Büyük Birlik Partisi Karabük eski İl Başkanı Dursun Kıraç, partinin Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefatının 12. yıl dönümü dolayısıyla anma mesajı yayımladı.

Kıraç mesajında, “Şehit olmak, Allah yolunda canını vermek, hakikat uğruna ölebilmek her kula nasip olacak bir meziyet değildir. Cenab-ı Allah’ın ayeti kerimesiyle yücelttiği bu mukaddes makam elbette Muhsin Başkanımız gibi hepimizin ulaşmayı gaye edindiği noktadır. Millet olarak bizler bu mukaddes makamın her an adayı olmak ülküsüyle hakikat yoluna baş koyarız. Yüce dinimiz İslamiyet’ten aldığımız değerler bütününü binlerce yıllık tarihimizle harmanlayarak ortaya çıkardığımız nizam-ı alem idealinin yolcuları bu yolda canını vermeyi kendine mükafat olarak kabul ederler. İşte bu mükafata mazhar olmuş, hak davası uğruna şehit olmayı göze almış bir yiğitte nizam-ı alem hareketinin 21. yüzyıldaki yol başçısı şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’dur” ifadelerine yer verdi.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun Anadolu’nun devlete uzanan eli, Türk-İslam dünyasının birleştirici gücü olduğunu belirten Kıraç, “Muhsin Yazıcıoğlu dosyası her zaman ifade ettiğimiz gibi aziz Türk milletinin maşeri vicdanında daima açık tutulmaktadır. Fakat bu dosyayı sonuçlandırmak bir yana takipsizliklerle üstünü örtmeye çalışmak en hafifiyle gafletten başka bir şey değildir. Şehit liderimizin ana soruşturma dosyası 12 senedir planlı olarak sulandırılmakta ve birtakım çevrelerin üstüne bırakılarak ya da takipsizlik kararlarıyla örtbas edilmeye çalışılarak Türk milletine basit bir kaza dosyası gibi takdim edilme gayretindedir. Bu olayın suikast olduğu nazarımızda ve milletimizin maşeri vicdanında gün gibi açık durmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

“Yazıcıoğlu’na bu hainliği yapanlar devletin güvenliğine kastedecekler”

Yazıcıoğlu’na suikastın bir konsorsiyum eliyle planlı ve programlı olarak içerideki ve dışarıdaki birtakım devlet ve millet düşmanı grupların birlikteliğiyle yapıldığını aktaran Kıraç, “15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından bu birlikteliğin ayaklarından biri olan hain FETÖ yapılanmasının bu suikastla doğrudan ilişkili olduğu açıkça ortaya konmuştur. Cumhurbaşkanı’na suikast timi içerisinde gönderilen bazı hainlerin şehit liderimizin helikopterindeki cihazları söken alçaklar olduğu alenen görülmüştür. Keşke demek bu meselelerde yol aldırmamaktadır lakin o gün tutuklanmayarak hatta ve hatta taltif edilerek görevlerine devam ettirilen bu hainler darbenin içerisinde en önemli konumlarda yer almış, plan ve uygulama aşamasında bizatihi rol almışlardır. Bugün kapalı tutulan bu dosyanın içerisinde FETÖ yapılanmasıyla birlikte hareket eden şüpheli diğer kişi veya grupların tutuklanmaları için illa bir gün milletimize kurşun sıkarak devletimizin bekasını tehdit etmeleri mi beklenmektedir? Muhsin Yazıcıoğlu bu milletin bizatihi kendisidir. Ona bu hainliği yapanlar bir gün muhakkak topyekun milletimize silahlarını doğrultacaklar ve devletimizin güvenliğine kast edeceklerdir. Onun için bu dosya acilen açılarak soruşturmadaki hainler deşifre edilmeli ve gereken cezaya çarptırılmalıdır. Muhsin Yazıcıoğlu dosyası içerisinde apaçık görülen bu mahfillerden eğer acilen hesap sorulmazsa aldatıldık, kandırıldık cinsinden cevaplarla Türk Milleti’nin karşısına çıkamayacağınız açık ve nettir. Bu uyarımız devletin bekası ve güvenliği, milletimizin refahı ve huzuru açısından Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu savcıları için milletimizin topyekun şikayetidir. Bu dava, milletimizin tamamıyla müşteki olarak takip ettiği ve çözüme kavuşturulması için onurlu adalet adamlarına yaptığı çağrıdır. Bu çağrıya kulak vermek şerefli her Türk evladının vazifesi, Muhsin Yazıcıoğlu suikastının çözüme kavuşturulması Türk mahkemelerinin boynuna milletimizin taktığı bir borç halkasıdır. Bu duygu ve düşüncelerle suikastla aramızdan ayrılan Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve onunla birlikte şehadete eren Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya ağabeyimizi, Gazeteci İsmail Güneşi ve Pilot Kaya İstektepeyi bir kere daha rahmetle ve minnetle anıyorum” dedi.