bu işi yapan kişilerin eğitime bakışının bu kadar kısır ve körelmiş olması.

***

Biraz değinmek istiyorum, bakın dünyanın birçok ülkesinde eğitimin en önemli öğesi olarak kabul edilen bu alan yeni değişimlerle ne hale getirildi. Yönetmelikte yapılan değişiklikle, “rehber ve psikolojik danışman” öğretmen tanımı gitti; yerine yeni bir ders tanımı ile “rehberlik” öğretmeni geldi. Rehberlik öğretmenlerinin çalışma süreleri 30 saatten 40 saate çıkarıldı ve ders aralarında nöbet uygulamasına tabi tutuldu; ayrıca izin ve tatil dönemlerinde görevlendirilebilmesi sağlandı. Yani kısaca MEB, tüm dünyada eğitimdeki değişimin “kitlesel eğitim” yerine “bireye özgü eğitime” doğru yöneldiği ve her bireyin topluluk içinde bir varlık olarak değil, kişisel özelliklerine göre keşfedilmesi ve eğitilmesi gerektiğinin farkında değil. Eğer olsaydı yeni eğitimin sınıfta ders anlatılarak değil bireyin fark edilmesi ve geliştirilmesi konusunda çalışılması gerektiğini bilirdi. Kısaca rehberlik ve psikolojik danışmanlık tam olarak çalıştırıldığında elde edeceğiniz kazanç çok fazladır.

Örneğin; Türkiye’de her yıl 600 bin öğrenci yanlış bölüm tercihi için tekrar sınavı giriyor. Türkiye’de okul terk oranı yüzde 38’ler gibi rekor seviyede, kişiye özgü eğitim yok denecek boyutta. Öğrencilerin kişisel yetkinliklerini fark eden ve geliştiren yok. Her öğrenci aynıymış gibi ders anlatıyoruz. Türkiye’de her yıl genç intiharlar, yasaklı madde kullanımı, çocuk istismarı rakamları büyüyor. Bu örnekler ortada iken rehberlik servislerini büyütüp daha fazla işlev kazandıracağınıza güdük hale getirmek nasıl bir iştir anlamak mümkün değil. Şimdi sormak lazım bununla amacınız nedir?

Yönetmelikten geri adım atılması ve rehberlik servislerinin tüm dünyada olduğu gibi yeniden büyütülerek özerk yapılar haline getirilip düzenlenmesi şarttır. Taslakta sorun olan kısımlar şunlar; yönetmeliğin kapsamından, “psikolojik danışma servisleri” kaldırıldı; öğrencilere ve ailelerine yönelik psikolojik danışma hizmeti de kapsamdan çıkarıldı. Peki bu işlevi kim yapacak? Bence okulda bu işlevi hizmetlilere ya da servis şoförlerine verin. Nasılsa onların dokunulmazlığı var.

İkincisi; yönetmelikte yapılan değişiklikle, “rehber” öğretmen gitti; yerine yeni bir ders tanımı ile, “rehberlik” öğretmeni geldi. Doğal afetler ile kaza, ihmal, istismar, intihar, şiddet, savaş ve göç gibi zorlu yaşam olaylarında psikolojik ve sosyal destek sağlamak üzere, “psikososyal koruma önleme” ve “krize müdahale hizmetleri”, il, ilçe ve okullarda kurulacak ekipler aracılığıyla sağlanacak. Ancak bu ekipler, okullarda müdür veya müdür yardımcısı başkanlığında varsa rehberlik öğretmenleri ile rehberlik hizmeti yürütme komisyonu üyesi her sınıf düzeyinden en az bir sınıf rehber öğretmeninden oluşacak. Tam olmuş, bir otoritenin bu işi yürütmesi daha sağlıklı olur, emirler yağdırır bağırır çağırır sorunlar otomatik çözülür. Üçüncüsü; rehberlik servisi, yeni yönetmelikle okullarda çocukları atipik özellikleri, uyum güçlükleri, sorunları veya özürleri bakımından inceleyen ve tanılama çalışması yapan psikologlar da kapsamdan çıkarıldı.

***

Diğer bir değişiklik ise; eski yönetmelikte psikolojik danışmanların yönetim, büro işlerinde, ders, nöbet ve sınav gibi rehberlik ve psikolojik danışmadaki hizmet alanlarıyla ilişkisiz konularda görev verilemiyordu. Yeni düzenleme ile rehberlik öğretmenleri nöbet tutacak, sınav gözetmenliği yapacak. Bence bu yetmez her rehber öğretmen haftada bir kez koridoru süpürme, büro evraklarını yazma, ilçe milli eğitim müdürlüğüne evrak taşıma işlerini yapmalıdır!

Bu yönetmeliği getiren yöneticilerimize şunu da sormak lazım; bu rehber öğretmenlere görevlerini eksik yaptıkları için bir ceza mıdır? Çünkü okullarda rehber öğretmenlere bu kadar kritik görev düşerken ne yalan söyleyeyim benim meslektaşlarımın bir bölümü de bu görevleri yaparken hakkıyla yapmıyordu. Ama insanların görevlerini yapması başka bir şey o alanın önem derecesi başka bir şey. Rehber öğretmenlere kızabilirsiniz, verimliliğini sorgulayabilirsiniz, ama bu rehberlik hizmetlerinin önemini azaltamaz. Yapmanız gereken bu servislerin verimliliğini arttırmaktır. Kaldırdığınızda veya güdük hale getirdiğiniz de sorunu çözmek değil derinleştirmiş oluyoruz. Buradan MEB yetkililerine rica ediyorum yol yakınken bu hatadan dönün bu eğitimde tekçiliği arttıracak, farklı çocukların okul devamlılığını ciddi oranda azaltacaktır. Diğer sakıncalarını saymıyorum bile.

Turgay POLAT / KARAR