Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi “Türkiye’de Kadın Sorunları, Beklentileri ve Çözüm Arayışları” konulu bir Çalıştay düzenledi. Antalya’da 21-24 Şubat 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen Çalıştay’a Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Genel Merkez Yöneticileri, Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdes Işık ve Kadın Komisyonu Üyeleri yer aldı.

Toplantı saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasını Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Firdes Işık yaptı. Işık, “Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, minnetle anıyorum. ‘Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim’ diyen bir Atamız olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti Devleti çatısı altında bu mücadeleyi verebilir miydik?” dedi.

Siyasette, sendikalarda, diğer sivil toplum kuruluşlarında kadın yönetici sayısının düşük olmasına da vurgu yapan Işık şunları kaydetti: “İllerinize döndüğünüzde üye yapma çalışmalarına katılıp başarılı olacağınıza inandırın erkekleri. Niye erkekleri diyorum, çünkü siyasette, bürokraside, yerel yönetimlerde üst düzey yönetici kadın sayısı ne kadar azsa bizde de ne yazık ki öyle.

Birçok kadın her alanda erkeklerden daha çok çalışmakta, bulunduğu ortama daha çok değer kazandırmaktadır. Yaptığı çalışma ve mücadele ile öne çıktığında amirinin ya da sivil toplum kuruluşlarında yönetim kurulu üyelerinin gözüne batmakta, kadının ön plana çıkması kendilerine tehdit olarak görülmektedir.

Ben yönetimde yer alacak kadınların kurumsal düşünebilmesi, lider olabilme özelliklerinin desteklenmesiyle ilgili ciddi eğitimlerle desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Aslında baktığımda erkeklerde de kurumsal düşünme konusunda ciddi eksiklikler bulunmaktadır.


Bugün burada 441 kadınız. Türk Eğitim-Sen’e inandığımız için, güvendiğimiz için buradayız. Hiç kimse bizi buraya vaatlerle, tehditle getirmedi. Ülkemizin, çocuklarımızın geleceğinden endişe duymaması için hak mücadelesi veriyoruz. O halde en güzel hayalleri biz kuracağız. Şimdi tam zamanı, harekete geçin, umutsuzlara umut olun, tökezleyenlere destek olun.”

Kadınlarımızı yönetim kademesinde daha fazla görmek istiyoruz. Kadınlarımızın bu konuda talepkâr olmasını bekliyoruz.

Daha sonra kürsüye Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan geldi. Genel Başkan Geylan, kadın çalıştayımızın sendikal, siyasal, kamusal alandaki konumuna, kadın istihdamına, kadın eğitimine katma değer sağlamasını, kadın sorunlarına farkındalık yaratmasını temenni etti.

Geylan, sözlerine sivil toplum örgütlerindeki yönetim kademelerinde kadınların daha az yer almasını eleştirerek başladı. Eğitim hizmet kolunda kadın çalışanlar ile erkek çalışanların sayısının yarı yarıya olduğunu, hatta bazı branşlar itibari ile kadın çalışanların oranının yüzde 60 civarına yükseldiğini bildiren Geylan, buna rağmen kadınların sendikaların yönetiminde temsil oranının düşük olduğunu söyledi.

Geylan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Diğer sendikalarda olduğu gibi, Türk Eğitim Sen’de de ne yazık ki kadın temsil oranı düşüktür. Türk Eğitim Sen’in yüzde 43.88’i kadınlardan oluşmaktadır ama yönetici kadrolarına bakıldığı zaman şube yönetim kurulu üyeleri arasında kadınların oranı düşüktür. İlçelerimiz de durum aynıdır. Türkiye’de birçok sivil toplum örgütünün sorunudur. Bu geleneksel alışkanlıklarımızdan kaynaklanabilir. Çünkü kadınlar sadece çalışan değildir, kadınların sosyal hayatta da görevleri fazladır. Ancak, sendikaların ne yapıp edip bu sorunu aşması gerekmektedir. Sivil toplum kuruluşlarının yönetiminde kadın sayısının az olmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi talebin artmamasıdır. Örneğin delege seçimlerinde kadın üyelerimiz yeterince talepte bulunmadığı için temsil oranı da az oluyor.

Bakınız; çalışanın kadını, erkeği olmaz. O zaman neden Kadın Komisyonları kurduk? Çünkü Türk Eğitim Sen Genel Merkezi olarak bir eksiğimizi fark ettik. Kadınlarımızı yönetim kademesinde daha fazla görmek istiyoruz. Kadınlarımızın bu konuda talepkâr olmasını bekliyoruz. Kadınlarımız delege adayı olsun, yönetimlerde yer alsın. Buradan Şube Başkanlarımıza da sesleniyorum: Üye sayısının yüzde 44’ünün kadın olduğu bir sendikada delege sayılarının da aynı oranlarda olması gerekir. Bu konuda hepimiz gayret göstermeliyiz.”


Türk Eğitim-Sen olarak yazılı sınava ehliyete dayalı bir yönetici atama talebimizden vazgeçmeyeceğiz.

Ehliyet ve liyakat yoksunları nedeniyle okullarımızla huzur kalmadığını, çalışanların birbirine, MEB’e, okul müdürlerine, ilçe milli eğitim müdürlerine güvenemez hale geldiğini belirten Geylan, “İşin ehline verilmesi ve güvenin yeniden tesis edilmesi gereklidir” dedi.

Cumhurbaşkanı’nın eğitimdeki başarısızlığa vurgu yaptığına dikkat çeken Geylan, “Bu samimi bir itiraftır. Bunun sorumlusu elbette eğitim çalışanları değil, MEB’i 16 yıldır yönetenlerdir. Yönetici atama hususu, eğitimde ilk düğmedir. İlk düğmeyi yanlış iliklediğinizde yanlışlıklar silsilesi birbirini izler. Tek sıfatı yandaş olanlarla eğitimin geldiği noktaya hepimiz tanıklık ediyoruz. Beklentimiz, 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer alan ‘Okul müdürleri merkezi yazılı sınav ve diğer nesnel ölçütlerle atanır’ ifadesinin gereğinin yapılmasıdır. Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Tüm eğitim yönetimini dışarıdan müdahalelere kapalı hale getireceğiz’ demiştir. Bu da çok önemli bir taahhüttür. Cumhurbaşkanı bunu eğitimi yönetenlere söylemiştir. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk ve MEB bürokrasisi, Cumhurbaşkanı’nın bu talimatını yerine getirmelidir” dedi.

MEB’in bir yönetici takvimi yayınlandığını, kamuoyundaki tepkiler üzerine üç gün sonra bunu geri çektiğini bildiren Geylan, “Bu takvim süregelen gayri ahlaki durumun devamını sağlayan bir süreci başlatmıştı. Neyse ki MEB yanlıştan döndü” dedi.

2014 yılında mülakat komisyonlarının marifetiyle binlerce eğitim yöneticisinin görevden alındığını, yandaşların iş başına getirildiğini hatırlatan Geylan, “Mülakat komisyonlarında haksızlıklar yapıldı, torpilli listeler elden ele dolaştı, hatta Silivri’deki torpil listesini şubemiz noterden onaylattı, komisyonlar çatır çatır kul hakkı yedi. Elbette bu yaşanan kepazeliği kamuoyuna ifşa ettik ve şunu söyledik: Tüm bu haksızlıklara, ahlaksızlıklara müdahale etmeyenler de bu suçun ortağıdır!

Yüce dinimizde kul hakkının önemi büyüktür. Yüce Allah, ‘Ne yaparsan yap tövbe et ama sadece bana kul hakkı ile gelme’ diye buyurur. Peki buna rağmen yandaşlar bu cüreti nereden buluyor? İktidarın bunu sorgulaması lazım. Allah bunları ıslah etsin! Türk Eğitim-Sen olarak yazılı sınava, ehliyete, liyakate dayalı yönetici atama talebimizden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.