Kültür Memur-Sen Olağanüstü Genel Kurulu’nda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Zillet yerine onurlu bir mücadeleye imza atan Halepliler sistematik katliamlardan geçiriliyor. Buna karşılık özgürlüğe bedel olarak direniş iradesini kuşananlara sırtını dönen Batı, zulme, zorbalığa, katliamlara örtülü ve açık destek vererek alçalıyor” dedi.

 

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kültür Memur-Sen Olağanüstü Genel Kurulu’na katıldı. Ankara’da gerçekleştirilen kongrenin divan başkanlığını, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya yaptı. Kongreye, Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Can Cankesen ve Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Ömer Budak’ın yanı sıra, Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı sendikaların yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda delege katıldı. Kurulda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın önemli mesajlar vererek, olağanüstü genel kurulun hayırlara vesile olmasını temenni etti.

 

Halep, Srebrenitsa’nın Kaderini Yaşıyor
Halep’te insanlığın öldüğünü, Batı’nın da durumu sadece seyrettiğini kaydeden Ali Yalçın, Halep’te yaşananın soykırım olduğunu sözlerine ekledi. Yalçın, “Bosna'da yaşanan soykırım, katliam ve işkence görüntülerinin aynısına Halep'te tanıklık ediyoruz. Onlar şehit oluyor, biz şahitlik ediyoruz. Zillet yerine onurlu bir mücadeleye imza atan Halepliler, kimyasal gazlardan, varil bombalarına, dökme kurşunlardan, şebbihaların işkencelerine kadar bütün yöntemlerle sistematik katliamlardan geçiriliyor. Özgürlüğe bedel olarak direniş iradesini kuşananlara sırtını dönen Batı, zulme, zorbalığa, katliamlara örtülü ve açık destek vererek alçalıyor. Alçaldıkça alçaklaşan emperyalizm, zorbalardan yana taraf olarak, kendine yakışanı yapıyor” diye konuştu.

 

Bölgeyi Kan Gölüne Dönüştürüyorlar
Sözde adalet ve barış isteyenlerin Suriye’de katliamların yanında yer aldıklarını vurgulayan Yalçın, “Onlar, Halep düşerken, PKK/PYD ile iş tutup,  Kuzey Suriye'de Marksist kantonlar oluşturmaya çalışıyorlar. Halep yanarken, emperyalizm hormonlu bir şekilde büyütülen DAEŞ eliyle kendilerine uygun zeminler üretebilmenin fırsatlarını kolluyorlar. Yeni katliamlara zemin hazırlıyor, işgallerini meşrulaştırmak için bölgeyi kan gölüne dönüştürüyorlar. İşte onun için kahrolsun emperyalizm diyoruz. Onun için vahşi kapitalist sisteme isyan ediyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Sendikacılığa Kalite Kattık
Memur-Sen olarak nitelik kokan çalışmalara imza attıklarını belirten Yalçın, tenkit kolaycılığına kaçarak sadece eleştirmekle kalmadıklarını, terlemeyi ve sorumluluk almayı tercih ettiklerini sözlerine ekledi. Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Biz sendikacılıkta yeni bir çığır açmak için yola çıkmış bir kadroyuz. Sendikacılığı sadece sloganlara hapseden ve dar alanlarda kör dövüşüne döndüren, şiddetin, anarşizmin, vandalizmin merkezi haline getirilen, korsan gemilerin limanı olarak adlandırılan bir uğraş alanı olmaktan çıkaran ve ona bir kalite kazandıran, vizyon katarak toplumla buluşturan bir kadroyuz. Çalışanın hakkını ve hukukunu korurken, işverenin de hakkını ihmal etmeyen bir kadroyuz. Bütün çalışmalarımız toplumla kucaklaşmış, toplumla bütünleşmiştir.”

 

Kazanan Kültür Memur-Sen Ailesi Olacak
Konuşmasında kültür alanına da değinen Yalçın, Kültür Memur-Sen’in işlevinin çok mühim olduğunu vurgulayarak, kültür alanında gereken çalışmaların yapılması gerektiğini ifade etti. Kültürü, “Bizi, biz yapan değerler” olarak gördüğünü belirten Yalçın, toplumun kültür saikiyle bir arada olduğunu ve kültürün birleştirici bir temele sahip olduğunu sözlerine ekledi. Yalçın sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Olağanüstü genel kurulun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Yapılacak daha çok iş var. Bu kurulun kaybedeni olmaz, kazanan Kültür Memur-Sen ailesi olacaktır” dedi.