Borçluyu "rezil etmeyi" hedefleyen bu bürolar kişisel bilgileri ortalığa saçtıkları için suç işliyor. Firmalar tahsil edemedikleri alacakları hukuk bürolarına devrediyor. Sadece borçluyu bilgilendirme hakları olan bürolar bazen çizgiyi aşıyor. Ahmet B. şantajı şöyle anlattı: Halamın kızı aradı. 'Abi yanlış anlama, bir şey söyleyeceğim. Bir avukat beni aradı, borcun var, ödemen gerekiyormuş' dedi. Bürodan şikayetçi oldum. Kimsenin insanların onuruyla oynamaya hakkı yok.

Türkiye'nin önde gelen bazı firmalar, değişik nedenlerle tahsil edemediği alacaklarını belirli bir komisyon karşılığında hukuk bürolarına devrediyor. Devir işlemlerinden sonra vatandaşlar, avukatlık büroları ile karşı karşıya kalıyor. İş bu noktadan sonra kontrolden çıkıyor. Hukuk büroları alacakları tahsil edip para kazanmak için her yola başvuruyor. Borçluyu arayarak konuyla ilgili bilgilendirme hakkı olan avukatlar, kendilerine çizilen hukuki sınırın çok ötesine geçiyor.

YAKINLARINI ARAYIP PARA İSTİYOR

Alacaklı oldukları kişilerin uzak/yakın akrabalarını arayan avukatlar, "Yakınınızın şu kadar borcu var, söyleyin ödesin. Yoksa icralık olacak. Polisle eve geliriz eşyaları alır gideriz" diyerek tehdit ediyor ve borçlulara baskı uyguluyor. Hem görüştüğümüz mağdurlar, hem de sosyal medya üzerinden sesini duyurmaya çalışan vatandaşlar psikolojik şiddete dönüşen tacizlerinden rahatsız.

İNSANIN ONURUYLA OYNANMAZ

Salgın sürecinde bir miktar kredi borcunu ödeyemediğini belirten İş insanı Ahmet B. "Bir atölyem var, salgın sürecinde 6-7 ay neredeyse hiç ödeme alamadım. Bu da kendi ödemelerime yansıdı, kredilerimi ödeyemedim. Banka alacağını bir süre sonra bir hukuk bürosuna devretmiş. Ben ödeme gelsin, borçlarımı kapatayım derdindeyken bir sabah halamın kızı beni aradı.

'Abi yanlış anlamazsan bir şey söyleyeceğim. Bir kadın avukat beni aradı, bir miktar borcun varmış, ödemen gerekiyormuş'

dedi. Arayan numarayı istedim, hukuk bürosundan şikayetçi oldum. Kimsenin insanların onuruyla oynamaya hakkı yok" dedi.
Abimin borcu için tehdit ettiler

İlhan N., bir yakınının borcu tarafından avukatların ısrarlı tacizlerine maruz kaldı. İlhan N. yaşadıklarını şöyle anlattı: "Abimin borcu yüzünden aradılar beni. Kendisiyle görüşmediğimi küs olduğumuzu, telefonunun bende olmadığını söyledim.

'Yani telefonu yok bilmiyorsunuz öyle mi'

diyerek bana inanmadılar. Tehdit etmeye başladılar. Evime haciz göndereceklerini söylediler. Telefonlarını engellediğim halde başka telefonlardan tacizlerini sürdürdüler..."

Yaptıkları TCK'ya göre suç

Hukukçular şirketlerin suç işlediğini belirtiyor. Şirketlerin yasal mevzuat uyarınca alacak devri yapmasında bir sakınca olmadığını aktaran Ceza Hukukçusu Asiye Demirel şunları kaydediyor: "Buradaki sorun tahsilat kısmında. Bazı bürolar vatandaşlardan hukuksuz biçimde para tahsil etmeye çalışıyor. Borçlu haricinde akrabaları arayarak, mesaj atarak iletişime geçiyorlar. Bu aramalar suç. Şikayet durumunda savcılık soruşturma başlatır.Özellikle kişisel verilerin korunması noktasında savcılar çok hassas, hapis cezası bile gündeme gelebiliyor. Ayrıca ihlal bildiriminde bulunulduğunda KVKK tazminata mahkum ediyor.

NASIL ŞİKAYET EDİLİR

Taciz edilen vatandaşlar telefon numarasının izni, bilgisi ve rızası dışında hukuka aykırı şekilde ele geçirildiğinden bahisle şikayetçi olabilir. Ayrıca eğer bu arama ve mesajlar çok sık ise ek olarak kişilerin huzur ve sükununu bozma (TCK 123) suçundan da şikayetçi olabilirler. Bu süreçte arayan kişinin isminin bilinmesine de gerek yok. Arayan telefon numarasını bildirmek yeterli. Savcılık telefon numarasının kime ait olduğunu araştırıp şüpheliyi tespit ediyor. Şikayet dilekçesine aramalara ilişkin ekran görüntüleri eklenmeli, arayan numara açıkça yazılmalı."

Aybike Eroğlu

Kaynak : Yeni Şafak