Teftiş sisteminde yapılan bir değişikliğin yarattığı boşluktan dolayı inceleme soruşturma dosyaları, özel eğitim kurumlarının açılışları vb. birçok iş yükü okul yöneticilerinin sırtına yüklendi. Birçok okul yöneticisi ellerindeki dosyaları takip etmekten, okullarındaki iş ve işlemlerine zaman ayıramaz duruma gelmiş haldeler.
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları oluşturuldu. Bu kapsamda dönüştürülen okulların yöneticileri keyfi bir şekilde görevden alınabiliyor, yıllarca okul yöneticiliği yapmış kişiler saygınlıkları ayaklar altına alınacak şekilde öğretmen olarak başka kurumlara atanabiliyor. Aynı zamanda da bu okullara da hiçbir kıstas olmadan keyfi bir şekilde, istenilen kişiler yönetici olarak atanabiliyor.
Okullarda normal eğitime geçme amacı ile yapılan çalışmalarda da okul yöneticilerine ciddi mağduriyetler yaşatılmaktadır. Şartlar ve koşullar hazır olmadığı halde bir an önce tüm okullarda normal eğitime geçme inadından dolayı, birçok okulun yeri değiştirildi. Okul yöneticileri düzeni oturmuş hazır haldeki okullarının terk edip, başka binalara taşınmak, sıfırdan eğitime öğretime başlamak zorunda bırakıldılar. Bazıları da daha önce sadece bir binadan sorumlu iken, yapılan değişikliklerden dolayı başka okuldan alınıp kendisine verilen başka bir okul binasının da iş yükünü omuzlamak zorunda bırakıldılar.
Eğitim kampüsü'' projesi kapsamında veya ona benzer formatta yapılan okullar, o okul yöneticilerinin başına karabasan gibi çökmüş durumda. Eyyübiye ilçesi akabe çıkışında kapalı cezaevi görünümdeki okullar ile Haliliye ilçesinde açık cezaevi görünümünde olan zeytin dalı kampüsündeki okullardaki sorunlar kısa ve orta vadede düzelecek gibi görünmüyor. Bu proje ve çalışmalar Şanlıurfa eğitiminin kalitesine ve öğrenci niteliğine ciddi bir darbe vurmaya aday görünüyor.
Yaşanan ekonomik sıkıntıların birince elden ilk faturası da okul yöneticilerine kesiliyor. Okullara ödenek temininde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle İlkokul ve Ortaokulların kendi ödenekleri bulunmadığından, Bu okulların yöneticileri ihtiyaç ve sıkıntılarını milli eğitim müdürlükleri üzerinden halletmeye çalışmaktadır. Bakım onarım ihtiyaçları ödenek yok gerekçesi ile ötelenmekte, bu öteleme bazen ayları, yılları bulmaktadır. Okulların çeşitli ihtiyaçlarının temini ve yaşanan sıkıntıların giderilmesi için il/ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin bütçesine aktarılan okul kantin gelirlerinin kullanımı konusunda da okul müdürleri ciddi mağduriyetler yaşamakta, Kantin gelirlerini ihtiyacı ve sıkıntısı olan okullara aktarmaktan sorumlu yöneticiler, Muhtemelen bu gelirleri başka alanlarda kullandıkları için, okul müdürlerine bazen cüzi destekler yapmakta, bazen de bu cüzi desteği bile esirgemektedirler.
Yönetici atama yönetmeliklerinin sürekli değişmesi ve yönetici atamalarda mülakatın keyfiliğe ve torpile kapı açması okul yöneticilerinin önlerini görmesini, işlerine motive olmasını ve gelecek planları yapmasını engellemektedir. Bunun sonucunda da Okul yöneticilerinin başarıları bir performans sergilemeleri güçleşmektedir.
Ülkemizde 2023 vizyon belgesi kapsamında Eğitimde yapılması planlan değişim ve dönüşümün esas yükü de okul yöneticilerine yüklenilecek, bu kapsamda okul yönetici niteliğinin artırılması kapsamında okul yöneticilerinin sahip olması gereken önemli niteliklerden biri de yüksek lisans sahibi olması. Oysa yüksek lisans sahibi olan yöneticinin ortaya koyduğu başarı ve performans ile yüksek lisans sahibi olmayan yöneticinin ortaya koyduğu başarı ve performansı karşılaştıracak bir ölçüm ve araştırma yapılmış değil. Ayrıca ve en önemlisi de yüksek lisansa kabulün az sayıda ve torpil ile yapıldığı bir ülkede, okul yöneticilerinden yüksek lisans sahibi olmalarını beklemek ve yüksek lisans sahibi olmayanları eksik ve kusurlularmış gibi bir algı yaratmak ne kadar hakkaniyetli.

Abdulgani DEMİR
Özgür Eğitim Sen Şanlıurfa İl Temsilcisi