Bir zamanlar giysilerin vazgeçilmez malzemesi olan koyun yünleri, bugünlerde dokuyanı pek kalmayınca çoğu çöpe gidiyor.

Koyun çobanları eskiden koyun yünlerinde yapılan giysilerin hem sıcak hem de sağlıklı olduğuna değinerek artık bunları dokuyan kimse de pek kalmayınca kırptıkları yünleri mecburen çöpe atmak durumunda kaldıklarını söylüyor.

Trabzon’un Şalpazarı ilçesinde koyun çobanlığı yapan Onur Gülay, Karadeniz Bölgesinde küçükbaş hayvancılığın diğer bölgelere göre hiç de geri kalmadığını belirterek koyunlardan kırptıkları yünleri satamayınca çöpe atmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Eskiden ninelerin vazgeçilmezi olan koyun yünlerinden başta çorap olmak üzere çeşitli giysilerin yapıldığını belirten Gülay, bugünlerde koyun yünlerini ören pek kalmayınca yünleri değerlendiremediklerinden yakındı.

Kırptıkları yünleri değerlendirme konusunda fabrikalarla görüşülmesine rağmen bir sonuç alamadıklarını kaydeden Gülay, “Trabzon Şalpazarı’ndan hareket ettik, Gümüşhane’nin yaylasına gideceğiz. Koyunlarımızı şimdilik Alaca yaylasında dinlendiriyoruz. Yayla yolculuğu boyunca ormanlardan geçeceğiz. Bizim en önemli sıkıntımızın başında koyunlarımızdan kırptığımız yünleri değerlendirememek. Koyun yünlerini çöpe atıyoruz. Hem milli servet açısından hem de şahsımız açısından büyük bir israf. Eskiden ninelerimiz, dedelerimiz pantolon, gömlek olsun koyun yününden işleyip yapardı. Bugünlerde çoğumuzun üzerimde giydiği giysiler naylondan yapıldığı için artık yüne ilgi azaldı. Durum böyle olunca da yünlerimiz israf olmayla karşı karşıya kaldı. Yünlerin değerlendirilmesi konusunda arkadaşlarım birkaç fabrika ile görüştü ancak Karadeniz bölgesinde koyun yünlerinin çok uzun olduğu için fabrikada işlemesinin çok zor olduğunu belirtilerek fabrikalar almak istemediler. Dolayısıyla yünlerimize talep göstermediler. Bugün halen geleneksel yöntemlerle çorap örgüsü, az da olsa sürüyor. Yünlerimiz eskiden işleniyordu bugün teknoloji her alana yayıldığı için pek değerlendirilmiyor. Yetkililerden yünlerimizin değerlendirilmesi noktasında bir proje geliştirip bu konuya ilgi göstermelerini bekliyoruz. Yünlerimizi çöpe atmak ülkemiz için büyük bir kayıp. Yapay malzemeler den örülen giysilerin pek sağlıklı olduğu söylenemez” dedi.

Üniversiteye gitmesine rağmen çobanlığı seçtiğini belirten Gülay, “Bizde koyun çobanlığı 3-4 kuşaktır sürüyor. Gözümü açtığımda kapımızda hayvanlarımızı gördüm. Üniversiteye gittim, eğitim aldım, polisliği kazandım ancak bir türlü içim rahat etmedi hayvan sevgisi ağır bastı. Küçükbaş hayvancılık çok zor, meşakatli bir iş. İşimden memnunum. Küçükbaş hayvan sayısı bakımından Karadeniz Bölgesi sayılı diğer bölgeler arasında hiç de geri kalır yanı yok” diye konuştu.