Bursa’da konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Rachel Corrie’nin vefat yıldönümü olduğunu hatırlatarak, “Evleri yıkılan Filistinlilerin evlerini muhafaza etmek adına siyonist askerlerin karşılarında dimdik duran ve onurlu bir mücadele veren Rachel Corrie’nin vefatının 15’inci yıldönümü. Corrie, Müslüman değildi ama onurluca bir duruş göstererek, hayatını bu mücadele için verdi” dedi. Yalçın, Halepçe Katliamı’nın insanlığın kanayan bir yarası olduğunu belirterek, 30’uncu yılına giren bu insanlık dışı saldırıyla insanların elma kokulu zehirli gazlarla acımasızca öldürüldüğünü söyledi. 


Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Bursa’da düzenlenen “Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” programına katıldı. 5’inci yılını geride bırakan projenin Bursa’da düzenlenen toplantısına Yalçın’ın yanı sıra, Memur-Sen İl Temsilcisi Numan Şeker, , İHH Başkan Yardimcisi Reşat Başer, İHH Bursa Şube Başkanı Hüseyin Kaplan ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Gülger katıldı. Programa vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi.


Programda konuşan Yalçın, dünyada çok acı olduğunu, bu acı yükünü de daha fazla kadınların ve çocukların çektiğini kaydetti. 


Unutmadık Unutmayacağız!
Yalçın, Corrie’yi unutmadıklarını, unutmayacaklarını kaydederek, “Corrie’nin vefatının 15.yılı… Evleri yıkılan Filistinlilerin, evlerini muhafaza etmek adına siyonizmin askerlerinin karşılarında durdu. Müslümanlar değildi ama onurluca bir duruş göstererek, hayatını bu mücadele için verdi” diye konuştu.


Bugün aynı zamanda Halepçe Katliamı’nın yıldönümü olduğunu kaydeden Yalçın, “Halepçe Katliamı, insanlığın kanayan yarasıdır. 30’uncu yılını dolduran bu utanç gününü de unutmayacağız. İnsanlar, elma kokulu zehirli gazlarla öldürülmüştü… Bütün mazlumları, bütün mağdurları buradan bir kez daha selamlıyorum” dedi. 


Bu Proje Çok Kıymetli
Yetim projesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Yalçın, “Eğer infak edebiliyorsak nasıl güzel şeylerin de ortaya çıkabileceğini görüyorsunuz. Bu proje, çok kıymetli bir adımdır. Dünyada imkan sahiplerinin milyonlarca himaye ettiği yetim olabilir. Ama bu, bir çocuğun harclığından artırdığı parayı, yetim kardeşi için kumbarasına atması kadar değerli midir bilmiyorum. Çünkü onlar ellerinde olan servetinden bu miktarı veriyor. Ama bir çocuğun beslenme harclığının yarısını keserek kumbarasına atması çok önemli ve güzel bir şeydir. Bu projede görev olan tüm idareci arkadaşlarımıza teker teker teşekkür ediyorum” dedi.


Yalçın, yurt dışından gelen yabancı sendikacıların; bir sosyal sorumluluk projesi olarak takdir ettikleri 'Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Olsun' projesinin aynı zamanda bir ahiret azığı olduğunun altını çizdi.


“Gözyaşının rengi dünyanın her yerinde aynıdır” diyen Yalçın, Bosna’dan Orta Asya’ya, Afrika’dan Kobani’ye, Filistin’den Telafer’e nerede sıcak bir bölge varsa orada olduklarını ve bölgeye yardım ulaştırdıklarını söyledi.


Nerede Bir İyilik Hareketi Varsa Onun Paydaşı Olmak İçin Çalışıyoruz
Sendikaların genelde emek çalışmaları ile ilgilendiğini ve sosyal sorumluluk alanlarına ilişkin çabada olmadıklarını kaydeden Yalçın, Memur-Sen’in bundan farklı olarak sosyal sorumluluk projelerinde de yer aldığını belirtti. Memur-Sen’in bir medeniyet tasavvuru üzerine inşa edildiğini ve değerler sendikacılığı yaptığını vurgulayan Yalçın, nerede bir iyilik hareketi varsa onun paydaşı olmaya çalıştıklarını ifade etti.


Farklı ülkelerde yaptıkları ziyaretlerden bahseden Yalçın, buralardaki imkansızlıklardan ve orada yaşayan çocukların birbirlerine karşı takındıkları fedakar tutumlardan etkilendiğini belirtti.