Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci, yeni başlayan eğitim yılının tüm eğitim camiasına hayırlı olması temennisinde bulundu. İkinci, “Yeni eğitim dönemimiz tüm eğitim çalışanlarına, öğretmenlerimize, öğrencilerimize, ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Milli ve manevi değerlerine bağlı bir neslin yetişmesine vesile olacak çabaların bu dönemde daha fazla olmasını, değerler çalışmalarının artırılmasını temenni ediyoruz.

        15 Temmuz’un herkese ders olmasını, yeni yetişecek neslin yetişmesinde inanan, inandığı gibi yaşayan, fedakarlık yapan; gerektiğinde tankın üzerine çıkan, gerektiğinde panzerin altına yatabilen şuurda bir nesil yetişmesi için gayret edilmeli. Davası olan, değerleri için derdi olan bir nesil yetişmesi için öğretmenlere ve idarecilere çok görev düşüyor. Sadece akademik başarıya endekslenen bir eğitim anlayışının yanlış olduğunu 15 Temmuz bir kez daha gösterdi. Yeni dönemde 15 Temmuz ruhunu yaşatmak ve yaygınlaştırmak için göstermelik birkaç tören yeterli değildir. Ruhu ve manayı doyuran eğitim gereklidir. Nicelik değil nitelik, şekil değil ruh üzerinde yoğunlaşmalıyız.

          Gençlerimiz müthiş bir özenti, önüne geçilemez bir batı tarzı moda hayranlığı ve kompleks içerisindeler. Kadim geleneklerimize ve tarihi değerlerimize göre şekillenmiş, inancımız ile ters düşmeyecek “milli” bir eğitim sistemine acil ihtiyacımız var. Yapılan düzenlemeler pansuman tedbirlerden öteye geçmiyor. Zaten bir süre sonra da değiştiriliyor.

          ÖĞ-DER Erzurum Şube Başkanı İkinci, açıklamasını şöyle sürdürdü; “ÖĞ-DER mensubu tüm öğretmenlerimizle geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi millî ve manevi değerlerimiz ışığında “Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya ” ideali doğrultusunda yetiştirmek için yoğun gayrete devam edeceğiz. Eğitimde önemli değişimler yaşanıyor. Şehrimizde de her geçen gün yeni okullar açılıyor.  İmkanlar memnuniyet verici derecede artıyor. Ancak okullarda “ücretli” öğretmen uygulamasının yoğun bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Bu vesile ile Milli Eğitim Bakanlığımızın 2016’da en az 50 bin öğretmen daha atamasını bekliyoruz. Ücretli öğretmenler 30 saat bile derse girseler asgari ücretten bile az bir ücretle çalışıyorlar. Ücretli yerine vekil statüsüne geçilebilir. Bunların sigortaları tam yatırılmalıdır.

          Üniversitelerimizin özgür düşünceyi dışlamayan, farklılıklarla zenginleşen, ezberciliği ve kopyacılığı terk eden, araştırmaya daha çok zaman ayıran ve sadece bilime, kültüre ve sanata odaklı saygın kurumlar haline getirilmesi gerekmektedir.

         Ülkemizde zorunlu eğitim yerine gönüllü eğitime geçilmelidir. Bundan dolayı annesinin yanında büyümesi gereken çocukların küçük yaşta anaokullarına götürülmesi, çocukların oyun oynaması gereken yaşlarında derse boğulması pedagojik değil. Çok gerilerde olan mesleki eğitim yaygınlaştırılmalıdır. Anadolu liseleri yerine farklı dallarda meslek liseleri artırılmalıdır. Meslek Liselerinin ortaokul kısımları açılmalıdır. Eğitimde ezberci, teste dayalı eğitim tamamen son bulmalıdır. Eğitim, sadece okullar da verilir anlayışından vazgeçilerek hayatın her alanında, televizyon ve internette de değerler ve ahlaki eğitim imkânları artırılmalıdır. Televizyonlardaki ahlaki yapıyı tahrip eden film ve programlara artık dur denmelidir.

       Karma eğitim dayatması devam ediyor. Karma eğitim seçmeli olmalıdır. Artık Anadolu liselerinde, ortaokullarda bile kız sınıfları, yeni kız bölümleri açılmalıdır. Erzurum’da halen kız ortaokulları açılmadı. Batıda birçok kız İHO açıldığı halde şehrimiz bu imkandan halen yoksun. Erzurum bu konularda batı illerinden çok geride. Okullarda din eğitimi ilkokul 1.sınıftan başlatılacak düzenleme yapılmalıdır. Geçen sene birçok okulda seçmeli dersleri okullarında veli istediği halde norm vs bahane ederek seçtirmedi. Bu sene mutlaka veliye sorularak seçmeli dersler veli isteği doğrultusunda seçtirilmelidir.

     Mülakatla öğretmen atanmasına karşıyız. Ne kadar disiplinli yapılırsa yapılsın her mülakat torpil demektir. Atamalarda başvurudan önce güvenlik soruşturması yapılabilir. Kapı kapı dolaşıp referans bulma dönemi geride kalsın artık. Personel alımlarında mülakatın kaldırılmasıyla ilgili kanun tasarısını hükümetten, kanun teklifini muhalefet partilerinden bekliyoruz.

      Beşinci sınıfta herkese dil öğretme zorunluluğunu doğru bulmuyoruz. Herkese değil, ihtiyacı olana gerçek dil eğitimi diyoruz. Ana dil dışındaki dil eğitiminin gereksizliğini tüm dünya anladı bir biz anlayamadık. Teknoloji gelişirken saniyesinde sümultane çeviri yapan çipler kulaklara küpe olmaya başlamışken, ellere alınan cihazlara bu uygulamalar yükleniyorken bu ısrar niye? diye soruyoruz.

      150 kelimeyle konuşan bir ülkede yabancı dilin 5. sınıftan itibaren zorunlu kılınması kararı da; kendi masallarını, ninnilerini, manilerini, çocuk edebiyatını, hayallerini değil, Batı kültürünün duygu, düşünce ve inanç dünyasının ürünleri ve hayal dünyasını çocuklarımıza aşılayacak olan okul öncesi eğitimin zorunlu hâle getirilmesi kararı da son derece sakıncalıdır.

     Okullarımızda ders sayısı ve saati oldukça fazla. Günde 8 saat ve haftada 40 saat ders derslerin verimini azaltıyor.

       Erzurum’da halen 35-40 kişilik sınıflarda eğitim gören okullar var. Bunların azaltılması konusunda adımlar atılmalıdır. Ortaokullarda ve kızlarda İmam Hatip ihtiyacına halen gerçek manada cevap verilemiyor.

         Bu mülahazalarla, yeni eğitim öğretim yılının, başta müfredat olmak üzere, eğitimin muhteva ve felsefesine ilişkin tıkanıklığın aşıldığı veya bu yönde ümit verici çalışmaların sonuç alıcı aşamaya geldiği, eğitim çalışanlarının sorunlarının giderildiği bir yıl olmasını diliyoruz. Milli şuurla, maneviyatla, güzel ahlakla, demokrasi ve insan haklarını anlayan ve değerlerini yaşayan ve yaşatan nesiller yetiştirilmesi en büyük dileğimizdir.

Abdullah İKİNCİ

ŞUURLU ÖĞRETMENLER DERNEĞİ (ÖĞ-DER)

ERZURUM ŞUBE BAŞKANI