KORKU / suz / YORUM

          Bir yanda Fetö tahliyeleri, bir yanda mağdur edebiyatı ile işine gücüne bakanlar, diğer yanda Fetö mücadelesi adı altında türlü iş ve işlemler.

          Bir yanda Pkk bir yanda Pyd Ypg, diğer yanda Deaş ve Amerika ve tüm Batı medeniyeti.

          Bir yanda ekonomik durgunluk, bir yanda aşırı hızlı inşaat yatırımları diğer yanda işsizlik ve göçmen sorunu.

          Bir yanda Yunanistan kaçakları korur, diğer yanda İran sazı elinde şia şarkıları terennüm ediyor diğer yanda İsrail Arz-ı Mevud’a gözünü dikmiş.

          Bir yanımız Ermenistan, bir yanımız savaş ve işgal ile boğuşan İslam ülkeleri, diğer yanımız bizi boğmak isteyen Avrupa.

          Bir yanımız Suriye kanaması, Rejim Rusya ortak yapımı kıyım ve kırım diğer yanımız Rusya ile anlaşmalı yürütülen savaş ve barış oyunlarımız.

          Bir yanda Rusya ile ortak hareket ediyoruz kalıbının İsrail ile örtüşen ortak cazibesi, diğer yanda müttefik olduğumuz Amerika’nın müttefikleri olan Pyd, Ypg ağır silah donatımı…

          Gözümüzün içine soka soka Irak konusunda ki kırmızı çizgilerimizi bize sildirip, Kuzey Kürt bölgesel yönetimi oluşturan Batı, şimdi aynısını Suriyenin kuzeyinde yaparak sonuç elde etme yolunda.

          Kuzey Suriye Bölgesel Yönetimi kuruluyor, kurulacak malesef.

          İçim kaldırmasa da, kalbim çatlarcasına üzülse de bu hakikati görmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın bunu Amerika da dile getirmiş olması elbette önemli ama herşey bununla şekillenmiş olmayacak galiba. Daha doğrusu onlar da bazı ve başka başka kartları devreye sokacaklar ve belki de biz gün geçtikçe farkında olmadan daha önce Irak ta olduğu gibi razı olacağız bazı gelişmelere. Gelecek adına bir şey söylemek çok doğru olmaz ise de biz bu durumu kabullenmeye başladığımız günlerde birileri ben demiştim diyince de gücümüze gidecek gibi geliyor bana.

          Ülke her geçen gün daha zor bir döneme girdiğinin işaretlerini ortaya seriyor. Geleceğimiz adına dünden daha çok endişeliyiz. Hükümetimizi her an destekliyor ve dualar ediyoruz. Ancak gözümüzün içine baka baka yapılanlar ortada. Zamanla kabullenmemizi istiyorlar. Amerika ile mi savaşalım canım diyecek sesleri duyar gibiyim. Hem de gazeteci ve sair siyasetçilerden bekliyorum bu cümleyi. İktidara bırakmadan bu cümle ifade edilir nasıl olsa. Suriye bölünecek. Amerika Rusya ve İngiltere anlaştı bu konuda. İster üçe ister kaça bölerseniz bölün Suriyede yaşayan kürtler varsa ki var onlara bir yer verilecek. Bu da kuzey dururken güney olacak değil a. Esed onlar için bölünmenin olmazsa olmaz şartı. Yoksa o eblehin kaşı gözü değil kıymetli olan.

          Dolayısıyla biz bölünmeye razı olmasak ta bölecekler. Sonra sıra ile Mısır, Arabistan ve Türkiye gelecek. Hedef Osmanlıyı yıkıp, İsrail devletini kurup, büyük İsrail için Arz-ı Mev’ud topraklarını müsaitleştirmek. İki yüz yıllık bir rüyadan söz ediyoruz. Siyonist rüya. Onun için Recep Tayyip Erdoğan bir engeldir, Güçlü Türkiye bir engeldir. Ve behemehal imha edilmelidir.

          Türkiye orada emri vaki türünden girişimlerini artırarak en fazla geciktirebilir ya da çok daha güçlü ifadeleri / doneleri paylaşmalıdır. Daha doğrusu koz olmadığı sürece Batı ile anlaşılmaz. Ordan sonuç alınmaz. Şu an için Amerika’da dile getirilen hakikatlerin bu şekilde makul karşılandığı düşüncemiz sadece bizimle ilgili bir bakışın ürünü değil. Tüm dünyanın gözü önünde olmuştur. Ve yürekli bir lider tüm çıplaklığı ile hakikati haykırmıştır. Dolayısıyla ümitvar olmakla birlikte her anlamda tedbirli olunması gereğini ifadeye lüzum olmasa gerektir.

          Trump İsrail ziyareti ile ilgili olarak Batı Şeria için eşlik talebine red cevabı vermiş. Sebep olarak Batı Şeria’nın Filistin toprağı olduğunu söylediği rivayeti var. Neredeyse inanılmaz denecek bir haber. Çünkü Kudüs için İsrail’in Başkenti olması hususunda bir beyanı da var öncesinde. Kendi içeride ve dışarıda ki sıkışmış halinin ortaya çıkardığı bir piaysa gazı olmasın sakın.

          Açıklamada Türkiyenin Deaş ve Pkk gibi terör ile mücadelesinde yanında olduklarını beyan eyler iken Pyd ve Ypg’den bahsedilmemesi önemli. Yani sana kıymet veriyoruz ama kendi hedeflerimizden ve menfaatlerimizden vazgeçecek kadar da değil demek istiyorlar.

          Fetö ile ilgili olumlu bir gelişme olmazsa o zaman yandığımızın resmidir. Daha doğrusu iç ve dış tehditlerin ardı arkası kesilmeyecek demektir. Her taraftan kuşatılmış bir toprakta yaşamak kolay olmasa gerek. Çilesi ve zorluğu bir yana ekonomik, siyasi, sosyal ve güvenlik konularında adım adım bir çok yol denenecektir diye düşünüyorum.

          Hiç bir zaman vazgeçmeyeceklerini bildiğimiz Fetö ve aşağılık mensuplarının ayak oyunları, tuhaf tahliyeler ve içeride olanların dışarıda olanlar ve atılan atılmayan devlet bağlantılıların çalışmaları devam ededursun, toplumun sinirleri ve sınırları zorlanmaya devam ediyor / edecek. Kendimizi hiç bir surette güvende hissetmeyelim diye ellerinden geleni yapacaklar.

          Devletin mücadelesi meydanda sürer iken alçakların ihanet çalışmaları el altından ve türlü hileler ile sürüp gidiyor. Bu konuda ki tek tesellimiz Allah bu milleti üç buçuk soysuza mahkum etmeyecek olduğuna olan inancımız kaldı. Ha bir de bu arada On beş Temmuz meydan mücadelesinin Şehit ve gazilerini çıkarmış bir millet oluşumuz. Aksi halde dayanılacak gibi değil yaşananlar.

          Son söz yerine. Kendimiz için değil ama geleceğimiz için korkuyoruz.

          Çocuklarımız ve ülkemizin yarını için korkuyoruz.

          Bu işin sadece bir kişiye bağlı bir mücadele olarak kalmasından korkuyoruz.

          Yeni nesillerin günümüz imkanlarından mahrum vatan derdi ile baş başa kalmalarından korkuyoruz.

          Allahümmahfezna…  

         Vesselam

         Selehattin DUMAN

         Eğitim Bir Sen İst. Bir Nl. Şb. Bşk. Yrd.

         17.05.2017 23:45