Eğitim-Bir-Sen olarak, bir üyemiz hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali istemiyle açtığımız davada, mahkeme, disiplin cezasına konu fiilin mağduru olan okul müdürünün aynı olay hakkında aynı zamanda disiplin amiri sıfatıyla disiplin cezası veremeyeceğine hükmetti. Mahkemeye göre disiplin cezasına konu olayda müşteki sıfatı ile soruşturmacı atanmadan yürütülen süreçte disiplin amiri sıfatının birleşmesi objektiflik ve tarafsızlık ilkelerine aykırıdır.

Van 1. İdare Mahkemesi, kararında, “…davacının disiplin amiri olan okul müdürünün dava konusu olayda aynı zamanda ‘mağdur’ durumunda olduğu, okul müdürü olarak olayda müşteki durumunda bulunan disiplin amirince, davanın eylemi ile ilgili bağımsız bir soruşturmacı atanmadan disiplin soruşturması başlatılarak, daha sonra aynı kişi tarafından disiplin amiri sıfatıyla ceza verilmesi, objektiflik ve tarafsızlık ilkesine uygun düşmediğinden, dava konusu edilen disiplin cezası işleminde ve dolayısıyla bu cezaya yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır” ifadelerine yer verdi.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptir. Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Disiplin cezalarının sağlıklı ve objektif olması, cezayı veren disiplin amirlerinin olayı objektif değerlendirebilmeleriyle mümkündür. Bu şartın gerçekleşmesi için ise soruşturmalarının nesnel, tarafsız ve her türlü şüpheden uzak yürütülmesi gerektiği ve disiplin amiri, muhakkik (müfettiş), mağdur veya tanık gibi soruşturma süjelerinin aynı kişide birleşmemesi gerektiği açıktır.

Mahkemenin gerekçesinden hareketle disiplin amirinin iddia, savunma, mağdur ve karar makamında birlikte olması temel hukuk sistemimizin benimsediği evrensel hukuki ilkelere de açıkça aykırılık teşkil etmektedir. 

İlgili mahkeme kararı için tıklayınız