Yedi güzel adamın aksiyoneri, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan’ın hatırasını canlı tutmak, fikri ve manevi mirası yaşatmak amacıyla Mehmet Akif İnan Vakfı ve Memur-Sen tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen Mehmet Akif İnan ödülleri sahiplerini buldu.

Törene, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan ve Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yanı sıra, Mehmet Akif İnan Vakfı Başkanı Hıdır Yıldırım, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Memur-Sen Onursal Genel Başkanı Fatih Uğurlu, Moğolistan Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası (FMESU) Genel Başkan Yardımcısı Tserenjav Sarantuya ve Vandan Delgermaa, Bosna-Hersek İlköğretim Çalışanları Sendikası (SSOOİO) Genel Başkanı Selvedin Satoroviç, Genel Başkan Yardımcısı Saudin Sivro, Bosna-Hersek Sağlık Çalışanları Sendikası (FBIH) Genel Başkan Yardımcısı Fakiç Adisa ve çok sayıda davetli katıldı.

Bakan Işıkhan: Mehmet Akif İnan, edebiyatımızda yeri doldurulamaz bir değerdir

Törende bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Mehmet Akif İnan’ın ortaya koyduğu fikir ve eylemlerle nesillere örnek teşkil ettiğini belirterek, “Şair, eğitimci, sendikacı ve aksiyoner bir mütefekkir kimliğiyle kendisine her zaman saygı duyduğumuz; değerli başkanımız, hocamız Akif İnan’ı vefatının sene-i devriyesinde rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyorum. Vefa duygusunun anlamlı bir örneği olan bu etkinliğin, ‘Bütün giysileri yırtsak yeridir, yeter bize vefa elbiseleri’ diyen merhum Akif İnan’ın hatırasını, haklı davasını ve fikri mücadelesini hem yaşatma hem de gelecek nesillere aktarma noktasında etkin bir role sahip olduğuna inanıyorum. Merhum şairimizin vefatının üzerinden geçen zamana rağmen fikirlerinin, söylemlerinin ve eylemlerinin güçlü bir şekilde yaşatılıyor olması, bu rolün en açık göstergelerinden birisidir” dedi.


Mehmet Akif İnan’ın manevi coğrafyamızın incisi Kudüs’ün hüznünü dizelerine aktardığının altını çizen Işıkhan, “Merhum şairimizin düşünde gördüğü gibi, bugün Mescid-i Aksa bir çocuk gibi ve ağlıyor… Tıpkı acımasızca zulmedilen Gazze’nin çocukları gibi… Akif İnan ve onun gibi nice mütefekkirin gönlünden süzülen dizeler, bugün hâlâ sesimiz oluyor. Filistin'de masumlar zulme maruz kalırken gönül coğrafyamızın incisi Kudüs'ün hüznü hepimizi kahrediyor. Daha adil bir dünyanın imkânına inanan bizler için Mehmet Akif İnan ve bu davanın çilesini çekmiş her bir isim, kadim kültürümüzde, kuşatıcı medeniyetimizde ve onun taşıyıcısı olan edebiyatımızda yeri doldurulamaz değerlerdir” şeklinde konuştu.

​​

“Akif İnan’ın şiirleri ve fikirleri ne kadar güçlüyse temelini attığı Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen de o kadar güçlüdür”

20 yılı aşkın bir süredir bir taraftan maddi kalkınma hamleleri diğer taraftan ise sahip olduğumuz manevi ve kültürel değerleri muhafaza etmenin gayreti içerisinde olduklarını söyleyen Işıkhan, şöyle devam etti: “Kültüre, edebiyata, sanata sahip çıkmadıkça, gerçek anlamda değerlerimize, geleceğimize, iddialarımıza sahip çıkamayacağımıza inanarak, her fırsatta mütefekkirlerimizin, şair ve yazarlarımızın hatıralarını yaşatmanın mücadelesini verdik. Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Akif İnan, Rasim Özdenören gibi fikir adamlarımızın mücadelesi olmasaydı, bugün düşünce, kültür ve siyaset alanında elbette bu noktada olamazdık. Onların kültür dünyamıza ektikleri tohumların, verdikleri mücadelenin meyvelerini bugün topluyoruz. Tabii bu konuda çok daha güçlü adımlar atmaya ihtiyacımızın olduğu da ayrı bir gerçektir. Çünkü biz biliyoruz ki, Türkiye olarak sadece Türkiye’den ibaret değiliz.”


Sendikaların toplumumuzu ayakta tutan en önemli sosyal yapılardan olduğunu hatırlatan Bakan Işıkhan, “Bu programda olduğu gibi, merhum şairimizin duruşuna, çabasına, hassasiyetine ve davasına yakışır nitelikteki her işin, sadece Vakfın değil, ülkemizin ve milletimizin de göğsünü kabartacağına inanıyorum. Merhum Akif İnan’ın şiirleri ve fikirleri ne kadar güçlüyse temelini attığı Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen de o kadar güçlüdür” ifadelerini kullandı.

Yalçın: Marifet iltifata tabidir

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Mehmet Akif İnan’ın Mescid-i Aksa şiirini okuyarak başladığı konuşmasında, “Akif İnan’ın, okuduğum dizeleri yazdığı 1979’da Mescid-i Aksa mazlum, mahzun ve mahkûmdu. Aradan geçen 45 yıla rağmen Filistin’in de Aksa’nın da mazlumluğu devam ediyor. Bu tabloyu değiştirmenin yolu medeniyet değerlerimizden süzülmüş bilgi, bilim ve bilgeliği hayatın her alanında üretmektir. İyiye, güzele dair ortaya konulan her başarıyı takdir etmek yeni başarıları teşvik edecek, destekleyecektir. Çünkü bizim medeniyetimiz der ki, marifet iltifata tabidir” diye konuştu.

Memur-Sen, Mehmet Akif İnan’ın en kıymetli mirasıdır


Bu yıl beşincisi düzenlenen Mehmet Akif İnan ödülleriyle Mehmet Akif İnan’a vefa borcunu ödediklerinin ve ülkemize katma değerde bulunan değerlere sahip çıktıklarının altını çizen Yalçın, şunları söyledi: “Bu ülke için durmadan dinlenmeden kamu hizmeti üreten kamu görevlileri olarak emeğin ve değerin ne demek olduğunu iyi biliyoruz. Bu ülke, bu millet ve insanlık için taş üstüne taş koyan, ter akıtan, üreten herkes bizim için önemlidir, değerlidir. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Memur-Sen, bugün adına ödül töreni düzenlediğimiz, fikir, edebiyat, eğitim ve emek dünyasına büyük katkılarda bulunan Akif İnan ağabeyimizin bize bıraktığı en kıymetli mirastır. Bugün dünyanın neresinde bir mazlum varsa oraya koşan, nerede bir zulüm varsa karşı duran, nerede bir yetim varsa yanında olan bir Memur-Sen varsa, bu şüphesiz Akif İnan ağabeyimiz ve yol arkadaşları sayesindedir. Memur-Sen, Mehmet Akif İnan’ın kurucu fikirleriyle ekip büyüttüğü, gölgesinde milyonların gölgelendiği koca bir çınardır. Bugün, kamu görevlileri için 1007 kazanım üretilmişse bu da Akif İnan’ın attığı temeller üzerinde yükselen çalışmalarladır. 6 Şubat depremlerinde 270 kişilik Arama Kurtarma ekibimizle enkazın dibine girip canları kurtardıysak, Bir milyon üyemizle deprem bölgesinin yaralarını sarmak için seferber olduysak, vesayetçilere, darbecilere, başörtüsünü turnikelere sıkıştıranlara karşı tarihî bir duruş ortaya koyduysak işte bunların hepsinin arkasında Akif İnan’ın açtığı yol, ortaya koyduğu fikirler ve onun bize rehberlik eden soylu duruşu var.”

‘Millete borçluyuz’ anlayışıyla çalışıyoruz

Mehmet Akif İnan’ın adının yaşatıldığına dikkat çeken Yalçın, “Merhum Mehmet Akif İnan’ın adını; Ankara’da vakfımızda, İdlib’de okul, cami ve 400 briket evin olduğu mahallede, Türkiye’de yedi bölgede açtığımız Yedi Güzel Adam kütüphanelerinde bir onur nişanesi olarak taşıyor, bu kurumlarımızda yaşatıyoruz. Bu yıl beşinci kez sahiplerini bulacak ödüllerle hayırlı bir gelenek oluşturduğumuza inanıyor, ödülleri seçmek için yoğun mesai harcayan kıymetli jüri üyelerimize teşekkür ediyorum. Akif İnan’ın fikirleriyle bizlere aşıladığı ‘millete borçlu gibi çalışmak’ inancıyla çalışmalarımızın gün geçtikçe daha da güçleneceğine olan inancımı yineliyor, bu programın yapılmasında emeği geçen, ter akıtan, emek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Yıldırım: Kalbi millet sevgisiyle dolu Mehmet Akif İnan’ın adı tüm Türkiye’de yaşatılıyor

Mehmet Akif İnan Vakfı Başkanı Hıdır Yıldırım, Mehmet Akif İnan’ın, Mehmet Akif Ersoy’a rahmet okunan bir aile ocağında dünyaya geldiğini belirterek, “Mehmet Akif İnan’a Mehmet Akif Ersoy’un adı verilmiştir. Mehmet Akif İnan ‘Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir’ diyen şairin milletin gönlünde bu denli yer tutmasına vesile olan sırrın farkındadır. O milletin değerleriyle donanmış, milletin dertleriyle dertlenmiş, kalbi millet sevgisiyle dolu ve heyecanı millî hisler olan hiç kimsenin nisyana terk edilmeyeceğini bilir. Bu yüzden ‘Kim demiş her şeyin bitişi ölüm/ Destanlar yayılır mezarımızdan’ der. Bugün Mehmet Akif İnan’ın ardında bıraktığı ve sadaka-i cariye olarak hizmetler üreten sendikasıyla, öğrencileriyle, eserleriyle, fikirleriyle gerçek hayatının fani hayatından daha bereketli, daha tesirli ve ahiret azığı bakımından daha verimli olduğunu hepimiz görüyoruz. Bütün kazancını biriktirmiş olsaydı bir okul yaptıracak bir parayı ardında bırakamazdı ancak bugün Türkiye genelinde 50’ye yakın okulda Mehmet Akif İnan’ın adı yaşıyor” dedi.

Mehmet Akif İnan ödül törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da telgraf gönderdi. Erdoğan’ın ödül töreninde okunan mesajında, “5’inci Mehmet Akif İnan ödüllerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ödül almaya hak kazanan kültür-sanat erbabımızın her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Rahmetli Akif İnan’ın emaneti olan Memur-Sen’in, ilkeli sendikacılık anlayışının bir gereği olarak tüm dünyada hakkın, adaletin, merhametin, özgürlüklerin savunuculuğunu yapmasını takdirle karşılıyorum. Gazzeli kardeşlerimize yönelik İsrail tarafından yürütülen katliamlara ülkemizde en güçlü tepkiyi veren sivil toplum kuruluşlarımızın başında Memur-Sen gelmektedir” ifadelerine yer verildi.

Altı kategoride ödül verildi

Protokol konuşmalarının ardından altı kategorideki ödüller sahipleriyle buluştu. Çalışma Hayatı ve Emek Ödülü, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde üstün yararlılık gösteren maden işçilerine takdim edilirken, Jüri Özel Ödülü’nün sahibi ise siyonist İsrail tarafından soykırıma maruz bırakılan Filistinli çocuklar oldu.

Kültür Sanat ve Edebiyat Ödülü, hikâyeci ve Yedi İklim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ali Haydar Haksal’a verilirken, Üstün Hizmete Vefa Ödülü akademisyen ve siyasetçi Prof. Dr. Sami Güçlü’ye verildi.

Uluslararası Değer Ödülü’nün sahibi İngiliz karikatürist ve sanatçı Steven William Maclean Bell olurken, Başarı ve Teşvik Ödülü’ne müzisyen ve yazar Sedat Anar layık görüldü.

Memur-Sen'den Yardımcı Açıklaması Memur-Sen'den Yardımcı Açıklaması