Bir MEB Müsteşar Yardımcısı, referandum için adeta seferberlik başlatıldığı bir dönemde, işini gücünü bırakmış, başında bulunduğu bakanlığı iki defa mahkemeye vererek görevine dönen ilçe milli eğitim müdürünü ziyarete gelmiş.

Bu ziyaretiyle Müsteşar Yardımcısı, İlçe Milli Eğitim Müdürüne; “Biz sana yanlış yaptık, sen haklısın, iyi ki bize rağmen görevine döndün. Görevde olmadığın döneme ait, yapmadığın komisyon görevleri dâhil, ücretini almış olman da bizi ziyadesiyle sevindirmiştir. Bu ilçede yük çeken, bedel ödeyen, siyaset yapan, ilçenin tozunu yutanların ne dediği, kiminle çalışmak istedikleri bizim umurumuzda bile değil. Eğitimde başarı için, yeni bir nesil için kavga verenler versin, bizim seninle yapacak çok işimiz var.” Demiş olmanın rahatlığı ile Ankara’ya huzurla dönmüştür. Kutluyorum, tebrik ediyorum!

İşte böyle yöneterek bugünlere geldik. Eğitime dair bir dertten, bir sevdadan uzak, kasaba politikacısı mantığı ile hareket edenlerin, eğitimimize vereceği hiçbir şey yoktur. İstanbul’da, son üç yıl içinde görev alan, ekip olan, proje paylaşan, bedel ödeyen, büyük değişimi yöneten, okullara sahip olan, öğrencileri sokaklardan toplayan, eğitime adanmış İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin mücadelesini anlayamayanlar, bu mücadeleyi makam mevki hevesi zannedenler, merak ediyorum nereyi yönettiğini zannediyor? Bu fedakâr müdürler, mahkeme kapılarında dolaşırken, her türlü saldırı ve eleştirilere uğrarken, neyin mücadelesini veriyorlardı acaba? Siz o vakit bu ülkede değil de uzayda mı yaşıyordunuz?

Bu tutarsızlığın sergilendiği dönem, bürokrasinin tek yumruk halinde, hızlı çalışan ve milletin hizmetinde olması için kavganın verildiği bir dönem. Böyle bakınca, bu müsteşar yardımcısına sormak isterim, yakın bir zamanda sayın bakanımızın da Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü ziyaret ederek, şube müdürlerini de yanına alıp resim vermesi için çaba sarf edecek misiniz? Yoksa bu sadece sizin keyfiyetiniz mi?

Ülkeyi mahkemeler değil siyasetçiler yönetir. Kasaba politikacıları, güçlerini dertlerinden, davalarından değil, dönemlerden alırlar ve bir sevdaya değil kişilerin hırslarına hizmet ederler. İstanbul’da verilen mücadeleyi anlamayanlar, ülkede verilen mücadeleyi hiç anlamazlar.

Talat YAVUZ

Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkan