Yalova’da 1990 yılında vefat eden hayırsever Hayriye Güngör’ün vasiyetiyle başlayan iftar yemeği dağıtımı geleneği, salgın sebebiyle 2 yıl verilen aranın ardından 32’nci yılında devam etti.

Yalova’da, 1966’da inşa edilen Hacı Hayriye Hanım Camii’nde ihtiyaç sahiplerine 32 yıldır iftar yemeği dağıtımı yapılıyor. Caminin alt kısmında büyük bir mesai harcanarak hazırlanan yemekler iftar saatinden önce vatandaşlara veriliyor. 35 yaşında dul kaldıktan sonra 5 çocuğunu yetiştiren ve onları iş sahibi yapan Hayriye Güngör, öldükten sonra dahi hayırlarını verdiği vasiyet sayesinde sürdürüyor. Yalova’nın ilk bakkal dükkanını açan Gündür, zaman içinde ticaretteki başarısını devam ettirdi. Yalova’nın ilk yoğurt ve ilk otobüs seyahat firmasını kuran kadın girişimci, kazandıklarını hep hayır işlerinde kullandı.

Hacı Hayriye Hanım Camii’nde hayırseverin 1990 yılında vefatıyla başlayan iftar yemeği dağıtımı artık geleneksel bir hal aldı. Hayırseverin torunu İlker Kaya, 32’nci yılına ulaşan geleneğin başlangıcını şöyle anlattı:

“32 yıl evvel bir akşamüstü yan taraftaki evinde otururken kalabalık görüyor, koşuşturma görüyor. İftara giden, gidemeyen, yetişen, yetişemeyenleri görüyor. Akşam iftar yaparken, ‘Çocuklar aklıma bir şey geldi benim. Bizim yerimiz müsait. Biz burada akşamları iftar yemeği verelim’ diyor. Böyle iftar dağıtımı başlarken bu bir anda gelenek haline geldi. Vasiyet olarak aldık. Aşağı yukarı 30 seneden beri günde 4 kap yemekle bu işi devam ettiriyoruz. Çok güzel gidiyor. Salgın sebebiyle son iki sene bir ara vermek durumunda kaldık. Valilik kanalıyla alışveriş fişi dağıtmıştık. Bu sene açık havada maske zorunluluğu kalkınca tekrar kaldığımız yerden devam ediyoruz. İnanın büyük bir mutluluk ve keyif alıyoruz.”

Günlük bin 200 kişilik yemek

Yemekler için profesyonel bir ekibin çalıştığını ve güzel yemekler hazırlandığını ifade eden Kaya, “Günde 4 çeşit yemeklerimiz çıkıyor. Buradan Çalıca köyüne günde 150-200 kişilik yemek de gönderiyoruz. Orada da misafirlerimiz var. Onlara da bu şekilde yardımcı olmaya çalışıyoruz. Buraya gelenler için fiş dağıttık. 500 kişi geliyor buraya. Bunlar da 2 kişilik, 3 kişilik yemek de alıyor. Bin, bin 200 kişi bulabiliyoruz. Yemeklerimiz çok lezzetli. Aşçılarımız hep profesyonel. Hiçbir şeyden kaçınmıyoruz” diye konuştu.

Gelenin eli boş dönmüyor

Camiye iftar yemeği almaya gelip de boş dönen kimsenin olmadığını anlatan Kaya, bu iftar geleneğine dışarıdan da çok büyük destek geldiğini söyledi. Kaya, yemekler bitse de talep olması halinde çorba ve kıymalı patates yapıldığını anlattı. Destekçilerin her geçen gün arttığına dikkati çeken Kaya, şöyle konuştu:

“Muazzam destek alıyoruz. Çok duygulanıyorum. Ufak ufak başlayan bir şey muazzam bir kar topuyla haline geliyor. Örnek olarak aşçı ile yarın ne yapacağız diye düşünürken birden bir araç yanaştı. İçinden hazırlanmış kuzu getirdi. Hayırseveri göremedik. ‘Bunu Hacı Hayriye Hanım Camii’ne gönderdiler, kullanmanızı istediler’ dedi. Daha sonra çok yaşlı bir kadın bastonla yürüyor. Yanımıza geldi, ’Nasıl yardımcı olurum?’ dedi. Çantasını açtı 2’şer kilo 4 tane bulgur pirinci, fasulyeyi verdi.”