CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile yapılan projeleri "iktidara gelmeleri durumunda" kamulaştırılacaklarını açıklaması yeni tartışmaları gündeme getirdi. Halihazırda küçüklü büyüklü birçok proje YİD yöntemiyle hayata geçiriliyor. Türkiye, YİD modeliyle kamunun cebinden para çıkmadan birçok yatırımı özel sektöre yaptırıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, bugüne kadar toplam 215 milyar liralık Kamu Özel İş Birliği (KÖİ) projesini başlattı. Bu yatırımların yüzde 86'sı tamamlandı. Yatırımcıyı tedirgin eden bu açıklamalar bir tarafa; rakamlar da bu projelerin önemini bir defa daha gözler önüne serdi. Sadece Osmangazi Köprüsü ve İstanbul-İzmir Otoyolu Projesi'nin 15 yıllık genel maliyeti 13 milyar 648 milyon dolar olarak dikkat çekti. Bu miktar bugünkü kurlarla 103 milyar liralık bir maliyeti ortaya çıkarıyor. Ancak bu miktarın 12,9 milyar dolarlık kısmı, yani bugünkü kurlarla yaklaşık 97 milyar liralık kısmı garanti kapsamında bulunuyor.

GEÇİŞLER ARTIYOR

Aynı projede garanti edilen tutarların son rakamlarına göre de olumlu gelişmeler olduğu görülüyor. Buna göre sadece bu yılın temmuz-ekim aylarında Osmangazi Köprüsü'nden ortalama günlük geçiş sayıları 36 bin 415'i buldu. Sözleşmeye göre köprüden garanti edilen günlük geçiş sayısı 40 bin olarak belirlenmişti. Aynı dönemde Köprü'nün devamı niteliğindeki İstanbul-İzmir Otoyolu'nun garanti sayıları da olumlu yönde seyrediyor. Günlük 40 bin geçiş garantisi verilen otoyolun 1'inci kesiminden temmuz-ekim ayları arasında ortalama 45 bin 280, 35 bin geçiş garantisi verilen ikinci kesiminden ise 43 bin 719 geçiş yapıldı. Otoyolun 3'üncü kesimine 17 bin, 4'üncü kesimine ise 23 bin geçiş garantisi verilmişti. Aynı dönemde yolun üçüncü kesiminden 29 bin 216 geçiş yapılırken, dördüncü kesimden 15 bin 943 araç geçti. Bu verilere göre projede bir nebze garanti edilen sayılara ulaşıldığı görülüyor.

"81 ŞEHRE HİZMET GİTMEZ"

Özellikle büyük projeler YİD yöntemiyle hayata geçiriliyor. Bu yöntemin kullanılmasının sebebi ise projenin daha hızlı ve etkin olarak ilerleyebilmesi... YİD projelerinin devlet eliyle yapılması durumunda, yatırım bütçelerinin yetersiz kalması sorunu ortaya çıkabiliyor. Ayrıca bürokratik işlemlerin uzunluğu ve mevcut personelin belli başlı projelerde görev yapması nedeniyle, ülke genelindeki diğer projelerin aksaması da, doğabilecek sorunlar arasında... Eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Ahmet Arslan bu yıl içerisinde yaptığı bir açıklamada eleştirilere cevap vererek "Ya borçlanarak yapacaksınız ya öteleyeceksiniz. Borçlanarak bunların tamamını geçmişteki gibi yaparsanız Türkiye'de iki tane köprü yaparsınız, 81 ile hizmet götüremezsiniz. 81 ilin tamamına hizmet götürmek ve bu hizmetleri ötelememek için anında uygulamanız lazım. Dünyaya 'Türk modeli' diye örnek olmuş bir uygulama yapıyoruz. Dünyanın birçok yerinde uygulanıyor ve bunları Türkiye'deki yükleniciler yapıyor. Türkiye'de olunca 'üç-beş kişiye peşkeş' deniyor! Peki dünya ülkeleri bu kişilere neden yaptırıyor, onlar da mı peşkeş çekiyor. Tabii ki hayır" demişti.

MUHALEFET YATIRIMCIYI ÜLKEDEN KAÇIRIYOR

Hükümetin geçtiğimiz haftalarda iş dünyasıyla yaptığı görüşmelerde, muhalefetin 'kamulaştırma' açıklamalarının gündeme geldiği, iş adamlarının, "Bazı şeyleri öngöremiyoruz, bu durum yatırımlar açısından sıkıntılı oluyor. Havaalanı ve köprüler için 'Gelince bunları değiştireceğiz, iptal edeceğiz' gibi açıklamalar sıkıntıya neden oluyor. Bir işe başladıktan sonra uygulanan kurallar, sonrada değiştirilmemeli" ifadelerini kullandığı öğrenilmişti. 1986 yılından 2020 yılına kadar bakıldığında KÖİ modeli kullanılarak başlanan proje sayısı 2013 yılında 31 olarak gerçekleşti. 2010 yılında 15 projeye başlanırken, 2011 ve 2014 yıllarında on dörder projede KÖİ kullanıldı. Son yıllara bakıldığında, bu yıl sadece 3 projede KÖİ yönteminden yararlanıldı. 2019 ve 2018 yıllarında sekizer KÖİ projesi başladı. Türkiye'de ilk YİD modeli; 1980'li yıllarda Mersin-Akkuyu nükleer enerji santrali ile gündeme gelmişti. Daha sonra HES'ler, enerji santralleri, havaalanları, ticaret merkezleri, serbest ticaret bölgeleri, metro, limanlar, demir yolları gibi projelerin gerçekleştirilmesinde uygulama alanı buldu. YİD modeli özellikle gelişmekte olan ve yatırımları gerçekleştirmede finansman sıkıntısı çeken ülkeler tarafından kullanılıyor. Bu yöntem, yararlı bir yatırım teşvik ve finansman aracı olarak sunuluyor.

DEVLET ANCAK YÜZDE 10'UNU YAPABİLİRDİ!

Karayolları Genel Müdürlüğüne 2019'da 7,7 milyar TL, 2020'de 7,6 milyar TL yatırım ödeneği ayrılmıştı. 2021 ödeneği ise 14 milyar TL oldu. Personel ve diğer giderleri de kapsayan bu bütçe ile, bugün KÖİ ile hayata geçirilen yatırımların sadece yüzde 10'u yapılabiliyor.

'YAVUZ' 7 YIL SONRA DEVLETİN

Örnek olarak; önemli bir YİD projesi olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde, devletin sırtında maliyet bulunmuyor. Bakım, işletme gibi maliyetlere devlet karışmıyor. Araç garanti giderleri, finansal modelin bir parçası.... Köprü, 2027 yılında tamamen devlete kalacak.

Ö. FARUK BİNGÖL