“Bilindiği üzere Sendikamız Türk Büro-Sen’in hizmet koluna bağlı Kamu Kurum ve Kuruluşları arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı da bulunmaktadır.

2008 yılında yapılan 6. Spor Şurasına katılan Sendikamız, burada Bakanlıkta yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini bir rapor halinde sunmuştu. Bu raporda özetle;

“Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü üst yöneticileri ile İl Müdürlerinin Spor Akademisi mezunu olmasını, atamalarda liyakate önem verilmesini, Federasyonlara bilimsel çalışmalara yatkın yöneticilerin getirilmesini, Kurumda çalışan personel arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesini, Genel Müdürlükteki personel açığının giderilmesini, çalışan personele de hizmet içi eğitim verilmesini, Kurumda sözleşmeli çalışan Spor Uzmanlarının kadroya geçirilmesini, Genel Müdürlükte çalışanlarla özerk Federasyonlara siyasi müdahalelerde bulunulmamasını” talep etmişti.

Yine Sendikamız sunduğu raporda; “Özerk federasyonların siyasi yapılanmadan uzak tutulması, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı gelirlerinin yeniden değerlendirilmesi, Siyasetin spora etkisinin ortadan kaldırılması, Liyakat ve birikime önem verilmesi, Olimpiyatlardaki başarısızlık ve devşirme sporcuların sporumuza katkısının tekrar gözden geçirilmesi ile Devlet ve özel kuruluşlarda çalışan sayısına göre, tesis yapma zorunluluğu getirilmesini ve Sporcu yetiştirecek nitelikli elemanlarla birlikte, spor tesislerinin aynı doğrultuda artırılması gerektiğini” ifade etmişti.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, 2011 yılında doğru bir kararla Gençlik ve Spor Bakanlığı yapılmıştır. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kurulması ile, kurumun çalışan kadrosu ikiye katlanmıştı. Yıllarını spora vermiş, liyakat sahibi kurum çalışanları yerine Bakanlık iktidar tarafından “arpalık” haline getirilmiştir. Müsteşardan Daire Başkanına, İl Müdüründen İlçe Müdürüne kadar, yönetici kadrolarının %80’i başka kurumlardan getirilen yandaşlar tarafından doldurulmuştur. Bu atananların tamamı sporla ilgisi olmayan şahsiyetlerdir.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı, AKP’nin Gençlik Kolları hareketi gibi değerlendiren siyasi iktidar, Gençlik ve Spor Merkezlerini AKP Gençlik Kollarının hizmetine bırakmıştır. Liyakatsiz kadroların eline bırakılan Bakanlığımızda, devşirme sporcu ve doping rezaletlerinin ardı arkası kesilmemiştir. Ayrıca kurumun tüm ihaleleri siyasi yandaşlara peşkeş çekilmiş, Federasyonlar siyasi kadrolarla doldurulmuştur.

Spor Federasyonlarımız da, tıpkı Gençlik ve Spor Bakanlığı gibi spordan anlamayan yandaşlarla doldurulmuştur. Federasyon yöneticileri ise, Devletin bütçesinden daha fazla kaynak alabilmek için önüne gelene lisans vererek, sporu ranta çevirmiştir.

Sonuç olarak da ortaya dopingli-devşirme sporcular çıkmıştır. Dünya sıralamasında dopingli sporcularıyla Türkiye başı çekmektedir. Başta Atletizm ve Halter olmak üzere Milli sporcularımızın madalya aldıkları birçok dalda doping kullandığı ortaya çıkmış, kazanılan madalyalar geri alınmış, ülkemize yaşattıkları sanılan milli gururlar Milletimizin kursağında kalmış ve büyük bir utanca dönüşmüştür. Bu durumun sorumlusu ise maalesef siyasi iktidardır.

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda çalışanlar arasında Sendikalarına göre ayrım yapılmıştır. Liyakate önem verilmemekle kalınmamış, uzman spor yöneticileri kurumda dışlanmıştır. Çalışanlar arasında oluşan ücret farklılıkları kurumda çalışma barışını bozmuştur. Siyasi iktidar yandaş olmayanları çeşitli mobbinglere maruz bırakmıştır. Bakanlıkta mahkeme kararları da uygulanmamıştır. Tüm bunların sonucunda da Türk Sporu ve sporcusu dünyaya rezil edilmiştir.

Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan Milli Takım ile ilgili haberler sonrası açıklama yapan Milletvekili Saffet Sancaklı da; Türk Sporunun iyi yönetilmediğini, “Milli Futbol takımımızın önce FETÖ’ye gittiğini, daha sonra kampa” şeklinde açıklama yaparak, Başkan ve Yönetimini istifaya davet etmiştir.

Hizmet kolumuza bağlı bir kurum olması münasebetiyle Türk Sporunu yakından takip ettiğimizi ve Sporda yaşanan rezaletlerin biran önce sonlandırılıp, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; zeki, çevik ve ahlaklı sporcuların Türk Sporuna kazandırılması, ayrıca Bakanlığın liyakat sahibi insanlar tarafından yönetilmesi için mücadelemizi sürdüreceğimizin bilinmesini kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.”